Kurt Cobain’in Nisan 1994’te kendi yaşamına son vermesinin üzerinden yirmi yedi yıl geçti.
Grunge akımının en bilinen temsilcilerinden Nirvana grubunun duygusal solisti Kurt Cobain, kısa yaşamında sevenlerinde büyük izler bıraktı.
İntiharı ve yaşamına dair detaylar merak konusu olan ABD’li solist ve gitarist hakkındaki bilgiler yeniden gündemde araştırılıyor.
Peki Kurt Cobain kimdir? İşte hayatı ve detayları..
KURT COBAİN KİMDİR?
Kurt Donald Cobain 20 Şubat 1967’de doğmuş ve 5 Nisan 1994’te intihar ederek ölmüş ABD’li şarkıcı-söz yazarı, müzisyen ve sanatçıdır. Nirvana grubunun vokalisti, ritim ve solo gitaristiydi.
Kurt 8 yaşındayken anne ve babası boşandı.Annesine göre Kurt’un bunalım günlerinin başlangıcıydı bu olay. 9 yaşına kadar sadece Beatles dinleyen Kurt, babasının bir plak şirketine üye olmasıyla Led Zeppelin, Black Sabbath ve Kiss gibi grupları dinlemeye başladı. Daha sert ama melodik şeyler arıyordu aslında. 12 yaşında Aberdeen‘da çalan The Melvins grubuna takılmaya başladı, gitar çalmayı öğrendi. Bu arada annesi onu evden kovdu. Nedeni okulu bitirmek için yeterli sayıda krediyi toplayamamış olmasıydı.
Okulu bıraktıktan sonra bir askeri denizcilik okulundan burs kazandı. Fakat bursu kabul etmeyerek dağınık yaşantısını sürdürmeye devam etti.. 1985 yılında The Melvins davulcusu Dale Crover ile birlikte Fecal Matter adında bir grup kurdu ve ilk demosunu kaydetti.
Cobain, 1985 yılında Krist Novoselic ile birlikte Nirvana’yı kurmuş, ‘Bleach’ isimli ilk albümlerini bağımsız olan plak şirketi Sub Pop’dan 1989 yılında çıkartmışlardır. DGC Records ile imzalanan anlaşma sonrasında, grubun ikinci albümü ‘Nevermind’ 1991 senesinde yayınlandı ve “Smells Like Teen Spirit” ile çığır açan bir başarı yakaladılar.
‘Nevermind’ın başarısının ardından Nirvana, X Kuşağı’nın ‘bayrağı önde götüren grubu’ olarak etiketlendi ve Cobain ‘bir neslin sözcüsü’ olarak nitelendirildi. Ancak Cobain’in kendi kişisel sorunlarının sık sık medyanın ilgisini çekmesi ve onun mesajının kamuoyu tarafından yanlış yorumlanması yüzünden sık sık rahatsızlandı ve sinirlendi.
Nirvana, son stüdyo albümü ‘In Utero’ (1993) ile dinleyicilere meydan okudu.
Nirvana, sadece ABD sınırları içinde 25 milyon albüm sattı, dünya çapında ise bu rakam 50 milyonu geçti.
KURT COBAİN VE COURTNEY LOVE
Kurt Cobain ile Courtney Love, 1989’da bir konserde tanışmış, 1991 gibi ilişkileri başlamış ve 24 Şubat 1992’de Nirvana’nın Avustralya turu öncesi Hawaii’de Waikiki Plajı’nda evlenmişlerdir. Aynı yılın Ağustos 18’inde kızları Frances Bean doğmuştur.
KURT COBAİN NEDEN İNTİHAR ETTİ?
1989’da, yorucu bir Avrupa turnesinin sonlarına doğru, Roma’daki bir gösteride sahnede bir sinir krizi geçirdi. 4 ya da 5 şarkı sonra çalmayı bıraktı ve hoparlör sisteminin tepesine aşağı atlamak üzere tırmandı. Korumalar paniğe kapılmıştı ve herkes aşağı inmesi için ona yalvarıyordu.
Ve Cobain’in tek söylediği şuydu: “Hayır hayır, sadece bir dalış yapacağım”.
Nihayet Cobain aşağı inmeye ikna edildi.
Kurt dayanılmaz mide ağrıları yüzünden eroin kullanıyordu. Krist ve Dave ise eroine karşı olduklarından bu konuda onu desteklemiyorlardı. Bu konu grup içinde bir huzursuzluğa da neden olmuştu. Kurt Cobain mide ağrıları çekiyordu ve acısı arttıkça daha çok eroin kullanıyordu.
