Erkan, Turkcell’in bu yıl 25. yıl dönümünü kutladıklarını anımsatarak, ilk çeyreğe iyi başladıklarını, gelirlerinin yüzde 19,2 artarak 5,7 milyar liraya ulaştığını söyledi.
Erkan, ilk çeyrekte elde ettikleri 1,2 milyar liralık net karın 770 milyon lirasının Fintur Holdings BV’nin satışından kaynaklandığına işaret ederek, “Finansal yönetim ekibimiz çok başarılı işler ortaya koydu. Kurdan çok az etkileniyoruz. Hedge ve uzun dönemli borçlanma stratejileri ile kur hareketlerini minimum hasarla atlatıyoruz.” diye konuştu.
Müşterilerinin yüzde 55’inin faturalı olduğunu anlatan Erkan, şunları kaydetti:
“Müşteri başına gelirlerimiz sabit tarafta yüzde 12,3, mobil tarafta 14 seviyelerinde büyüyor. Bizim analistlere ve pazara da ‘yüzde 16-18 arası büyürüz’ diyorduk ama bu oranları yüzde 17-19 seviyesine çıkardık. Uluslararası operasyonlarımız da geçen yıla göre yüzde 52 büyüdü. Orada da kurdan şöyle bir avantaj oluştu; yerel para birimi cinsinde bu ülkeler avro ve dolara karşı değer kazandı. Orada FAVÖK yüzde 108 büyüyor. Yüzde 45-46’lara geldi FAVÖK marjı.”
Erkan, Turkcell’in 25 yılda 50 milyar liralık yatırım yaptığını, gelecek 3 yılda ise yatırımlar için yaklaşık 16 milyar lira daha kaynak ayırmayı planladıklarını bildirdi.
“Kapasite ihtiyacı dramatik olarak artıyor”
Murat Erkan, 5G yatırımının 4G’nin yaklaşık 10 katı olacağını belirterek, fiber altyapının tamamlanması için 13 milyar dolar yatırım yapılması gerektiğini vurguladı.
5G’nin oluşturacağı ekonomiden mahrum kalmamak için, fiber altyapının tamamlanması gerektiğine işaret eden Erkan, şunları söyledi:
“Toplam 13 milyar dolar harcanması lazım ki 3 operatör yeterli fiber altyapıyı 3’ü birden götürsün. Eğer bu yatırımı ortak yaparsak 2,5-3 milyar dolara düşüyor. Herkes kendi altyapısını tek yapmak yerine ortak yapmaya karar verirse Türkiye ekonomisine 10 milyar dolar civarında bir fayda çıkmış olacak. Bu 10 milyar dolar başka şeylere yatırabilir. O yüzden de bir ortak altyapı olmalı. Rekabeti altyapıda yapmak yerine rekabeti üst yapıda hizmette ve servislerde yapalım. Bu konuda bir takım anlaşmalar yapılmasına rağmen çok ilerleyemedik. Biz yine de Türksat ve Vodafone ile altyapı paylaşım sözleşmesi imzaladık. Şu anda da birbirimizin şebekesini kullanmaya başladık.”
Erkan, Avrupa’da altyapı paylaşım konusunda 10’un üzerinde anlaşma yapıldığını anımsatarak, 2025’te 50 milyar cihazın internete bağlanacağını, bunun da herkesin birden fazla cihazı olacağı anlamına geldiğini ifade etti.
Bu kadar fazla cihazın internete bağlanmasının, kapasite ihtiyacı doğurduğuna değinen Erkan, “Şu andaki cihaz sayısı ile 4,5G yeterli ama aynı anda 10 kişinin bağlandığı bir baz istasyonunun hızı ile bin kişinin bağlandığı bir baz istasyonu arasındaki kapasite ihtiyacı dramatik olarak artıyor. Altyapıda fiber olmadan bu hızı verme şansınız yok. Akıllı şehir, akıllı ulaşım, akıllı elektrik dediğimizde bunların hepsi aslında dönüyor dolaşıyor çok temel bir yere geliyor: fiber altyapı.” değerlendirmelerini yaptı.
“İyi bir 5G şebekesi için fiber altyapısını tamamlamamız gerek”
Murat Erkan, Turkcell’in üç yıldır 5G testleri gerçekleştirdiğini anımsatarak, daha verimli 5G hizmeti sağlayabilmeleri için müsait olmayan frekansların da sisteme katılması gerektiğini dile getirdi.
4,5G lisanslarının frekans olarak 5G’ye de müsaade ettiğine dikkati çeken Erkan, şunları kaydetti:
“5G’de daha verimli yeni frekanslar çıktı. O frekansların da bizim kullanımımıza verilmesini bekliyoruz. Bu tabii devletin politikasıyla da ilişkili bir şey. Bu frekansların bir kısmı askeriyede, televizyon kanallarında da olabilir. Bu konunun netleşmesi gerekiyor. Turkcell olarak şu an kendi elimizde var olan frekanslarımızla 3 şehirde 5G sinyalini verdik. Biz dünyanın en hızlı 4.5G hizmetini sağlıyoruz. Dünyada sadece İsviçre’de ve bizde olan 1.2 gigabit hız veren 4,5G altyapımız var. Bu hızlar zaten bir kişi için yeterli. Sorun bunu yüz binlerce cihaza verme ihtiyacı oluştuğu zaman ortaya çıkacak duruma hazırlanmak. Bizim ülke olarak iyi bir 5G şebekesini oluşturmak için fiber altyapısını tamamlamamız gerekiyor. Fiberi yeterince yaygınlaştıramazsak 5G’ye geçsek bile iyi bir sonuç elde edemeyebiliriz. Bu teknolojiler bir halka gibi birbirine bağlı şekilde gelişiyor. Bu halkalardan birisi çok zayıf kalırsa, bu sistem düzgün çalışmaz.”
“Türkiye markası olarak daha ileri gitmek istiyoruz”
Murat Erkan, Turkcell olarak 5G yolunda 5T manifestosuyla hareket ettiklerini, 5G’nin mobil dönüşümün ötesinde daha kapsamlı bir dijital dönüşüm olduğunu söyledi.
5G’nin içerisinde fiber altyapı, nesnelerin interneti, yapay zeka, akıllı şehirler ve sürücüsüz arabalar gibi birçok konunun olduğundan bahseden Erkan, “5G yolunda 5T anlayışının kendi içinde bir manifestosu var. Bir tanesi Turkcell Türkiye’nin markası. Bir Türkiye markası olarak daha ileri gitmek istiyoruz.” dedi.
Erkan, Turkcell’i dünyanın her yerinde bilinen, kendini ortaya koyan bir şirket yapmak istediklerini vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Rusya’da da Japonya’da da Dubai’de de Turkcell dendiği zaman bir anlam ifade etsin, Türkiye’nin markası olsun. Bunun yanında Turkcellli diye bir kavram ortaya koymak istiyoruz. Müşteriler çalışanlar hepsini birlikte bir aile gibi görmek istiyoruz. 5G yolunda bahsettiğim teknolojide lider konumda olmak istiyoruz. Tek Turkcell dediğimiz bir şey var. O da müşteri bize hangi kanaldan gelirse gelsin o kanalda bütün problemlerini çözmek istiyoruz. Çağrı merkezinden gelebilir, mağazadan gelebilir, dijital ortamdan gelebilir ya da uygulama üzerinden gelebilir. Biz müşterimizi o geldiği noktada kucaklayıp tek noktadan çözüm sunan bir yapı üstüne oturacağız.”