İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Meteoroloji Mühendisliği Öğretim Üyesi ve Afet İdaresi Anabilim Kolu Profesörü Mikdat Kadıoğlu, son vakitlerde yaşan sıcaklıkları anlatmak için kullanılan ‘Eyyam-ı Bahur’ sözünün meteoroloji biliminde yeri olmadığını söyledi. Kadıoğlu, bu sözün ilgi meraklısı tipler tarafından kullanıldığını belirterek, ‘Biz bunlara ‘Meteoroloji şarlatanları, palyaçoları’ diyoruz’ sözlerini kullandı.
Son vakitlerde hava sıcaklıklarının yüksek seyretmesiyle birlikte hayatımıza dahil olan ‘Eyyam-ı Bahur’ tabirini çoğumuz bilmesek de hayatımıza entegre ettik.
İklim değişikliğinin de tesirli olduğu günlerde ‘Çöl sıcakları’ tanımına yaklaşık olarak karşılık gelen ‘Eyyam-ı Bahur’ benzetmesinin kültürel bir öğe olduğunu söyleyen meteoroloji uzmanları, kelam konusu benzetmelerin çağ dışı olduğunu belirterek, teknolojinin hakim olduğu meteoroloji biliminde yeri ve geçerliliğinin olmadığını söyledi.
“Biz bunlara ‘Meteoroloji şarlatanları, palyaçoları’ diyoruz”
İTÜ Meteoroloji Mühendisliği Öğretim Üyesi ve Afet İdaresi Anabilim Kısmı’ndan Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu, hava iddia ve değerlendirmelerinin uzman olmayan şahıslar tarafından yapılmasının yanlış olduğunu söyledi.
Son günlerin en fazla konuşulan hususlarından olan ‘Eyyam-ı Bahur’ tabirinin bugün geçerliliği ve katılığının olmadığını söyleyen Prof. Dr. Kadıoğlu, ‘Son yıllarda meteorolojiyle hiç alakası olmayan lakin ilgi meraklısı tipler çıktı. Biz bunlara ‘Meteoroloji şarlatanları, palyaçoları’ diyoruz. Böyle kültürel şeyleri de kullanmaya başladılar, ‘Eyyam-ı Bahur’, ‘Kırlangıç Fırtınası’ gibi sayılı günleri. Bunlar 100 yıl öncesinden kalan, meteoroloji biliminde yeri olmayan şeyler. Meteoroloji biliminde bizler sayılı günlere nazaran varsayım yapmayız ve bunlar artık her yer için geçerli değil. ‘Kocakarı’ ve ‘Kırlangıç’ fırtınası, ‘Eyyam-ı Bahur’ dedikleri neresi için geçerli? İstanbul mu, Akdeniz mi, Trabzon mu, muhakkak değil. Bunlar vaktinde takvimlere girmiş şeyler lakin biz bunları kullanmayız. Zira bunlar meteoroloji biliminin olmadığı vakitlerde uzun yılların müşahedelerine nazaran çıkarılmış şeyler ancak her vakit birebir tarihte hatta hiç olmayabiliyor’ diye konuştu.
“Eyyam-ı Bahur, meteoroloji biliminde olmayan halk kültüründe bir folklor”
Atmosfer olayları ve meteoroloji hususlarına uzman olmayan şahısların değerlendirmelerinin aldatıcı olduğunu söz eden Prof. Dr. Kadıoğlu, ‘Meteoroloji bilimi, zamansal ve noktasal varsayım yapıyor. Eyyam-ı Bahur, meteoroloji biliminde olmayan halk kültüründe bir folklor. Meteoroloji bilimi hesap kitap işi, biz folklorlarla çalışmıyoruz. Millet seviyor bu türlü şeyleri. Bana gelip sormasınlar bu türlü soruları. Ben bir bilim insanıyım, bahur buhurla, eyyamla işim yok, eyyamcılarla hiç işim olmaz. Bunlar, meteoroloji bilimi değil, kültürde kalmış şeyler. Mesela bizim kültürümüzde Orta Asya’da ‘Yada’ taşı vardı ve bu taşla yağmur yağdırılıyordu. Artık bana ‘Yadacı’, ‘Yağmurcu geldi ağabey’ demeyin. Bunlar evvelden vardı diye artık hakikat değil. Birisi bir taş atıyor, 40 kişi çıkartamıyor. Bu meteoroloji şarlatanları çok tehlikeli hale gelmeye başladı” dedi.
Vatandaşlardan seçici olmalarını isteyen Prof. Dr. Kadıoğlu, “Böyle ortaya mısır patlağı üzere ben iklim bilimciyim, şucuyum, bucuyum diye çıkan adamların peşine gitmeyin. İnsanları seçici olun. Husustaki uzmanlığına bakın. Atmosferle ilgili bir şey varsa gelin gerçek uzmanlara danışın. Vekaleten yahut tabiatıyla menkul uzmanların peşinde dolaşmayın. Bunlar sizi yanıltır, yazık olur vaktinize ve paranıza’ dedi.
Mikdat Kadıoğlu’nun açıklamalarının tamamı 🎥