Hayatının son yıllarında Cobain uyuşturucu bağımlılığı, ünü ve imajının yanı sıra kendisi ve eşi Courtney Love’ı çevreleyen baskılar ile mücadele etti.
Ayrıca hastalığı ve mide ağrıları da son yıllarında mücadele ettiği diğer faktörlerdi. 8 Nisan 1994 tarihinde Cobain, Seattle’daki evinde ölü bulundu. Resmî açıklamada kendisini av tüfeğiyle kafasından vurduğu açıklandı.
Öldüğü zaman içinde bulunduğu koşullar halk tarafından sıkça tartışılan bir konu haline gelmiştir.
İntihar etmeden önce ise yazdığı mektup, birçok insan tarafından üzüntü ile karşılandı.
KURT COBAİN İNTİHAR MEKTUBU
“Aciz her şeyden sızlanan bir çocuk olmayı açıkça tercih eden görmüş geçirmiş bir budalanın ağzından. Bu notu anlamak zor olmayacaktır punk-rock’a giriş derslerinde yer alan uyarıların yıllar boyunca diyelim ki bağımsızlık ve toplum tarafından kabul görmeyen ilgili kanıtlandı. Müzik yapmanın yanında dinlemekten de okumak ve yazmaktan da uzun yıllardır heyecan duymuyorum. Bu konuda sözlerin ötesinde suçlu hissediyorum kendimi. Örneğin kalabalığın sahne arkasına geçtiğimiz andan itibaren ıslıkların başlayan manik çığlıkları beni bu hayranlıktan ve böyle sevilmekten haz duyduğunu belli olan Freddie Mercury’i etkilediği kadar etkilemedi. O dinleyicilerin tezahüratında etkilendiğini ve onlara taptığını söylerdi. Bu yüzden onun hem kıskanıyor hem de hayranlık duyuyorum. Gerçek su ki sizi hiç birinizi kandıramam. Kısaca bunu ne siz hak ediyorsunuz ne de ben. Bence en kötü suç % 100 eğleniyormuş gibi yaparak ve oynayarak insanları kazıklamaktır. Bazen sahneye çıkmadan önce ayarladığında bana yumruk atacak bir saatim olmalı diye düşünüyorum. Sahip olduklarımın kıymetini bilmek için elimden geleni yaptım (gerçekten Tanrım inan yaptım ama yetmiyor) benim ve bizim bir çok insanı etkilediğimizin eğlendirdiğimizin farkındayım. Bir şeylerin kıymetini elinden gidince anlayan o narsistlerden biriyim herhalde. Çok hassasım çocukken duyduğum yaşam sevincini duyabilmek için biraz olsun kendimden geçmem gerekiyor. Son üç turnede müziğimizi seven ve şahsen tanıdığım insanlara çok daha yakın davrandığım ama herkese karşı duyduğum empatinin ve suçluluk duygusunun üstünden gelmiyor.
Hepimizin içinde iyilik vardır ve sanırım ben insanları çok fazla seviyorum beni üzecekleri kadar fazla ben Tanrı’nın küçük hassas kıymet bilmeyen ve balık burcu doğmuş bir kuluyum. Neden sadece keyfine bakmıyorsun bilmiyorum. Her yanından tutku ve empati yayan tanrıça bir karım…bana eskiden nasıl olduğumu sanarak öpen neşe dolu bir kızım var. Ve zorlukla ayakta durduğum bu noktada beni korkutuyor. Frances’in de bebeğim gibi kendine zarar ve zavallı bir death rockçı olması fikrine tahammül edemiyorum. İyi çok iyi bir yaşamamım var bunun için minnettarım ama yaşımdan beri genelde insanların hepsine karsı öfke duydum. Sadece empatileriyle bu kadar kolay baş edebildikleri için sadece sanırım onları çok sevdiğim ve onların çok üzdüğüm için. Yanan ve bunalan midemin ortasından bana yıllardır gönderdiğiniz mektuplarınız ve ilginizi için hepinize teşekkür ederim. Ben tuhaf ve karamsar bir bebeğim. Artık tutkum kalmadı .Unutmayın sönüp gitmektense yanıp yok olmak daha iyidir.
Barış sevgi ve Empati. Kurt Cobain
Frances ve Courtney hep yanınızda olacağım
Lütfen sen devam et Courtney
Frances için
Onun bensiz çok daha iyi olacak yaşamı için
SİZİ SEVİYORUM SİZİ SEVIYORUM”