YÖK Başkanı Yekta Saraç Engelsiz Üniversite Ödülleri için bu yıl 114 üniversiteden farklı kategorilerden 837 başvuru yapıldığını söyledi. Kütahya Dumlupınar Üniversitesi en yüksek sayıda engelsiz üniversite bayrağı almaya hak kazanan kurum oldu.
ENGELSİZ ÜNİVERSİTE İÇİN 837 BAŞVURU
Engelsiz Üniversite Bayrakları üç kategoride veriliyor: Mekanda erişilebilirlik, eğitimde erişilebilirlik, sosyo-kültürel faaliyetlerde erişilebilirlik.
Farklı engelli gruplarına erişilebilir kılan üniversitelerin ilgili programlarına ‘Engelsiz Program Nişanı’ veriliyor. Bu kapsamda, Engelsiz Üniversite Ödülleri için bu yıl 114 üniversiteden farklı kategorilerden 837 başvuru yaptı.
ÜÇ AYRI KATEGORİDE ÖDÜL VERİLDİ
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Dilek Yanık ile YÖK Başkanı Yekta Saraç’ın açıkladığı Engelsiz Üniversite Bayrak Ödülleri kapsamında, “Mekanda Erişim Bayrak Ödülü”ne 558 başvuru yapıldı, 52 üniversite 129 “Turuncu Bayrak Ödülü” almaya hak kazandı.
“Eğitimde Erişilebilirlik Bayrak Ödülü”ne 168 başvuru yapıldı, 14 üniversiteye 30 “Yeşil Bayrak Ödülü” verildi. “Sosyokültürel Faaliyetlerde Erişebilirlik Bayrak Ödülü”ne ise 111 başvuru yapıldı ve seçilen 6 üniversite 9 “Mavi Bayrak Ödülü” aldı.
KÜTAHYA DUMLUPINAR ÜNİVERSİTESİ BİRİNCİ OLDU
Programlarını farklı engelli gruplarına erişilebilir kılan üniversitelerin ilgili programlarına verilen “Engelsiz Program Nişanı” için yapılan 108 başvuru arasından 2 üniversiteden 7 programa Engelsiz Program Nişanı verildi. En yüksek sayıda engelsiz üniversite bayrağı almaya hak kazanan Kütahya Dumlupınar Üniversitesi 10 birimde Turuncu Bayrak alırken, Aksaray ve Harran Üniversitesi 2’nci, İstanbul ve Yozgat Bozok üniversiteleri 3’üncü oldu. En yüksek sayıda Mavi Bayrak almaya hak kazanan üniversite İstanbul Üniversitesi olurken, en yüksek sayıda Yeşil Bayrak alan üniversite ise İstanbul Bilgi Üniversitesi oldu.
YÖK BAŞKANI: ÖZEL GEREKSİNİMLİ HER ADAYA ERİŞMELİYİZ
YÖK Başkanı Yekta Saraç, törende yaptığı konuşmada farklı engel düzeylerindeki öğrencilerin sayısının 50 binin üzerinde olduğunu belirtti. “Engelsiz Erişim” yılı olarak kabul edilen 2016-2017 eğitim öğretim yılından bu yana yükseköğretim kurumlarında engelli bireylerin bütün mekanlara erişimleri konusunda farkındalık yaratmak için çalıştaylar düzenlendiklerini belirten Başkan Saraç şunları söyledi:
“Fiziksel ve görme engelli öğrencilerimizin diğer gruplara göre yükseköğretime erişimi görece daha yüksek. YÖK, son yıllarda aldığı kararlarla işitme engelli veya otizm spektrum bozukluğu gibi farklı gereksinimleri olan öğrencilerimizi de yükseköğretime kazandırmayı hedefliyor. Kapsayıcı tasarım ve fiziki mekanların erişimi konusunda yol kat edilmiş olmasına rağmen, maalesef eğitimde erişilebilirlik konusunda yapılan çalışmalar henüz istenilen seviyeye ulaşmadı. Özel gereksinimi olan öğrencilerimizin tüm derecelerde ve özellikle de lisansüstü seviyede eğitime kazandırılmaları örgün eğitimin erişilebilir kılınması durumunda mümkün olacak. Bir programın görme engelli bir birey ile otizm spektrum bozukluğu olan bir bireye erişilebilir kılınması farklılık arz ediyor.
İLK LİSANSÜSTÜ İŞARET DİLİ TERCÜMANLIĞI
Yükseköğretimde ilk kez lisansüstü eğitimde Türk İşaret Dili Tercümanlığı Tezli/Tezsiz Yüksek Lisans Programları ile Doktora Programı açıldı. YÖK 100/2000 Doktora Burs Programı kapsamında engelli çalışmalarına yönelik öncelikli alanları belirlenerek bazı alanlara burs verildi. Ergoterapi, Dil Konuşma Terapisi alanlarında yeni lisans ve lisansüstü programlar açıldı. 8 üniversitemizde Otizm Spektrum Bozukluğu Eğitimi Anabilim Dalı oluşturuldu. Yurt dışında ‘Gölge Eğitici’ olarak bilinen kişileri akademik ortamda yetiştirmek üzere iki vakıf üniversitesinde Engelliler İçin Gölge Eğiticilik önlisans programı açıldı.”
BAKAN YANIK: ASIL ENGELLİLİK, İNSANIN DUYARSIZLIĞI
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, üniversitelerin, farklı engel gruplarından oluşan yaklaşık 50 bin öğrenciye ev sahipliği yaparak toplumsal adaleti güçlendirdiğini vurgulayarak, “Engelliliğin hiç kimse için bir kusur ya da eksiklik olmadığının farkında olmak bunun ilk adımıdır. Bizim için bu farkındalık ve ilk adım önemlidir. Asıl engellilik ise insanın duyarsız hale gelmesi, iletişime, öğrenmeye ve gelişime kapalı olmasıdır. Her engeli ortadan kaldırmak için, yeni yaklaşımlarla çözümler üretmeye, yol bulmaya, yol yoksa yeni bir yol açmaya devam edeceğiz” dedi.