İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani’nin, “eski ABD Başkanı Barack Obama’nın 19 defa görüşme talebinde bulunduğunu ancak hükümetin cevap verme yetkisinin olmadığını” söylediği iddia edildi.
İran Cumhurbaşkanı Ruhani’nin önceki gün siyasetçilerle yaptığı görüşmeye katılan reformist politikacı Hamid Rıza Celalipur, ülkenin resmi yayın organlarından İran Gazetesi ve resmi haber ajansı IRNA’da yayınlanan yazısında, Ruhani’nin basına yansımayan konuşmasıyla ilgili ayrıntılara yer verdi.
Celalipur, Ruhani’nin toplantıda petrol satışıyla ilgili olarak, “Bütçede günlük 1.5 milyon varil petrol satışı öngörüldü ancak şimdi petrol satışıyla ilgili temel bir sorunla karşı karşıyayız. Petrokimya ve maden ürünlerinin satışında da problemler var. Temel gıda ürünleriyle ilgili olarak da sorun yaşanıyor. Ülkede sadece maaşlar bir ayda en az 310 milyar tümen (yaklaşık 80 milyon dolar) tutuyor. Banknot basarak sorunlarla baş edilemez. Hepimiz bu realiteye dikkat etmeli ve sadece slogan atmamalıyız.” dediğini aktardı.
Ruhani’nin, hükümetin yetki tartışmasıyla ilgili olarak yeterli yetkiye sahip olmadığını söylediğini belirten Celalipur, İran Cumhurbaşkanı Ruhani’nin, “Çözüm yolunun ne olduğuna bakmalıyız ve bu konuda hükümetin ne kadar yetki sahibi olduğuna dikkat etmeliyiz. Hükümet dış siyasette ne kadar yetkiye sahiptir? Eski ABD Başkanı Barack Obama, 19 defa görüşme talebine bulundu ancak hükümetin cevap verme yetkisi yoktu.” ifadelerini kullandığını da kaydetti.
Hamid Rıza Celalipur, Ruhani’nin, İran Devlet Televizyonunun hükümete bağlı olmadığı ancak masraflarının kendileri tarafından karşılandığı eleştirisinde bulunduğunu kaydederek, şu değerlendirmede bulundu:
“Mesela hükümet Meşhed’teki finans ve kredi kuruluşları için 30 trilyon tümeni (yaklaşık 7.5 milyar dolar) ödemek zorunda kaldı ancak bu hükümetin değil bir hakimin işiydi. Öte yandan bir hakim ülkenin bir köşesinden milyonlarca sosyal medya ağının kapatılmasına hükmedebiliyor.”
Celalipur, yazısında Ruhani’nin şu ifadelerine de yer verdi:
“Halk olmadan sorunların üstesinden gelemeyiz. Önümüzde milletvekilliği seçimleri var. Eğer sivil aktivistlere ve siyasetçilere engeller çıkarmaz, onları uyarmaz ve seçimlere yersiz müdahaleler olmazsa topluma olumlu bir yansıması olabilir.”