Yazılarında sık sık hint kenevirinin faydalarına değinen ve İstanbul Sözleşmesi’ne karşı tutumuyla tanınan yazar Abdurrahman Dilipak, katıldığı bir programda bir kez daha İstanbul Sözleşmesi’ni hedef aldı. Dilipak, sözleşmenin “Allah’a karşı, Resulüne karşı bir komplo” olduğunu öne sürdü.
“Yeni dünya düzenine geçişte ailesiz toplumu öngörüyor”
“Çünkü bu Allah’a karşı, Resulüne karşı bir komplo. Yeni dünya düzenine geçişte ailesiz toplumu öngörüyor. Kadını erkeğe düşman yapıyor.
Cinsel deneyim, tercih ve yönelimi özgürleştirecek ama öbür taraftan aile içerisinde cinsiyet değişimi yapıp kadın özgür kalacak. Evlilik devam edecek. Böyle bir şey yok. Birey inanç, ahlak ve gelenekten bağımsız olarak kişinin tanımlanmasıdır. Bunun tanımı nedir? Bu insan değil, bu transhümanizmdir”
“Aşı olmadım, maske de takmıyorum”
Dilipak’ın “Koronavirüs salgının neden global bir oyun olduğunu düşünüyorsunuz?” sorusuna yanıtı ise şöyle oldu:
“Ben bunu bugün söylemedim. 4 yıl önceden olacakları anlattım. Bu İngilizlerin hazırlayıp, Amerika’da geliştirilip Çin’de patlatılan bir olay. H1N1 formatı üzerine geliştirilen üç ayrı grip mikrobunun sentezlenmesiyle elde edilen bir grip virüsü bu.
Bu bir grip vakası. Fark ettiyseniz hiç grip olayı yok, öksüren bile yok artık. İnsanlar öksürmeye korkuyorlar. PCR testiyle pozitif ve negatif olmanız da hikaye. Hasta tespiti yok. Mikrop tespiti yok. O zaman bu ilaç niye bu tedbirler niye? Bu maske niye? Hasta olmanız ve bulaşı artırmanız için maske takmanız gerekiyor.
Aşı olmadım. Normalde maske de takmıyorum, karşımdaki rahatsız olmadığı sürece. Bana ceza yazsınlar, ben mahkemeden cevabını veririm. Aşı yapmak zorunlu olursa da mahkemeye veririm. Mücadele ederim bununla.”
“Neden birileri bize çip takmak istesin?”
“Ailesiz, yeni bir dünyadan söz ediliyor. Ve bu öjene hareketi dedikleri yeni hareket dünya nüfusunu da sınırlandırmak istiyor.”