HAZİNE ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın önceki gün açıkladığı İVME Finansman Paketi, hem reel sektörde hem de finans sektöründe olumlu karşılandı. Piyasa aktörleri, kredi paketinin TL bazlı 10 yıla kadar vadeli ve Devlet İç Borçlanma Senedi (DİBS) ile tüketici enflasyonu (TÜFE) endeksli olmasının bankalar açısından öne çıkan bir husus olarak değerlendirirken, reel sektör temsilcileri, paketin imalat ve ihracat odaklı olmakla birlikte özellikle cari açığa çözüm yolunda içeriklerden oluşmasına dikkat çekti. Uzmanlardan yapılan değerlendirmelerde, Yeni Ekonomi Programı’nda dile getirilen ekonomide “Teknolojik yüksek katma değerli ve ihracata dayalı üretime” geçiş için atılan en somut adımlardan birinin İVME paketi olduğu kaydedilirken, şu noktalara dikkat çekildi: “Nisanda dile banka kredilerinin bu hedefler doğrultusunda kullandırılmasının teşvik edilmesi süreci bir ay geçmeden başlamış oldu. Türkiye’nin ithalatında yıllık 46.2 milyar dolarlık yer tutan hammadde, ara malı ve makine sektörlerinde ilk defa böylesine büyük bir kredi hacmi hedef doğrultusunda yönlendirildi. Cari açığın azalması için ilk defa temel desteklenecek alan çalışması yapıldı.
Bu kapsamda 43 kalem yatırım alanı belirlendi. İthalat bağımlılığı yüksek, dış ticaret açığı veren, istihdama katkı oranı yüksek ve ihracat potansiyeli yüksek sektörlerin seçilmesi ile Türkiye’nin cari açık meselesine en somut politikalardan birisi hayata geçirilmiş oldu. Sadece yatırım alanında değil, 43 başlıkta halihazırda faaliyet gösteren firmalara da işletme desteği verilerek atıl yada potansiyelin altında kalan kapasitelerin istenilen hedefler doğrultusunda devreye alınması sağlanmış olacak.”
BÜYÜK AVANTAJ
2 yıla kadar anapara geri ödemesiz, azami 10 yıl olmak üzere 150 milyon liraya kadar sağlanan yatırım kredisi ile 1 yıla kadar anapara geri ödemesiz, azami 5 yıl olmak üzere 30 milyon liraya kadar sağlanan işletme kredisi ve TÜFE ile DİBS’e endeksli krediler ile piyasa koşullarından çok daha avantajlı bir kredi imkanının sektörlerin finansmana erişiminin zorlaştığı böylesi bir dönemde büyük bir avantaj ve imkan sağladığına işaret eden uzmanlar, İVME paketinin, sektörler için sağladığı avantajların yanında, TÜFE ve DİBS’e endeksli faiz oranları ile bankaların aktif bilançolarını hedge etmesi açısından da bankalar için yenilikçi ve avantajlı bir ürün sağladığını kaydetti. Uzmanlar, İVME paketinin , bu özellikleri ile tarihi bir kredi paketi kapsamında değerlendirildiğini vurguladı.
Önemli rol oynayacak
Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Genel Başkanı Abdurrahman Kaan, “Paketin; imalat sanayiinin milli gelir içerisindeki payının üst seviyeye çekilebilmesi için, kendi özgün milli tekno-ekonomi politikasını belirlemede önemli bir rol oynayacağına inanıyoruz. Başta ara malları olmak üzere; stratejik olarak belirlenen sektörler ve bu sektörlerin alt kırılımlarına ilişkin üretimin teşviki, cari açığımızın kalıcı bir şekilde düşürülmesi ve uzun vadede cari fazla verilebilmesi, ciddiyetle takip edilmelidir” dedi.
Üreticiye can suyu olacak
Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Başkanı Nail Olpak, bu paket ile 30 milyar TL’lik finansman imkanının üretimdeki iştahı da artıracağını dile getirdi. Olpak, bu yeni destek paketinin özellikle son dönemde yatırım, istihdam ve üretim atağında etkin rol oynayacak firmaların ihtiyaç duyduğu finansman açısından can suyu olacağını belirtti.
Hedefi doğru tespit etmiş
İstanbul Ticaret Odası Başkanı Şekib Avdagiç, pakette önceliğin katma değerli üretime verilmesini, yerinde bir strateji olarak gördüklerini belirterek doğru bir hedefin ortaya koyulduğunu söyledi. Avdagiç, programının orta ve uzun vadeli etkiler oluşturabilecek bir program olduğunu söyledi.
İşletme sermayesi elzem
Ankara Sanayi Odası Başkanı Nurettin Özdebir, paketin yöntem olarak doğru olduğunu belirterek “Yeni finansman paketi doğru sektörlere yönlendirilmiş görünmektedir. Cari açığı azaltacak, teknolojik anlamda katma değer yaratabilecek sektörler kritik öneme haizdir. İşletme sermayesinin firmalarımız açısından daha elzem
olduğunu düşünüyorum” dedi.