İran Araştırmaları Merkezinin (İRAM), İran’ın siber aktivitelerini inceleyen rapor yayınladı.
‘İran’ın Siber Gücü’ adı verilen raporda, İsrail ve ABD tarafından siber saldırılara maruz kalınması nedeni ile ülkenin siber saldırı yeteneklerinin arttırıldığı ifade edildi.
2010 DÖNÜM NOKTASI OLDU
İnternet kontrolü ve siber savunma kapsamında yürütülen faaliyetlerinin dönüm noktasının, Kasım 2010’da Natanz Nükleer Tesisi’ndeki uranyum zenginleştirme santrifüjlerini hedef alan Stuxnet Operasyonu olduğu belirtildi.
Bölgesel ve uluslararası nüfuzunu arttırmak için bu tarihten sonra İran’ın, dış tehditler için caydırıcı, iç tehditler için baskılayıcı unsur olarak gördüğü siber çalışmalara büyük ağırlık verdiği aktarıldı.
YABANCI ŞİRKETLER GELMEDİ, YEREL ŞİRKETLERLE ÇALIŞILDI
İnternet altyapısının geliştirilmesini sağlayan şirketler, ABD yaptırımları nedeni ile ülkede çalışma yürütmediği için, İran’ın yerel şirketlerinin bu alanda çalışmalar yapıldığı vurgulandı.
Bu şirketler eli ile devlet eli ile internet altyapısının güçlendirilmeye çalışıldığı ifade edildi.
CASUSLUK AMAÇLI KULLANILDIĞINA İNANILIYOR
Yerli internet çalışmalarının ardında yatan en kuvvetli nedenin ise Google, Whatsapp gibi platformların uluslararası istihbarat servisleri tarafından casusluk amaçlı kullanıldıkları inancının hakim olması üzerinde duruldu.
“HÜKÜMET MÜDAHALESİ KOLAYLAŞTI”
Ayrıca bu tutumun Çin ve Rusya gibi internet altyapısını hükümet müdahalesini kolaylaştıracak şekilde yapılandırdığı tartışmalarına neden olduğu belirtildi.
SİBER POLİTİKALAR CASUSLUK KAPSAMINDA ŞEKİLLENDİRİLDİ
İsrail ve ABD tarafından sıklıkla siber tehdit olarak algılanması nedeniyle siber politikalar ‘siber casusluk operasyonları’ kapsamında şekillendirildi.
HACKER KADROLARI YETİŞTİRİLDİ
Devrim Muhafızları Ordusu ve İstihbarat Bakanlığına bağlı çeşitli devlet kurumları ve enstitülerin desteklediği gelişmiş siber aktörler ve İranlı çeşitli hacker grupların, İran menşeli olduğu düşünülen siber saldırıların temel aktörleri olduğu vurgulandı.
Devlet destekli kurumların hacker kadroları yetiştirdiği belirtildi. Ayrıca, İran’ın özellikle ABD yaptırımları sonrası siber saldırılarını artırdığı kaydedildi.
TÜRKİYE SPESİFİK HEDEF
Siber saldırıların, İsrail, Suudi Arabistan ve ABD’ye yoğunlaşmış durumda olduğunun altı çizildi.
Raporda, bunlar dışında Türkiye, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), İngiltere, Almanya, Fransa ve Pakistan’ın da aralarında bulunduğu 40’tan fazla ülke ve bağlı kurumun İran merkezli siber saldırılara maruz kaldığı aktarıldı.
Operasyonların önemli bir kısmının Türkiye’yi hedef aldığını belirten raporda Türkiye’nin söz konusu operasyonlara maruz kalması “spesifik hedef” olarak tanımlandı.
ÜLKE İÇİNDE MUHALİFLERE YOĞUNLAŞILDI
2010’dan bu yana elde ettiği ofansif siber kapasitesi sayesinde İran’da ülke içinde de özellikle muhalif kişilere ve gruplara yönelik faaliyetlerini yoğunlaştırdığı kaydedildi.