Yazın sıcak havalarla baş edebilmenin en keyifli ve eğlenceli yolları arasında deniz ve havuz kullanımı gelir. Bol güneşli günlerde serin suların tadını doyasıya çıkarırken dikkat edilmesi gereken noktalardan biri de göz sağlığı…
Seiko Optik Türkiye Göz Sağlığı Danışmanı Op. Dr. Özgür Gözpınar, deniz ve havuz kullanımı sırasında göz sağlığımız için alınacak önlemleri üç kategoriye ayırıyor.
- Kullanım öncesinde yapılacaklar
- Su sporları sırasında dikkat edilmesi gerekenler
- Sudan çıktıktan sonra alınabilecek önlemler
Hadi şimdi bu önlemlere bir göz atalım…
Makyaj ile yüzmeyin!
Güneşten gelen UV ışınları cildimize olduğu kadar gözlerimize de zararlı etkilerde bulunabiliyor. Güneş ışınlarına direkt maruz kalmak katarakt, sarı nokta hastalığı (maküla bozukluğu) ve kuş kanadı (pterjium) gibi göz hastalıklarına yol açabiliyor. Bu yüzden havuz ve deniz kenarında mutlaka %100 UV filtreli güneş gözlüğü ve siperli şapka kullanılmalı.
Ağırlıkla kontakt lens ve çocuk göz sağlığı üzerine çalışan Op. Dr. Özgür Gözpınar, sudan yansıyan ışınların UV etkisi daha da fazla olduğunu belirtiyor ve sözlerine şöyle devam ediyor: “Özellikle güneş ışınlarının dik geldiği 10:00-16:00 saatleri arasında güneşlenmekten kaçınılmalı ve deniz-havuz kullanımı kontrollü olarak yapılmalıdır.
Kadınların dikkat etmesi gereken önemli bir konu da yüzlerinde makyaj varken deniz ve havuz kullanımından kaçınmak. Yüzmeden önce yüzdeki makyajı temizlemek, kirpik diplerinde yağ ve ter bezlerinin ağızlarını rahatlatacağı için hem alerji etkisini azalır hem de oluşabilecek enfeksiyonları önlemede yardımcı olur’ diyor.
Havuz suyundaki kloramin, gözlerde alerjiye neden olabilir
Havuz ve deniz kullanımı sırasında hem alerjik hem de enfeksiyon kaynaklı konjonktivitler oluşabiliyor. Denizde tuzlu suda gözleri açmak alerjik reaksiyonları artırabilirken, havuzda klor ve diğer kimyasallar alerjiye neden olabiliyor.
Havuzda alerji oluşturan klorun kendisi değil yağ, kir ve idrarla temasından oluşan kloramin. Havuzlarda suyun pH değerleri genelde 7,2-7,8 arasındadır. pH değerinin 7,2 altına düşerek asidik tarafa kayması da gözlerde tahriş yapabiliyor. Ayrıca yüzümüze sürdüğümüz güneş koruyucu kremlerin ovuşturarak ve su ile gözümüze temas etmesi sonucu, kimyasal alerjik konjonktivit oluşabiliyor.
Enfeksiyonlara gelince… Havuzda özellikle dezenfektanlara dayanıklı “Adenoviral Keratokonjonktivitler” oluşabiliyor ve kornea hasarıyla görme kaybına kadar varabiliyor.
Denizde ve havuzda kontak lens kullanımına dikkat
Normal hayatta gözlük kullanan çoğu kişi, havuz ve deniz kullanımında kontak lenslerin daha fonksiyonel olduğunu düşünerek lens kullanabiliyor. Göz Sağlığı Uzmanı Op. Dr. Özgür Gözpınar kontak lensler ile havuza ve denize girmenin zararlı sonuçlar doğurabileceğini belirtiyor.
“Enfeksiyon ajanları kontak lenslerin yüzeyine tutunarak ağır sonuçlara varabilen enfeksiyonlara sebep olabilirler. Deniz ve havuzda kontak lens kullanımından kaçınılmalıdır. Ama illa kullanılacaksa günlük atılan dispozıbl lensler takılmalı, sudan çıkar çıkmaz atılmalı ve mutlaka deniz gözlüğü ile birlikte takılmalıdır.
Kontak lens gözden çıkarıldıktan sonra da suni gözyaşı damlaları ile yıkama yapılabilir. Suyun içinde gözleri deniz gözlüğü olmadan açmak, hem lensin düşmesine hem de ağır enfeksiyonlara yol açabilir.”
Göz ameliyatınız yaza denk geldiyse ve sorasında tatil planlarınız varsa, gözlerinize daha fazla özen göstermelisiniz.
Lazer operasyonundan sonra deniz ve havuz kullanımının en erkeni 2 hafta sonra olması gerektiğini vurgulayan Seiko Optik Türkiye Göz Sağlığı Danışmanı Op. Dr. Özgür Gözpınar, en doğru sürenin 2 ay beklemek olduğunun altını çiziyor.
Yüzdükten sonra gözlerin operasyon sonrası kullanılan gözyaşı damlaları ile yıkanması gerektiğini belirten Gözpınar; duş, tuvalet, soyunma odası ve şezlong kullanımında teması en aza indirme ve temiz havlu kullanımına dikkat etme konularında da uyarıyor.