Dünyanın en büyük ikinci iktisadı olan Çin’in pandemi sonrası beklenenden yavaş ilerleyen ekonomik güzelleşme süreci, talepteki düşüş ve buna bağlı olarak azalan fiyatlarla birlikte güzelce derde girmiş durumda. İki yıldan beri TÜFE bedellerinde birinci defa bu derece önemli bir düşüşe şahit olan Çin iktisadı ilerleyen devirde deflasyona uğrayabilir. Makûs haber ise analistlere nazaran Çin’de meydana gelebilecek deflasyon riski öbür birçok ülkeyi de olumsuz etkileyecek. Gelin detaylara bir göz atalım! 👇
Kaynak: https://www.bbc.com/news/business-664…
Dünyanın en büyük ikinci iktisadına sahip olan Çin, tüketici fiyat endeksindeki düşüş münasebetiyle deflasyon riski ile karşı karşıya.
İki yıldan beri birinci sefer bu kadar düşen TÜFE kıymetlerinin, Temmuz ayında geçen yıla kıyasla yüzde 0.3 oranında gerilediği kaydedildi. Bu durumun ise deflasyon riskini artırırken ülkenin global iktisattaki konumunu da etkileyeceği kestirim ediliyor. Pekala Çin’de fiyatlar ne vakit düşmeye başladı ve bunun Çin iktisadı için manası ne? Gelin detayları bir arada inceleyelim. 👇
İlk olarak analistlere nazaran TÜFE’deki düşüş, Çin hükümetinin talebi canlandırmak konusunda önemli bir baskı altında kalmasına neden oluyor.
Bunu takiben öbür ekonomilere kıyasla zayıf kalan ihracat ve ithalat bilgileri, pandemi sonrası ekonomik güzelleşme sürecinde olan Çin’in global iktisattaki pozisyonu hakkında başlarda soru işaretleri yaratıyor.
Bunların yanı sıra Çin hükümeti, lokal idarelerin gitgide artan borçları ve konut piyasasındaki problemlerle da gayret etmekte.
Ayrıca halihazırda genç nüfusta yüksek olan işsizlik oranlarının bu yılki mezunlarla birlikte daha da artacağı kestirim ediliyor. Dolayısıyla fiyatlardaki düşüş, Çin’i borç yükünü azaltma konusunda ezaya sokarken bu durumdan kaynaklanan öbür sıkıntıları çözmeyi de zorlaştırıyor.
Peki fiyatlar ne vakit düşmeye başladı?
Geçtiğimiz yıllarda bilhassa Batı ülkeleri başta olmak üzere pandemi boyunca tasarruf eden tüketicinin, pandemi sonrasında talebi artırması ile fırlayan fiyatlara tanıklık etmiştik. Olağan bu artışta Rusya’nın Ukrayna’yı işgali de tesirli olmuştu.
Buna rağmen Çin’e baktığımızda pandemi boyunca sıkı tedbirler alan ülkede fiyatlarda artış yaşanmamış bilakis Şubat 2021’de tüketici fiyatları hayli düşmüştü. 2021’den bu yana devam eden talepteki bu düşüş ise imalatçıların da fiyatları düşük tutmasına yol açmakta. Münasebetiyle Çin için deflasyon riski yeni olmasa da son aylarda şiddetini artırmış durumda.
Bu hususta Hong Kong Bilim ve Teknoloji Üniversitesi’nde konuk profesör olan Alicia Garcia-Herrero şöyle bir yorumda bulunuyor;
‘Şu ana dek gördüğümüz kadarıyla talepteki bu önemli düşüş Çin ismine nitekim tasa verici, hele de Batı için tam aykırısı kelam konusuyken. Deflasyonun Çin’e yardım etmeyeceği çok açık ve ilerleyen devirde borç yükünün de artacağı kesin.’
Üstelik Çin’de meydana gelecek bir deflasyonun başka birçok ekonomiyi de etkileyeceği düşünülüyor. Pekala nasıl?
Bildiğiniz üzere dünya çapında satılan birçok eserin imalatı büyük ölçüde Çin’in elinde. Münasebetiyle Çin’de yaşanacak olan deflasyon öbür ülkeleri de etkileyecek nitelikte olacak. En başta Batı ülkelerinde fırlayan fiyatları frenlemeye yardımcı olacak olsa da uzun vadede imalatçılar üzerinde olumsuz tesirleri olabilir. Ayrıyeten Çin’de düşen fiyatların şirketlerin karını ve tüketici harcamalarını da düşüreceği ve münasebetiyle işsizliği artıracağı kestirim ediliyor.
Ayrıca Çin, deflasyon riski dışında da ekonomik olarak problemli bir periyot geçirmekte. Örneğin Temmuz ayında geçen yıla kıyasla ihracatta yüzde 14.5 oranında düşüş olduğu açıklandı.
Benzer biçimde ithalatta da yüzde 12.4 düşüş gerçekleşti. Bu bilgiler ise aslında yavaş olan ekonomik büyümenin önümüzdeki yılda daha da kötüleşeceği sinyallerini veriyor. Münasebetiyle Çin için deflasyon alarmı çalmaya devam ederken hem Çin hem de dünya ekonomileri bu gelişmelerden olumsuz etkilenecek üzere görünüyor.
Peki siz bu hususta neler düşünüyorsunuz? Yorumlarda buluşalım! 👇