Özellikle genç kuşakların alışveriş yetisine sahip olacak yaşa gelmesiyle de pazara yeni müşteriler ekleniyor. Farklı kuşakların alışverişe dahil olması ise online ortamlardaki tüketici davranışları analizlerini daha da önemli kılıyor. Çünkü X kuşağı ile Y kuşağı aynı davranışları göstermiyor.
Y kuşağı daha erken satın alma kararı veriyor
Son günlerde ilgiyle okuduğum Dr. Öğretim Üyesi Duygu Aydın Aslaner’in “Dijital Çağda Türkiye’de Kuşaklar ve Alışveriş” adlı kitabından iki örnek sunmak istiyorum. X ve Y kuşağının internetten alışveriş davranışına baktığımızda farklı davranış şekillerinin olduğunu görüyoruz. Mesela Y kuşağı: İhtiyacının farkına varıyor, seçenekleri değerlendiriyor, satın almaya karar veriyor ve bilgi arayışına giriyor. Oysa X kuşağı ihtiyacını fark ediyor, seçenekleri değerlendiriyor, bilgi arayışına giriyor ve en son satın almaya karar veriyor. Y kuşağı satın aldıktan sonra bilgi arayışına girerken X kuşağı satın almadan bilgi arayışına giriyor.
Bir diğer konu ise daha da ilginç. X kuşağının, ihtiyacı olamayan ürünleri internetten ya da internet dışı kanallardan satın almadığı görülmüş. Oysa Y kuşağına baktığımızda her iki ortamda da ihtiyaç duymadığı ürünleri daha fazla satın aldığı görülüyor.
Duygulara hitap eden, teknoloji ile entegre olan sistem her an ulaşılabilir dijital tüketim mekânları yaratıyor. Bu mekânları layığıyla dolduran günümüz dijital toplulukları, gelecekte inşası tamamlanacak dijital tüketim toplumunun habercisi niteliğindedir.
Bu sistem artık insanlara ve duygularına daha fazla hitap edeceği kanallar aramaya başladı. Bunun için de sadece SEO için değil, davranış değişikliği yaptırabileceği içeriklere ihtiyaç duyuyor.
İçerik kral olmaya devam ediyor
Bugünlerde Çin’in e-ticaret devleri internetten satın alma yapmayan ya da faklı bir deyişle henüz müşterisi olmayan kullanıcıya ulaşmak için yeni bir strateji deniyor. Bu yöntemin adı “içerik stratejisi”. Yaptıkları çalışmalarda insanların artık sadece ürün aramadığını aynı zamanda faydalı içerik ve eğlence deneyiminin de önemli olduğunu düşünmeye başlamış olacaklar ki bu alanda internet video kanalları, içerik üreten internet siteleri gibi daha küçük e-ticaret yapmayan noktalarda alışveriş yapıyorlar. Alibaba, geçen yılın sonlarından bu yana içerik girişimlerini iki katına çıkardı. Çeşitli video barındırma ve internet sitesi alımları yaparak bünyesine kattı. Facebook’tan sonra, Snapchat de e-ticareti doğrudan uygulamaya entegre etmeye çalışıyor. Tüm bunlar, ön saflarda farklı kişiler görünse de arkalarındaki iletişimcilerin ciddi çalışmalar yapacağı anlamına geliyor.
Özetle, kaliteli içeriğin önemi giderek büyüyecek. Burada da rapor okumayı bilen, bu raporlardan davranış analizi yapabilen, yenilikçi, yapılanı tekrar etmektense özgün olabilenler ön sıralardaki yerlerini şimdiden ayırtabilir. İçerik noktasında ise iletişimcileri ve gazetecileri yoğun günler bekliyor.
Serap TORUN
Twitter: @seraptorun73