Ünlüler kendilerine yöneltilen tuhaf magazin sorularına alışkın. Onlara çoğu zaman etten kemikten ve duygudan ibaret bir canlı olduklarından bihaber sorular soruluyor. Ancak geçtiğimiz günlerde Taylor Swift'e aslında hepimizin aşina olduğu, günlük yaşamdan bir soru soruldu ve şarkıcı soruya cevabını en keskin şekilde verdi. Gelin, bakalım.
Dünyanın en başarılı pop yıldızlarından Taylor Swift, şu sıralar adının “TS7” olması beklenen son albümü için yoğun şekilde çalışıyor.
Bir önceki albümü “Reputation”a kıyasla daha renkli, pozitif bir imaj çizen şarkıcı, bu atmosferi stiline de yansıttı.
Yeni Taylor Swift daha olgun ve isyankar günleri geride bırakmış görünüyordu.
Alman televizyonu RTL'in internet sitesi için yapılan röportajda muhabirin sorduğu soru, ünlü pop yıldızı sinirlendirdi.
Muhabir şarkıcının bu yıl 30 yaşına gireceğini hatırlatarak, artık belli bir yaşa geldiği için çocuk düşünüp düşünmediğini sordu. Bu soru sadece çocuk isteyip istemediği sorusu değildi, bariz şekilde yaşıyla ilgili bir soruydu.
Taylor Swift'in yanıtı ise oldukça net oldu.
“30 yaşına gelen bir erkeğe bu sorunun sorulduğunu sanmıyorum. Bu yüzden bu soruyu cevaplamayacağım.”
Sosyal medyada büyük olay olan bu cevap, akla geçtiğimz hafta oyuncu Begüm Kütük Yaşaroğlu'na magazincilerin yönelttiği densiz soruyu getirdi.
Önceki yıl hamilelik heyecanı bebeğini kaybetmesiyle son bulan oyuncu, bunun hatırlatılması ve yeniden bebek düşünüp düşünmediği sorulması üzerine gözyaşlarını tutamamıştı.
Toplumun en üst kademesinden en alt kademesine tüm kadınlara çok rahat ve pervasızca sorulabilen bir soru bu.
Önce “Birileri var mı?”, “Evlilik düşünüyor musun?” gibi sorularla başlıyor ve asıl amaç olan çocuk sorusu da gecikmeden geliyor. Bu sırada karşı tarafın psikolojisi, maddi ve manevi durumu, çocuk sahibi olup olamadığı veya isteyip istemediği hiç konuşulmuyor. Soran kişiler de çoğu zaman kötü niyetli değil. Toplumsal olarak öyle içselleştirilmiş ki, başkasının özel hayatına bu denli karışmak normal bir durum gibi sunuluyor.
Bir diğer argüman da kadınların doğurganlık yıllarının kısıtlı olması.
Günümüzde sağlıklı bir kadının menopoza girme, yani doğurganlığını yitirme yaşı 55 civarında. Elbette geç gebeliklerin bazı sağlık riskleri taşıdığı ortada. Erkekler ise ömür boyu baba olabiliyor. Yine de bu durum 29 yaşındaki genç bir kadına “zamanın geldi, artık çocuk sahibi olmalısın” cümlesini kurmayı açıklamıyor. Toplumun böyle düşünme nedeni yine cinsiyetçi, çocuk bakımını tamamen kadına yükleyen toplum, 50'lerinde bir kadının çocuk bakımını iyi yapamayacağını düşünen toplum, 70'lerinde bir erkeğin neden iyi bir baba olamayacağını anlamak istemiyor.
Erkekleri çocuk sahibi olmak için bir araç haline getiren anlayışın tüm baskısı kadının üzerinde.
Bu sırada kadının duygusu, düşüncesi, hayata ve geleceğe dair planları hiçe sayılıyor. Çoğu zaman kadınların belli bir yaşın üstüne geçince ne kadar zengin, ünlü, başarılı olurlarsa olsun, çocuk sahibi olmadıkça bir hiç oldukları empoze ediliyor.
Peki bu durumu nasıl düzelteceğiz?
Taylor Swift gibi ünlülerin çıkışları, bu tür soruların yersizliğini anlatmak adına iyi birer adım. Karşımızdaki kırılmasın diye, özel hayatın bu kadar deşilmesine ve kişisel kararlarımıza müdahale edilmesine izin vermememiz gerekiyor.
Siz ne düşünüyorsunuz?