İstatistikler ortalama bir Amerikalının partneriyle ayda 19 kere kavga ettiğini, 5 geceyi de koltukta tek başına uyuyarak geçirdiğini gösteriyor. Çoğumuzun ruh eşiyle kavga etmekten hoşlanmadığını tahmin etmek kolay! Siz ettiğiniz en son kavgayı hatırlıyor musunuz? Çok üzücü değil miydi? Fakat hayatta her zaman anlaşmazlıklar olacaktır. Önemli olan yağmurun ardından gelen gökkuşağına ulaşabilmek!
Kavgalar yararlı olabilir… Doğru ederseniz!
İşte hepimizin beklediği haber: aile içi çatışmalar her zaman sağlığınız için kötü olmak zorunda değil. Tabii buna kavgaların ardından hissettiğiniz çok da hoş olmayan yıkıcı hisler ve hayal kırıklığının üzerine inanmayabilirsiniz. Kimi zaman nefes almak ve çarpan kalbinizi sakinleştirmek bile imkansız bir hal alır.
Yeni araştırmalar aile içi çatışmaların uzun bir yaşam için adeta hayati olduğunu iddia ediyor. Fakat tabii ki bu durumun da bir “aması” var. Araştırmacılar daha uzun, daha sağlıklı yaşamak istiyorsanız partnerinizle kavga şeklinizin aynı olması gerektiğini söylüyor. Sadece bu şekilde işleri yoluna koyabilirsiniz.
Araştırma 32 yıllık bir süreç içinde 192 evli çift üzerinde yürütülmüş.
Çalışmanın asıl amacı partnerlerin davranışlarının karşı tarafın ömrünü etkileyip etkilemediğini öğrenmek. Her çifte aile hayatları ve olaylarla nasıl başa çıktıklarıyla ilgili birkaç soru sorulmuş. Kişilerse “kafayı yer ve her şeyi ortaya dökerdim” ya da “sinirlenirdim ama içime atmayı tercih ederdim” gibi cevaplar vermiş.
Ulaşılan sonuçlara göre, çiftlerin tartışma tarzlarının çok farklı olması erken ölüm riskinin artışıyla bağdaştırılıyor.
Partnerlerden biri içindeki her şeyi söylerken diğerinin içine atması ölüm riskini neredeyse ikiye katlıyor. Kavgalarla başa çıkmanın en doğru yolu ise iki tarafın da acı veren ve ikilemde kalmalarına neden olan düşüncelerini oturup uzunca konuşmaları.
Sessiz kalmak asla problemi çözmüyor.
Peki duygularınızı benzer şekilde söylemek neden mi önemli? Çünkü yaşanılan sıkıntılara farklı tepkiler veren çiftler kavgalarla başa çıkılış şeklinden mutlu olmuyorlar. Diyelim ki eşlerden biri küfrederken diğer eş susup hiçbir şey söylemiyor. Bu durum sürekli bir strese, aile hayatında artan gerginliğe ve eşlerin sağlığında kötü etkiye neden oluyor. Ayrıca bir noktada biriken her şeyin yeniden ortaya çıkması da kaçınılmaz oluyor.
İçinizi dökmek partnerinizin sizin canınızı sıkan şeyleri anlamasının tek yolu.
Tepkileri aynı olabilen çiftler daha az kavga ediyor ve bu yüzden de daha iyi bir sağlığa sahip oluyorlar. Birlikte duygularının içinden çıkmanın doğru yolunu, ikisi için de yararlı olan şeyi buluyorlar.
Bir daha tartıştığınızda sizin ve partnerinizin tartışma stiline dikkat edin.
Eğer sizin tepki şeklinizin onunkinden farklı olduğunu düşünüyor ve tartışmanın bitişiyle tatmin olamıyorsanız konuyu konuşmanın tam sırası. Kim bilir, belki gelecekte daha iyi geçinmenize yardımcı olur.