Son yılların en büyük enerji tüketimi darbesi hükümetlerin beklemediği bir yerden geldi. Bazı altyapı ve üstyapı sistemleri kripto para madenciliği nedeniyle tamamen çöktü, bazı hanelere enerji verilemedi. Bunların hiçbirisi resmi kayıtlara ”kripto para madenciliği” nedeniyle geçmedi. Bunun yerine ”beklenenden fazla güç kullanımı, hatların kaldırabilecek olduğundan çok daha güçlü ani yükselişler” olarak kayda geçirildi.
Madenciliğin hiç bu kadar enerji sorununa sebep olabileceğini hiçbir hükümet düşünmedi. Amerikan yönetimi ve AB üyesi ülkelerin yönetimleri bu konuda hiçbir sorun yaşamazken, İran, Ortadoğu ülkeleri, Asya ülkeleri altyapı ve üstyapı sistemlerini ABD ve AB kadar geliştirmediği için bu sorunla karşı karşıya kaldılar. ABD’nin enerji altyapısı ile Nijerya’nın enerji altyapısının aynı güçte olmasını beklemek mümkün değil. Bu ise kripto para madenciliğinin enerji şirketlerine ve dolaylı ve direkt olarak devletin kasasına zarar hanesine yazıldı. Devlet sürekli altyapı ve üstyapı çalışmaları yaparken, beraberinde kripto para madenciliğini engellemeye yönelik adımlar atan bazı devletler bunları gerekçe olarak göstermek istediler.
Pekin bile korkuyor Çin’de aşırı enerji tüketimi var ve 1.6 milyarlık nüfus devasa enerji tüketiyor. Pekin yönetimi kripto para madenciliği yapanlara yönelik baskı uyguluyor ve altyapı sistemlerinin madencilik nedeni ile çöktüğünü doğrulayan enerji şirketi raporlarını sürekli ilgili bakanlıklar bünyesinde incelemeyi sürdürüyor. Pekin’in bu konuda altyapı sorunu yaşaması aslında devlet dolayısı ile değil. Pekin’de yaşanan enerji krizi özel enerji şirketlerinden kaynaklanıyor. Özel enerji şirketleri beklenenden sadece belirli oranda yüksek gücü kaldırabilecek altyapı ve üstyapı enerji hatları inşa ediyor. Bunun sonucu olarak hatlara %30’dan veya daha az oranlarda yük biner binmez anında enerji kesintisi yaşanıyor ve enerji aktarımı saniyeler içerisinde sona ermek zorunda kalıyor.
Tüm bunlar dünyada hükümetlerin gelecekte daha büyük enerji krizleri ile karşı karşıya kalabilecek yeni buluşlar çıkabilecek olduğunu ve buna karşı hazır olmak gerektiğini gösteriyor olsada birçok ülkede bu tür önlemleri almak yerine madenciliği durdurmaya çalışıyor. Kripto para madenciliği bugün Çin, Hindistan, İran gibi ülkelerde yasak veya baskı altında olduğu için sınırlı sayıda insan tarafından yapılabiliyor.
Evleri tespit edebiliyorlar Enerji şirketleri istedikleri zaman hangi evde kripto para madenciliği yapıldığını bilemez. Bunu gösteren termal bir kamera yok. Bu tür iddialar hayal ürünü. Ancak, enerji şirketleri bir evde aniden beklenmedik oranda devasa bir enerji tüketimi artışı görmesi durumunda (bunu görebiliyorlar) o evde kripto para madenciliği yapıldığından emin olabilir. ”Belki ben 3 yeni klima aldım, klima çalıştırıyorum” diyerek bundan kurtulmak mümkün değil. Kripto para madenciliği ekipmanları ile klimaların tüketeceği enerji aynı değil. Aynı zamanda 100 saat boyunca klimanın aralıksız olarak aynı frekansta çalışması mümkün olmayacağı için enerji değerlerinde değişim olur ve bunu enerji şirketleri bilebilir.
Tüm bunlar aslında kripto para madenciliği yapılan evlerin hükümetler tarafından veya özel enerji şirketlerince bulunabilecek olduğunu gösteriyor. Kripto para madenciliği yapmayı kafasına göre suç sayan hükümetler olabilir ancak Türkiye’de hükümet kripto para madenciliğine hiçbir baskı uygulamıyor ve kripto para madenciliğini vatandaşların kendi kararına bırakıyor. Birçok Türk vatandaşı da yüksek enerji fiyatlarından dolayı zaten istese de kripto para birimi madenciliği yapamıyor.
Haberin devamı: Aşırı Enerji Tüketimi Madencilerin Yerini Bulmayı Kolaylaştırıyor ilk olarak Bitcoinsistemi.com’da yayınlanmıştır.