Fenerbahçe – Erzurumspor maçı sonrası spor yazarları görüşleri:
Mehmet Demirkol
İrfan ve Pelkas gibi oyuncular eğer bu dalıp gitmelerini çözerlerse Fenerbahçe ikisinden de çok para kazanır. Bu konuda Szalai’yi örnek almalılar. Hareketlilik ise olmazsa olmaz. Rölantide atacağınız 2 adım 70 metrelik geri koşuyu engeller. Fenerbahçe net pozisyonlar buldu ama bu zaaflar Erzurum’a beraberliği getirecek şanslar da verdi.
Serkan Akcan
Emre Belözoğlu’nun yapıp Erol Bulut’un yapamadığı nedir sorusunun cevabı çok açık şekilde; “Büyük takım oyunu” Erol Bulut’un 3 forvetli düzeninden 5 orta sahalı oyuna dönmek Fenerbahçe’yi az top kaybeden, çok topla oynayan bir takıma dönüştürdü. Erzurum karşısında 13 dakikada 3 farka ulaşmanın tılsımı da buydu. İrfancan’ın öldürücü paslarının damga vurduğu ilk 13 dakikada Fenerbahçe fişi çekti. İrfancan’ın bu kadar yükseldiği bir 45 dakikada Mesut Özil’i kimse bu kadar etkisiz beklemezdi. Fenerbahçe Gaziantep maçından bu yana her maçın ilk yarısını sezonun en iyisini oynamak niyetiyle sahaya çıkıyor gibi. Kasımpaşa’dan sonra Erzurum’a karşı da nefis bir ilk yarı izlettiren Fenerbahçe ikinci yarıda temposunu düşürdü. Son 15 dakikada Erzurum’u cesaretlendirdi. İki devre arasında bu kadar oyun farkı olmamalı.
Uğur Meleke
Son haftalarda olduğu gibi oyuna yüksek tempoyla başladılar, her maçta olduğu gibi yine taraftarlarına son 15 dakikada bir korku filmi izlettiler! İlk devrede sağ çizgideki Mesut ve soldaki Pelkas’ın içeriye devrilerek oynamalarıyla merkezde bir kalabalık yakaladılar. İlk 45 dakikada kaybettikleri topları çok çabuk geri kazandılar ve atak sürekliliği sağladılar. Zaten ilk devrede sezonun isabetli pas rekorunu kırmışlar. Bu da o oyunun doğal sonucu zaten. Valencia yine başroldeydi, bir penaltı kazandırdı, bir asist yaptı, bir de gol attı.
İrfan Can, normalde Mesut’tan beklenen o usta ara paslarını yapan adamdı. Mesut’sa bence fiziksel olarak hazır değil. Ve ancak iyi bir yaz kampı geçirirse eski Mesut’tan pasajlar sunabilir.
İlker Yasin
Şampiyon olamayacağına inanmış bir F.Bahçe ile kümeden düşeceğine inanmış Erzurum’un maçıydı. Alanya’da 2 puan bırakıldığında şampiyonluk umutları törpülenmişti. Beşiktaş’ın Hatay önündeki 7-0’lık galibiyeti ile umutlar iyice azalmıştı.
Yetenek maç kazandırır. Zeka ve takım ruhu şampiyon yapar. Tam 30 hafta takım ruhu olmadan ve sorunun kaynağına inemeyen teknik direktör yönetiminde aslında kaybedilen şampiyonluktu. Yönetimindeki 6 maçta 4 galibiyet, 2 beraberlik alan Emre Belözoğlu’nu gelecekteki teknik sorumlu olarak lanse edenler çoğunlukta. Bana sorarsanız yanlış olur. Yönetmek bugüne, liderlik geleceğe yöneliktir. Ve F.Bahçe Emre ile devam kararı alırsa F.Bahçe’nin geleceği de Emre’nin liderliği de tartışılır.
Tümer Metin
Fenerbahçe’de Emre hoca kalacaksa ve önümüzdeki sezon da bu oyun oynanacaksa artık Dünya piyasasında parayı artık stoperler alıyor. Eskiden sadece santraforlara 10 numaralara veriyorlardı. Niye veriyorlar bu parayı? Bir felsefeyi, bir oyunu oynayabilmek için. Fenerbahçe’de Szalai tamam ama yanına bu oyunu ifade edebilecek, bu oyunu oynarken takıma güven verebilecek birisini seçmesi lazım. Emre hoca oyunu okur, içini dışını bilir. Tisserand ile de olmaz bu oyun. O tip oyuncu değil. Parayı vermen gerekiyor bu oyunu oynamak için. Akıllı, agresif ve pozisyon bilgisi olacak. Yaşı da önemli değil