Kadir Has Üniversitesi Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Çalışmaları Araştırma Merkezi, ‘Türkiye’de Yükseköğretimdeki Cinsiyet Eşit(siz)liği’ raporunu yayımlandı. Raporda 1984-2018 arasında Türkiye’deki kadın ve erkek öğretim üyelerinin, bölgelere ve fakültelere göre dağılımı incelendi. Buna göre, son 35 yılda üniversitelerdeki kadın ve erkek bilim insanları arasında makas daralsa da özellikle yönetici düzeyinde fark hala büyük. Rapordan öne çıkan başlıklar şöyle:
MAKAS ÇOK DAHA AÇIKTI
1980’lerin başında akademisyenler arasında toplumsal cinsiyet eşitsizliği makası çok daha açık. Araştırmada incelenen en eski sene olan 1983-1984 eğitim yılında profesörlerin yaklaşık yüzde 85’i erkek, yüzde 15’i ise kadın. Doçentlerde bu oran erkeklerde yüzde 80, kadınlardaysa yüzde 20 civarında. Son 35 yılda makas düzenli olarak daralsa da özellikle yöneticilik ve profesörlük düzeyinde kadınların oranı erkeklerin çok daha gerisinde. Son verilere göre akademisyenlerin yüzde 38.2’si kadın.
ÜST YÖNETİMDEKİ EŞİTSİZLİK
Türkiye’deki rektörlerin yüzde 90.9’u erkek; yüzde 9.1’i kadın. Eşitsizlik profesör kadrolarında da var. Bu, üst yönetimlerdeki eşitsizliği de de zemin hazırlıyor. Türkiye’de profesörlerin yüzde 68.8’i erkek, yüzde 31.2’si ise kadın.
SAĞLIK BİLİMLERDE HER 10 ÖĞRENCİDEN 7’Sİ KADIN
Yüzde 10 kadın oranıyla en eşitsiz fakülte ise ilahiyat. Mimarlık, iletişim ve sağlık bilimleri fakültelerindeyse kadınlar çoğunlukta. Kadın çoğunluğunun en yüksek olduğu fakülteyse yaklaşık yüzde 73 ile sağlık bilimleri. Bunu yüzde 45 ile işletme takip ediyor.
VAKIF ÜNİVERSİTELERİ BİR ADIM ÖNDE
Vakıf üniversitelerinde öğretim üyelerinin yüzde 57’si erkek, yüzde 43’ü kadın. Devlet üniversitelerinde oranlarsa sırasıyla yüzde 63 ve yüzde 47.
EŞİTSİZLİK EN FAZLA GÜNEYDOĞU’DA
Akademisyen oranı Marmara, İç Anadolu ve Ege bölgelerinde yüzde 60 erkek ve yüzde 40 kadın oranlarında seyrediyor. Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde ise 10 akademisyenden yalnızca ikisi kadın.