Okumaya başlamadan önce şunu söylemek isterim bu listedeki bazı boss fightlar fazlasıyla spoiler içermektedir.
Hiçbirimiz annemizin karnından Dragonslayer Ornstein ve Smough kesmiş halde çıkmadık. Bugünkü oyun bilgimize ve reflekslerimize bol bol oyun oynayarak ve bosslara defalarca ölerek bugünkü halimize geldik. Biz oyuncuların harman olduğu bu boss fightların bazılarını sizler için listeledim.
1. Ender Dragon
2. Dancer of the Boreal Valley
Dark Souls 3 son yıllarda oynadığım en zor oyunlardan olabilir. Şimdi diyeceksiniz ki başka bir sürü zor oyun var evet var. Ancak Dark Souls 3 benim ilk oynadığım souls-like oyun olduğu için arkadaşlarım oyuna kolay alışmam için bana knight oynattılar. Knight çok hantal bir karakter olduğu için Dancer gibi hareketli bir bossta çok sıkıntılar yaşadım. Ufak çaplı sinir krizi geçirmiş olabilirim bunu kesmeye çalışırken. Oynadığım dönem korona da yoktu tabi. Yurtta kalıyordum ve yan odadaki arkadaşım kapıyı çalıp ”ne oluyor, neden bu kadar sinirlendin” demişti.
Nameless King
Listeye Dancer’ı eklemişken Nameless King’i eklememek olmazdı. Tabi Dancerda sinir krizi geçirdikten sonra Nameless King’i kesmek için çok fazla uğraşmadım opsiyonel boss diye.
3. Moon Lord
700+ saat Terraria oynayan birisi olarak Moon Lord benim için artık çok kolay bir boss. Ancak boss ilk geldiğinde çok uzun süre ölüp ölüp tekrar denedim.
4. Sans
Öncelikle şunu söylemek isterim ki bu maddeyi hazırlarken Megalovania dinlediğimi söylemek isterim. Evet her ne kadar Sans’ı öldürmek zorunda olmamız üzücü olsada çok güzel düşünülmüş ve hazırlanmış bir boss fight kendisi.
5. The Hand of the King
Rogue-like oyunların fanı ve Dead Cells oyunun fanı olarak The Hand of the King bu oyunun en zor ve en keyfili boss fightı olmuştu benim için.
6. Terramorphous the Invincible
200+ saat Borderlands 2 oynamış biri olarak item düşürmek için defalarca tekrarladığım ve çok keyifli olan bir boss fighttı benim için. Oyunu ilk bitirdiğinizde bu bossun görevini size veriyor oyun. Görevin adı “You. Will. Die. (Seriously.)” bunu gördükten sonra en kötü ne olabilir diyerek girmiştim boss’a ve tek yemiştim. Oyun her ne kadar çoğu şeyle dalga geçiyor olsa da bazen oyunun söylediği şeyleri dinlemekte fayda varmış.
7. Hades
Rogue-like oyunlarını sevdiğimi yine söyleyeceğim çünkü neden olmasın. Evet sürekli sürekli ölüp yeniden başlamaktan keyif alıyorum. Bu oyunda da bu durum aynı ama bu defa sürekli sürekli ölmek hikayeyi ilerlettiği için daha da çok hoşuma gidiyor. Underworld’den kaçıp annemizi görmek için babamızla kapışmak tabi ki de kötü ancak boss fight olarak çok hoşuma gidiyor.