2013-2014’ten itibaren ortaokul birinci sınıfa öğrenci alan ve yaklaşık 950 öğrencisi olan Darüşşafaka Cemiyeti Yönetim Kurulu Başkanı geçtiğimiz ay değişti. Darüşşafaka Lisesi’ni 1982’de dereceyle bitiren M. Tayfun Öktem, yıllar sonra okuduğu okulun en tepe yönetimine geldi.
Ramazan ayı sona eriyor, önümüzdeki hafta bayram. Tayfun Öktem’in çağrısı zekât ve fitrelerin eğitime, yani Darüşşafaka’ya yönlendirilmesi. “Darüşşafaka’ya destek olun, annesi ya da babası hayatta olmayan çocuklarımızın geleceğini aydınlatın” diyen Öktem ile konuştuk:
KÜÇÜK BAĞIŞLAR GÖNLÜMÜZDE ÇOK DEĞERLİ
Küçük bağışlar bizim gönlümüzde çok değerli, çok anlamlı. Tabana yayılmayı desteklediğimiz gibi, büyük ilerleme ve adımlar daha büyük bireysel ve kurumsal bağışlarla sağlanıyor. ‘Vizyoner bağış’ dediğimiz bağış türü çok önemli. Ana sponsorumuz İş Bankası’nın ‘81 ilden 81 öğrenci’ projesi müthiş. Minnettarız, insanımıza büyük hizmet, önemli yatırım. Bazen hiç beklemediğiniz miktarda bağışlar oluyor. Vasiyet bağışlarıyla da karşılaşabiliyoruz. Hiç bilmiyoruz, vefat sonrası ortaya çıkıyor. Hamiyetperver halkımızın yüce gönüllülüğü bizi sık sık şaşırtıyor, bu sayede 156 yıldır savaşlara, zor zamanlara karşı dimdik ayakta kalabilmiş Darüşşafaka.
EVLERİNİ, İŞYERLERİNİ BAĞIŞLAYANLAR VAR
Hem evlerini hem işyerlerini bağışlayanlar var. Üstelik bu insanlar çok mazbut yaşayan insanlar. “Ben hayattayken gelin, kasadaki ziynet eşyalarını, şunları, bunları alın, çocuklara kullanın” diyenler oluyor. Bu bilinç ülkemizde fazlasıyla oluştu artık. 30 yıl önce sivil toplum kuruluşları sayısal olarak az ve çok küçüktü. Eskiden eve zarf gelirdi ve 3-5 TL konulurdu içine. Günümüzde hayırseverlik kavramı toplumda yer etti ve büyüyor. Bizim de 10 yıl önce bağışçı sayımız binlerdeyken, şimdi 68 bin civarı bağışçımız var. Yani Darüşşafaka da burada ilklere öncülük ederek büyüyen lider bir sivil toplum örgütü.
BAYRAMDA ARTIŞ OLUYOR
Ayda 1-2 TL harçlıklarından ayırarak bağış yapan ilkokullu çocuklar var. Ya da düzenli olarak aylık 5’er TL bağışta bulunan lise, üniversite öğrencileri bulunuyor. Onlar bizim kaynak yaratmadaki başarımızın özündeler. Bunda tabanın desteğini almak etkili. Bizim hikâyelerimiz büyük miktarlardan çok küçük miktarlarda. Çocuklara giysi, zekât, fitre olsun diye destek olanlar da çıkıyor. Bayramlarda bir artış oluyor. Ekonomik koşullarını zorlayanları görüyoruz. Bizim insanımız kendi bütçesi de küçülürken gönül güzelliğini yapmaya devam ediyor. Yıldan yıla bağışlarımız artıyor. Bu bizim için inanılmaz bir motivasyon, geleceğe güvenle bakıyoruz.
BİZ AYNI ZAMANDA VELİYİZ
Biz o paraları insanımız sayesinde toparlamakta zorluk çekmiyoruz. Ama her yeni öğretim yılı sil baştan, yeniden kaynak toplamak zorundayız. Zaman değişiyor. Tebeşir kullandığımız dönemler bitti artık. Çocuklar yapay zekâyla uğraşıyor, kodlama yapıyor. Onlar kodlamanın hasını yapsın istiyorum. Herkesin kendine göre uzmanlaştığı müzik aleti, spor dalı var. Çünkü biz eğitimcilik dışında çocuğun veliliğini de yapıyoruz. Yani bizim yavrumuz Anadolu’dan tüm saflığıyla geliyor. Biz de müfredata ek olarak spor yapmasını, tiyatroya, sinemaya, müzeye gitmesini sağlıyor, adab-ı muaşeret öğretiyoruz. Buraya gelmeden flüt çalıyorsa, burada da çalmasını istiyoruz. Basketbol oynuyorsa, burada da oynatıyoruz, yapmamışsa başlatıyoruz. Yani bizim burada veli olarak da bir şeyler yapmamız lazım. Çocuğun dersten sonra ayakkabısını çıkarıp bir yuva ortamında müzik dinlemesi için ortam hazırlıyoruz. Yatakhane anneleri var. Onlar saçlarını tarıyor küçüklerin mesela, kişisel bakımlarına yardımcı oluyor, gerekirse kitap okuyor. Zor zamanlar şüphesiz oluyor ama bunları genelde çocuklarımıza yansıtmıyoruz. Bunun için sürekli yüce gönüllü insanların desteğine ihtiyacımız var. 156 yıldır da bunu yapıyoruz.
