MEMET Yula, belediyecilik faaliyetleri yürüttüğü dönemde yurtdışında gördüğü trafik eğitim parklarını Türkiye’de kurmaya karar verdiğinde yıl 2014’tü… Bu fikirden yola çıkarak 2016 yılında Oyun Trafik Akademisi’ni (OYTRA) kurdu. İlk etapta amacı çocukları trafik güvenliği konusunda bilinçlendirecek alanlar oluşturmaktı. Ancak işe başladığında Türkiye’de trafik eğitimlerini verecek araçların üretilmediğini öğrendi ve hemen harekete geçti. Ankara’da kurduğu küçük atölyesinde çocukların kullanabileceği uluslararası standartlarda araçlar üretmeye başladı. Fabrikasında 50 kişiyi istihdam eden Memet Yula, şirketin kuruluşunu ve büyümesini ise şöyle anlattı:
OTOMOBİL GİBİ
“6-14 yaş arası çocuklar için benzinli ve elektrikli olarak özel tasarlanmış OYTRA araçları üretiyoruz. Bu araçlar dikiz aynası, göstergeler, kemer sistemi, gaz ve fren pedalı, ileri, geri vites aksamları, çarpmayı önleyici sensör gibi gerçek bir otomobilde olan tüm detaylar bulunmakta. Üretime 2017 yılında başladık. Geçen yıl Türk Patent Enstitüsü’ne marka tescilimizi de yaptırdık. Firmamızda üretim ve eğitim sahamız dahil olmak üzere 50’ye yakın çalışanımızla hizmet veriyoruz. Siparişlerimiz arttıkça istihdam ihtiyacımız da artmakta. Şu an için bazı hizmetleri dışarıdan alıyoruz. Hedefimiz kısa sürede 1000’lerce istihdam yaratabilmek. KOSGEB kredilerinden yararlanarak, araçlarımızda seri üretimimizi ciddi şekilde artırmış bulunmaktayız. Çeşitli banka ve büyük kuruluşla sponsorluk görüşmelerimiz var. Bu konuda henüz bir netice alamasak da olumlu gelişmeler olacağını umuyoruz.
10 BELEDİYEDE VAR
2017-2018 yıllarında tüm Türkiye genelinde belediyelerimize projemizi anlatmak için yoğun çalışmalar yürüttük. Bu yoğun çalışmalar sonucunda birçok belediyemizin ilgisini çektik. Şu anda yaklaşık 10 belediyede Trafik Eğitim Sahaları aktif durumda. Bunun yanı sıra Bursa’dan Mersin’e, Muğla’dan Edirne’ye, İzmir’den Batman’a kadar birçok il ve ilçede proje aşamasında çalışmalarımız bulunmakta.
Bugüne kadar OYTRA eğitim sahalarında ve araçlarında 10 binlerce öğrenci bu eğitimi alarak hem eğlendi, hem de sürüş teknikleri ve trafik kurallarını öğrendiler.
Türkiye’de bu alanda profesyonel hizmet veren tek yetkin kuruluşuz. Hedefimiz dünya çapında başarılı olmak. İhracat ayağımızı daha güçlü kılmak. 2019 yılı içerisinde Türki Cumhuriyetler’de başta Azerbaycan olmak üzere uygulama sahalarımız olacak. İran ile yapmış olduğumuz görüşmeler sonucunda Tahran’da da birçok alanda trafik eğitim pistleri oluşturmaya başlıyoruz. Ayrıca, İspanya, Portekiz gibi ülkelerle görüşmelerimiz devam etmekte.”
