Mersin'de özel bir kreşe gönderdikleri 3 yaşındaki çocuklarının şiddet gördüğünü iddia eden aile, kreşten ve öğretmenden şikayetçi oldu. Savcılık tarafından olayla ilgili soruşturma başlatılırken, Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi de (CİMER) yapılan şikayet başvurusu üzerine aynı gün müfettiş görevlendirerek, olayla ilgili çalışma başlattı.
Edinilen bilgiye göre, Hüseyin ve Betül Güneş Ilgaz çifti, 6 Mayıs'ta 3 yaşındaki oğulları O.A.I.'yı merkez Yenişehir ilçesindeki özel kreşe kayıt ettirdi. Kreşin ilk günü öğleden sonra yetkililer tarafından aranan aileye, çocuklarının ağladığını ve kendilerini istediğini söylendi.
Kreşe giden aile çocuklarının burnundan kan aktığını ve vücudunun çeşitli yerlerinde morartılar olduğunu görünce, şiddet görmüş olabileceği düşüncesiyle hastaneye götürdü. Yapılan incelemelerde çocuğun şiddete uğradığını tespit eden doktorlar, darp raporu hazırladı. Bunun üzerine darp raporuyla polis merkezine giden aile, hem okuldan hem de öğretmeden şikayetçi oldu. Ayrıca CİMER'e başvuran aile, yardım talep etti. Savcılık tarafından başlatılan soruşturma kapsamında kreş yetkilisi ile öğretmenin ifadesi alınırken, CİMER de aynı gün Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Başkanlığınca müfettiş görevlendirerek, soruşturma açılmasını sağladı.
“Vücudunun 7-8 noktasında morluklar ve tırnak geçmeleri vardı”
İHA'nın aktardığına göre, baba Hüseyin Ilgaz, 6 Mayıs'ta oğlunun kreşe başladığını söyledi. Aynı gün öğleden sonra kreş yetkililerinin kendilerini aradığını belirten Ilgaz, “Çocuğunuz rahatsız, sizi istiyor, ağlıyor, huzursuz, uyumadı, uyutamadık' diye bize söylediler. Biz de annesiyle birlikte ayrı ayrı yola çıktık. Ben daha önce gittim. Çocuğumu alırken, darp raporlarında olduğu gibi burnundan kan geliyordu. Akabinde kulağı ve yanaklarına baktım. O bölgelerde de morarmalar vardı. Sonradan çıktık, annesiyle buluştuk. Çocuk annesine geçerken fark ettik ki bu sefer kolunda çizikler, tırnak geçmeleri, bu tarz darp izleri vardı. Bunun üzerine durumu okula sorduk, hani çocuklar oynarken mi oldu diye, ancak yetkililer öyle bir şeyin olmadığını söylediler. Biz de bunun üzerine çocuğumuzu hastaneye götürdük. Daha bize sorulmadan hastane polisi çağrıldığı ve çocuğun darp edildiği söylendi. Kontrollerde çocuğumuzun vücudunun 7-8 noktasında morluklar, çizikler, tırnak geçmeleri vardı ve raporu aldık” diye konuştu.
“Avuç içini yüzüne basmış, nefessiz kalmış”
Ertesi gün okula giderek kamera kayıtlarını izlediklerini dile getiren Ilgaz, “Bizzat orada da zaten görülüyor. İlgili öğretmen çocukla oyun odasında ciddi bir boğuşmaya giriyor. Yani elini kolunu zapt etmeye çalışıyor, bu arada çocuk zarar görüyor. 4-5 dakikalık boğuşma esnasında çocuk kendini artık kaçarak kurtarıyor. Daha vahimi olay zamanı diğer çocuklar masanın etrafında ya da oturarak olayı bir tiyatro gibi izliyor olmasıdır. Bize okulda zaten hemen ıslak imzalı bir yazı verdiler. Öğretmenin lisansının iptal edileceğini, milli eğitime ve kreşler birliğine bildirileceğini söylediler. Biz kamera kayıtlarını izlerken öğretmen üzgün ve ağlayarak odaya geldi. O zaman öğretmene bir tek bir şey sordum. Çocuğuma başka bir şey yapıp, yapmadığını sordum. Çocuğum uyumadığı için, avuç içini yüzüne basmış, nefessiz kalmış. O arada çocuk çırpındıkça, kulağında, yanağında morluklar oluşuyor. Tabi biz olayların ardından okula ve öğretmene karşı davamızı açtık” şeklinde konuştu.
Okul yönetimi darp iddiasını yalanladı
Kreş sorumlusu A.A. ise öğretmen E.P'nin işine son verildiğini doğrulayarak, “Kamerada herhangi bir darp olayı yok. Görevini ihmal ettiğini düşündüğüm nedenlerden dolayı işine son verdim. Bunlardan biri kurumda sakız çiğnemek yasak, bunu yapıyordu. Bir de uygunsuz davrandığını gördüm. Darp olayını kabul ettiğim için değil. Bu konuda adli mercilere ifade de verdik.” diye konuştu.
A.A, çocuğun kendilerine teslim edildiğinde burnunda yara, vücudunda morarma ve çizikler bulunduğuna dair ellerinde belge olduğunu öne sürdü.