ILOVEYOU, WannaCry, SoBig, MyDoom, DarkTequila ve BlackEnergy… Onlar kötü şöhretlerini sonuna kadar hak eden yıkıcı virüsler. Guo O Dong’un 10,2 inç Samsung NC10-14GB dizüstü bilgisayarda bir araya getirdiği bu virüslerin her biri geçmişte ciddi tahribatlara yol açtı. Kendilerini biraz daha yakından tanıtmak gerekirse…
ILOVEYOU: Özellikle 2000’li yılların başından itibaren sayısız internet kullanıcısının e-posta kutusuna ‘aşk mektubu’ olarak düşen ILOVEYOU, milyonlarca bilgisayara ulaşmayı başardı. Bulaştığı sistemlerde şifreleri ve kullanıcı adlarını çalmasıyla meşhur olan ve Filipinli bir öğrenci tarafından hazırlanan virüsün 10 milyar dolardan fazla zarara yol açtığı tahmin ediliyor.
WannaCry: 150 ülkede 200 binden fazla bilgisayara bulaşan WannaCry, işletim sistemlerindeki EternalBlue açığını kullanıyor ve bulaştığı anda kullanıcı dosyalarını şifreliyor. Dosyalara tekrar erişim sağlanabilmesi için kullanıcılardan Bitcoin ile ödenmek üzere 300 dolarlık bir ücret talep ediyor. Üstelik bu ücret hemen ödenmezse talep edilen para miktarı miktarı ikiye katlanıyor ve 600 dolar isteniyor. Eğer ödeme 7 gün içinde yapılmazsa, şifrelenen tüm dosyalar virüs tarafından siliniyor.
SoBig: 2003 yılında tüm dünyada interneti felç eden, birçok işyerinde, üniversitede ve resmi dairede hayatın durmasına sebep olan SoBig, e-mail yoluyla yayılmayı başaran bir virüs. 1 milyondan fazla kopyaya sadece 24 saat içerisinde ulaşan bu virüs, ortaya çıktığı dönemde bu alandaki rekoru da kırmasıyla meşhur.
MyDoom: Microsoft programlarını hedefleyen Rusya kaynaklı MyDoom, Outlook‘taki açıkları kullanan ve bulaştığı sistemin adres defterindeki adreslere kendini e-posta yoluyla göndererek yayılımını sağlayan bir virüs. 200’den fazla ülkede etkili olduğu düşünülüyor. Ayrıca raporlara göre 16 gün içinde 38 milyon kopyayla tarihin en aktif virüsü olma ünvanına da sahip.
DarkTequila: Çok katmanlı bir yapıya sahip olan DarkTequila, banka kimlik bilgilerini ve kurumsal verileri çalmak için geliştirilen kötü amaçlı bir yazılım. Kurbanların bilgisayarlarında internete bağlı değilken bile hareket edebilmesiyle tanınıyor. Özellikle Amerika’da sayısız finansal dolandırıcılık faaliyetine yol açan bu virüsün, hem kişileri hem de kurumları yüzlerce milyon dolar zarara uğrattığı düşünülüyor.
BlackEnergy: Siber casusluk ve bilgi imha saldırıları yapmak için geliştirilen BlackEnergy, özellikle Ukrayna’da devlet kurumlarının dijital verilerini ve enerji sistemlerini uzun süre kontrol dışı bırakması ve milyonlarca kişiyi mağdur etmesiyle tanınıyor. Bu yazılımın aynı zamanda dünya genelinde birçok endüstriyel kontrol sistemini ve enerji sistemini de zarara uğrattığı biliniyor.
Hepsini bir araya getirmekteki amaç ne?
Projenin sahibi Guo O Dong, bu çalışmasındaki temel amacının, dijital dünyanın yarattığı soyut tehditleri somutlaştırarak farkındalık sağlamak olduğunu söylüyor. Ayrıca, bu çalışmanın benzersiz olduğunu ve ortaya çıkan eserin, dijitalleşen dünyada, modern sanat çerçevesinde yer bulmasının yadırganmaması gerektiğini de savunuyor.
Son yıllarda teknoloji ve sanat senteziyle ortaya birçok başarılı sanat eserinin çıktığı, hatta yarattıkları etkiyle çağdaş sanatın yeniden tanımlanmasını sağladıkları bir gerçek. Ancak eski bir bilgisayarda toplanan 6 zararlı yazılımın buluşması, amacı ve alt metni ne olursa olsun, ne kadar ‘sanat’ olarak tanımlanabilir; işte bu konu tartışmaya açık…
Şinasi Furkan AVCI
twitter.com/snsfrknvc