SU ÜRÜNLERİNDE AVRUPA LİDERİYİZ
SU ürünleri sektöründe dünyanın en önemli fuarı olarak kabul edilen ve Avrupa’nın başkenti Brüksel’de düzenlenen Seafood Expo Global–Global Su Ürünleri Fuarı, dünya sektör profesyonellerini buluşturdu. Milli katılım organizasyonu İstanbul Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği (İSHİB) tarafından gerçekleştirilen fuarda, Türkiye sektörün önde gelen on beş firmasıyla yer aldı. İSHİB Başkan Yardımcısı Ahmet Tuncay Sagun, “Tüm dünyanın dev firmalarının burada stantları bulunuyor. Geçen sene sektör olarak 950 milyon dolar ihracat yaptık. Bu seneki hedefimiz bir milyar doları aşmak” dedi. Sagun, “Pazarda hızla büyüyoruz ve söz sahibiyiz. Geçmiş yıllarda Yunanistan pazar birincisiydi ancak son 2 yıldır pazar lideri biziz. Su ürünlerinde ABD ve Japonya pazarında da payımız giderek artıyor. Önümüzdeki birkaç yıl içinde Çin pazarında da Türk balıkları önemli bir yer alacak. Bugün Avrupa’da sofralarda tüketilen her 3 balıktan 1’i Türkiye’den gidiyor. Bu konuda sektörümüzü daha da ileriye taşıyacak projelere imza atıyoruz” şeklinde konuştu.
KURU ÜZÜMDE UZAKDOĞU FIRSATI
TÜRKİYE’nin kuru üzüm ihracatında en fazla artış Çin, Japonya, Güney Kore gibi Uzak Doğu ülkelerinde yaşandı. Ege İhracatçı Birlikleri (EİB) verilerine göre, Türkiye, kuru üzüm ihracatının yoğun olarak gerçekleştiği Eylül 2017-Mayıs 2018 döneminde 201 bin 408 ton ürün karşılığında 318 milyon 358 bin dolar döviz elde etti. Son yıllarda ürünlerini katma değerli hale getirmeye başlayan ihracatçılar, bu sezonun aynı döneminde ise 193 bin 46 ton kuru üzüm satarak Türkiye’ye 383 milyon 153 bin dolar kazandırdı. Miktar bazında yüzde 4 düşen kuru üzüm ihracatı, değer olarak geçen sezona oranla yüzde 20 arttı. Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Birol Celep, Uzak Doğu pazarını hedef olarak belirlediklerini söyledi.
İZTO’DAN ‘GİRİŞİMCİLİK’ ATAĞI
YENİ girişimcileri İzmir’e kazandırmak, aynı zamanda İzmir’i “marka kent” yapmak amacıyla İzmir Ticaret Odası (İZTO)’nda düzenlenen İzmir-Up Girişimcilik etkinliği, çeşitli kentlerden gelen genç girişimcileri buluşturdu. İzmir Ticaret Odası (İZTO) ile Türkiye Girişimcilik Vakfı iş birliğinde planlanan İzmir-Up etkinliği, İZTO’nun ev sahipliğinde gerçekleşti. İZTO Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener, her zaman girişimcilerin yanında olduklarını belirterek şunları söyledi: “Girişimcilik Merkezi ve İnovasyon Merkezi projelerimizin heyecanla çalışmalarını sürdürüyoruz. Tüm İzmirli ekosistem paydaşları arasında güçlü bir iş birliği içinde sinerji oluşturuyoruz. Güçlerimizi birleştiriyoruz.”
‘ARISÜTÜ ÜRETİM’ SERTİFİKASI ALDILAR
ORDU’da Büyükşehir Belediyesi ile Arıcılık Araştırma Enstitüsü Müdürlüğünce yürütülen “Önder Kadın Çiftçiler Yetiştirmeye Yönelik Arısütü Üretimi Projesi” kapsamında eğitim gören 16 ev kadını sertifikalarını aldı.Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Hilmi Güler, enstitünün konferans salonunda gerçekleştirilen sertifika töreninde, arısütünün çok kıymetli ve hassas bir ürün olduğunu söyledi. Kadınların, bu sayede zoru başararak kıymetli bir işe imza attıklarını belirten Güler, şöyle devam etti: “Ülkemiz dünyada bal üretiminde ikinci sırada yer almasına rağmen yılda bir ton arısütü üretiyor ve 21 ton arısütü ithal ediyor. Bu bize yakışmıyor. Bize düşen bu 21 ton arısütü üretimini Türkiye’de gerçekleştirmektir. Eğitim alan 100 kadın bir ton üretim yapabiliyor. 21 tonluk üretim kapasitesine ulaşmak için ise 2 bin 100 bayana ihtiyacımız var.”