Uyku düzeni
Beynimiz, yatakları dinlenme ve rahatlama konseptiyle birleştirir. Uzmanlar uyuduğunuz yerde çalıştığınızda, zihninizin yatağınızı dinlenmek yerine aktivitelerle ilişkilendirmeye başladığını söylüyor.
Bu nedenle yatağınızdan çalışmak uykusuzluğa veya sirkadiyen ritim bozukluğuna neden olabilir. Bunun yanı sıra geceleri mavi ışığa maruz kalmak, doğal vücut saatimizi etkileyen uyku hormonu olarak da bilinen melatonin salgılanmasını durdurur.
Verimliliğinizi etkiler
Eve iş getirmeyi stresli buluyorsanız, onu yatak odasına götürmenin ne kadar yanlış olduğunu bir düşünün! Yapılan bir ankette yataktan çalışan kişilerin anksiyete ve stres nedeniyle uyku sorunları yaşama olasılığının daha yüksek olduğu ortaya çıktı.
Kötü uyku kalitesi, daha düşük enerji seviyelerine ve iş üretkenliğinde bir azalmaya neden olabilir. Yatak odanızın havası loş bir ortama sahipse, kolayca yorgun hissetme olasılığınız da artar.
Duruşunuzu bozar
Bir yatağın düzeni ve yumuşak yüzeyi eğimli veya geniş bir pozisyonu teşvik eder. Zamanla, bu tutarlı duruş özellikle boynunuzda, sırtınızda ve kalçanızda vücut ağrılarına neden olur.
Bakteriler
Cildiniz çarşaflarla temas ettiğinde, ölü cilt hücreleri cildinizin dış katmanından sıyrılır. Bu cilt hücreleri yağ, ter ve tükürük taşırlar ve bakteri ve toz akarları için ideal üreme alanı olarak hizmet ederler. Bu organizmalarla uzun süreli etkileşim, alerjilere, astım alevlenmelerine veya cilt hastalıklarına neden olabilir.
Partnerinizle olan ilişkinizi etkileyebilir
Bir çalışma, partneriniz ile birlikteyken cep telefonu kullanmanın ilişki tatmini ve depresyon üzerinde dolaylı bir etkisi olabileceğini ortaya koyuyor. Aynı mantık, iş için kullanılan diğer elektronik araçlar için de geçerlidir.
Sevgiliniz yanınızdayken yataktan çalışmak, partnerinizin göz ardı edildiğini hissetmesine ve nihayetinde o alanı beraberlik kavramından koparmasına neden olabilir.