Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, eğitimde kişiselleştirmenin önemine ilişkin konuştu.
Selçuk, Türkiye Özel Okullar Derneği’nin çevrim içi düzenlediği “7. Eğitim Teknolojileri Konferansı”nın açılışında yaptığı konuşmada, Bakanlığın hem bugünden hem de gelecek dönemlerden sorumlu olduğunun net bir biçimde görüldüğünü ancak bu çalışmaların geçmişin penceresi dikkate alınarak yapılması gerektiğini belirtti.
“FIRSAT ADALETİ”
Türkiye’deki çocukların dünyada yaşanan dönüşümde adil bir şekilde yer bulması gerektiğini dile getiren Bakan Selçuk, bunun temelinde yatan kavramın “fırsat adaleti” olduğunu söyledi.
Bakanlık olarak “fırsat adaleti” ifadesini kullanmaya dikkat ettiklerini, çünkü fırsat eşitliği çerçevesinde herkese eşit davranılması durumunda herkesin gerekli ihtiyacının giderilmiş olunmayacağını ifade ederek, şunları kaydetti:
“SOSYALLEŞMENİN FARKLI VERSİYONLARIYLA KARŞI KARŞIYAYIZ”
“Fırsat adaleti kavramı çok daha sağlıklı bir kavram diyebiliriz. Dijital dünyanın içine doğmuş olan çocukların başka sorumlulukları, ihtiyaçları var. Onlar teknolojinin içine doğdu diyebiliriz. Diğer kuşaklara göre yeni teknolojiyle ilgili hususları çok daha çabuk öğrenebiliyorlar ve kolay uyum sağlayabiliyorlar. Bu bir tarafından farklı dönemlerde yaşamış olan, iletişimin çok farklı yönlerini görmüş olan biz öğretmenlerin dikkat etmesi gereken başka yönleri de gündeme getiriyor.
Bugün sosyalleşmenin çok farklı versiyonlarıyla karşı karşıyayız. Sosyal medyayı ya da benzeri kavramları sadece şikayet edilecek konular değil nötr araçlar olarak görmek zorundayız. Onların iyiye ya da kötüye kullanılması elbette bizim elimizde. Yoksa herhangi bir aracın ya da aletin iyi ya da kötü olmasından söz etmiyoruz. Bugün artık alışverişini internetten yapan, sinema, tiyatro, konser vesaire bütün bu benzer içerikleri internetten izleyen bir nesil var karşımızda. Çünkü bunlar bu şartların içine doğdular ve biz onların bu ihtiyaçlarına karşı duyarsız davranamayız.”
“EĞİTİMCİLER DÜNYADAKİ DÖNÜŞÜMÜ YENİDEN OKUMAK ZORUNDA”
Selçuk, gelecek 15, 20 yıl içerisinde yaşanacak büyük kırılmanın farkında olan eğitimcilerin dünyadaki dönüşümü yeniden okumak zorunda olduğunun altını çizerek, şu ifadeleri kullandı:
“Eğer bu büyük kırılma ve biyolojik, fiziksel ve dijital olanı bir araya getirecek bir ekibin uygarlığına hazır olmazsak o zaman gerçekten bu küresel dönüşümün ne olduğunu okumakta zorlanabiliriz. Dijitale doğru olan bu dönüşüm bizim de içinde olduğumuz kitlesel eğitimden kişisel olan eğitime doğru bir gidişatı içeriyor. Bu aslında insan doğasına daha uygun bir yaklaşım denilebilir ama yine de içinde riskler barındıran bir yaklaşım.
Eğitim teknolojilerinin de bu dönüşümde çok güçlü araçlar olmaları, çok güçlü birtakım yöntemler sunmaları gerçekten önemli. Kişiselleştirmeyi elbette önemsiyoruz ama bir taraftan da derinleşmeyi önemsiyoruz. Sadece kitlesel eğitim vererek herkese aynı içerik, kitap, yöntem dediğimizde bunun aslında eğitimin doğasına aykırı olduğunun hepimiz farkındayız.”
Eğitimde kişiselleştirmenin yapılması konusunda eğitim teknolojilerinin katkısının devreye girdiğini bildiren Selçuk, bu çerçevede TRT EBA Televizyonları, EBA Platformu ve dijital uygulamalara ilişkin içerik ve verileri aktardı.