Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Altyapı Yatırımları Genel Müdürü Yalçın Eyigün, Rize’nin İkizdere ilçesinde gerçekleştirilen toplantıda “Rize İyidere Lojistik Limanı”na ilişkin kamuoyunda çıkan ve “yalan” ve “yanlış” ifadeler içeren haberlerle ilgili değerlendirmelerde bulundu.
Projenin hem bölgedeki illerin ekonomisine hem de ülkedeki ticaret hacmine önemli katkılar sağlayacağını belirten Eyigün, “Projenin işletmeye açılması ile Rize’de liman faaliyetlerinde hizmet veren işletmelerde ilk etapta 1000 kişi doğrudan, 8 bin kişi de dolaylı istihdam edilecek.” ifadesini kullandı.
Eyigün, İkizdere ilçesindeki taş ocağında incelemelerde bulunarak, ilçedeki sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, muhtarlar ve vatandaşlarla görüştü.
Yapılan çalışmalarla ilgili bölge halkının çevresel endişeleri olmasını anlayışla karşıladıklarına işaret eden Eyigün, “Bölge halkının endişe etmesini gerektirecek bir durum yok. Liman, çevresel açıdan en doğru yaklaşımlarla ve çevreye karşı etkileri azami şekilde kontrol altına alınarak inşa ediliyor.” görüşünü paylaştı.
“13 MİLYON TON KAPASİTELİ LOJİSTİK MERKEZİ”
Projenin, pek çok yeni işletmenin açılmasına ön ayak olacağına ve istihdamı sürekli artıracağına dikkati çeken Eyigün, şunları kaydetti:
“Bölgemizde liman faaliyetlerinin artması, tüm üretim ve ticaret faaliyetlerini ateşleyecektir. Limanımızla birlikte şehrimize 13 milyon ton kapasiteli bir lojistik merkez de kazandırılacaktır. Zira Karadeniz, gelişmekte olan bir ticaret gölü haline gelmiş, Karadeniz’e kıyısı olan tüm ülkelerde limancılık ve deniz yolları faaliyetleri konusunda büyük yatırımlara girişilmiştir. Türkiye’nin bu konjonktürel fırsatları değerlendirebilecek bir altyapıya sahip olması, ekonomimizin sağlam temeller üzerine oturtularak önümüzdeki 10 yıllara hazırlanması açısından çok önemlidir.”
“10 RUHSATLI ALAN DEĞERLENDİRMEYE ALINDI”
Liman ve geri sahasının inşası için gerekli nitelikli dolgu malzemesi araştırmalarının, bölgede geniş bir alanda gerçekleştirildiğini aktaran Eyigün, şu değerlendirmelerde bulundu:
“İkisi halihazırda aktif olan toplam 10 ruhsatlı taş ocağı alanı, rezerv kalitesi açısından değerlendirmeye alınmıştır. Kıyı yapıları ve limanlar malzeme, yapım, kontrol ve bakım onarım teknik esaslar kriterleri çevresinde deniz inşaatı işlerinde kullanılacak olan dolgu malzemelerinin yoğunluğunun uygun değerde olması ve aynı zamanda taşın deniz suyu etkilerine dayanıklılık şartını sağlaması gerekmektedir. 10 adet taş ocağı için yapılan incelemede bu ocakların ham madde kalitesi, yoğunluk değerleri şartname kriterlerini sağlayamamış olup, rezervi sağlayan İyidere Cevizlik Taş Ocağı için Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğünden ham madde üretim izni alınmıştır.”
BİRÇOK SEKTÖRE DOLAYLI İSTİHDAM KATKISI OLACAK
Eyigün, proje kapsamında 2 bin 780 metre ana mendirek, 460 metre tali mendirek, genel kargo, konteyner, kuru yük olmak üzere toplam 1160 metre kazıklı rıhtım, 280 metre uzunluğunda derinliğinde su içi betonlu rıhtım, 40×270 metre Ro-Ro rıhtımı, 350 bin metrekare geri saha alanı, 800 bin metrekare korunmuş su alanı yapılandırılacağını duyurdu.
Liman kapasitesinin yılda 3 milyon ton genel kargo, 8 milyon ton dökme yük, 100 bin TEU konteyner, 100 bin araç Ro-Ro olarak planlandığını bildiren Eyigün, inşaat, kara ulaştırması, motorlu taşıtlar ve motosikletler dışındaki perakende ticaret ev eşyalarının onarımı, elektrik, gaz ve su temini, tekstil ve tekstil ürünleri, gayrimenkul faaliyetleri, madencilik ve taş ocağı, tarım, avcılık, ormancılık ve balıkçılık, yiyecek, içecek ve tütün, kimyasallar ve kimyasal ürünler, ağaç ve ağaç ürünleri, rafine edilmiş petrol ve nükleer yakıt, oteller ve restoranlar, kauçuk ve plastik, posta ve telekomünikasyon, selüloz, kağıt, kağıt, basım ve yayıncılık, elektrik ve optik ekipmanlar, su ulaştırma ve makine olmak üzere birçok sektöre de dolaylı istihdam katkı sağlanacağına dikkati çekti.
“CEVİZLİK TAL OCAĞI İÇİN ÇED RAPORU ALINDI”
Eyigün, İyidere Cevizlik Taş Ocağı için Maden İşleri Genel Müdürlüğünden ham madde üretim izni alındığını belirterek, taş ocağı için Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) raporunun da bulunduğunu kaydetti.
Taş ocağı faaliyetlerinin çevreye zarar vermemesi için bütün tedbirlerin alındığını ve teknik olarak ortaya konulduğunu aktaran Eyigün, ocak faaliyetleri kapsamında yapılan üretim süresince hava emisyon ölçümlerinin yapılacağını ve çevre etkilerinin sürekli kontrol altında tutulacağını ifade etti.
“ETKİLENEN HER 10 AĞAÇ İÇİN 100 AĞAÇ DİKİLECEK”
Eyigün, herhangi bir olumsuz durumla karşılaşılmaması için yer altı suyu takip istasyonları kurulacağını ve akışın takip edileceğini belirterek, şu bilgileri paylaştı:
“Alan içinde yüzeysel akış gösteren sular kapalı kesit içerisinde korunacaktır. Ocak içi yollar ve nakliye yolları düzenli olarak kontrol edilecektir. Rehabilitasyon çalışmalarında işletme yapılan alanda oluşturulan basamaklarda bitkisel toprak tabakası oluşturulacaktır. Bitkisel toprak tabakası üzerinde bitkilendirme ve ağaçlandırma çalışması yapılacak ve mevcut doğal yaşamın geri kazanılması sağlanacaktır. Etkilenen her 10 ağaç için 100 ağaç dikilecektir.”