DÜZENLİ BAĞIŞ BEKLİYORUZ
Düzenli bağış bizim için çok önemli. Biz 6 bin düzenli bağışçımız olduğunu biliyorsak, ona göre bütçe planlaması yapıyoruz. O güvenceyle işe başlıyoruz. İş Bankası’nın desteğine çok teşekkür ediyoruz. Çünkü onlar bize çok zor bir zamanımızda ellerini uzattı. Biz Darüşşafakalılar olarak bu destekten çok mutluyuz. Çok zor bir süreçteyken yeni bir sponsor çıkabiliyor. Çiftçi, işçi, köylü, öğretmen, tüccar, her çevreden vatandaş destek veriyor. Yetişebildiğim kadarıyla ben de bağışta bulunanları aramaya çalışıp teşekkür ediyorum. Her kesimden, memuru, emeklisi bize destek veriyor, sağ olsunlar.
HAYATIMDA NE YAPTIYSAM DARÜŞŞAFAKA SAYESİNDE
“BEN hayatımda ne yaptıysam, Darüşşafaka sayesinde yaptım. Oğlum şu an Kanada’da okuyor, dönmesine 3-4 sene daha var. Saint Joseph mezunu. Ona Darüşşafaka’nın onda bile hakkı olduğunu söylerim hep. Darüşşafaka’da okumasaydım muhtemelen Boğaziçi Üniversitesi’ne giremezdim. Yurtdışı master’ım sonrası, Boğaziçi ve Darüşşafaka CV’siyle tanınmış bir uluslararası şirkete başvurmuştum. Hemen, “Gelin, konuşalım” dediler. Darüşşafaka sayesinde çok iyi bir eğitim kazandım. O eğitim yolunda üzerime yüklenenlerle birlikte daha 16 yaşında dünya görüşüm açıldı. İyi şirketlere girdim ve başarılı oldum. Yabancı şirketlere girip başarılı olduğunuz zaman ekonomik konuları daha hızlı çözüp Darüşşafaka’ya da daha çabuk hizmet edebiliyorsunuz. Benim de tek hedefim, arkadaşlarım ve ‘ortak akıl’ ile burada iki taş da ben koyabilmek, beraber belki daha da genç veya kadın bir lidere yönetimi devrederek yine öncülük etmek. Yeniliklere liderlik etmek. Sistemimiz de başarılı ve toplumun her kesiminden destek görüyor. Görüyoruz ki ekonomik krizde bile insanlar Darüşşafaka’ya destek olmaya devam ediyor.”
BAĞIŞÇILARDAN ÖRNEKLER
– Deniz Lara Ordu (Tek seferlik bağış): 5 yaşındaki Lara TV kamu spotunu izleyip, ailesi de Darüşşafaka’yı anlatınca kumbarasında biriktirdiği 50 TL’yi bağışladı.
– Nilgün Aydın (Düzenli bağışçı): Kamu emeklisi, 2016 yılından bu yana her ay 10 TL ödüyor.
– Yasin Karadağ (Düzenli bağışçı): Öğrenci, 2017 yılından bu yana aylık 5 ile 50 TL arasında düzenli bağış yapıyor.
– Serpil Uzun (Düzenli bağışçı): Kızı Özüm’ün doğum günü tebrik sertifikası bağışında bulundu, daha sonra da kızı bağışlarını sürdürdü.
DARÜŞŞAFAKALI OLMAK BİR DURUŞTUR
“DARÜŞŞAFAKALI olmak bir duruştur. Biz Darüşşafakalılar olarak konuşulduğumuzda, hep iyi eğitimimiz, iyi insanlar olmamız, toplumda iyi yerlere gelmemiz ve kabuğu kırmamızla anılırız. Ama aslında Darüşşafakalılar çok farklıdır. Yaşama bağı güçlüdür. Yaşamına 1-0 geriden başlamıştır. Azmiyle, ona verilen şansı iyi değerlendirerek önce akademik, bedensel, duygusal, daha sonra iyi insan olma yolunda, arkadaşları, öğretmenleri, o çatının altında olmaları önemlidir. İdarecileriyle, yatılı okul ortamında ve memleket gerçeklerini yaşayarak erken pişer ve olgundur, iyi eğitim görmüş, vefalıdır. Ailesine ve ülkesine bağlı, insanlığa yararlı lider kişilerdir.”
10 BİN ÇOCUKTAN ANCAK 120’SİNE DESTEK VEREBİLİYORUZ
“ANNESİ veya babası hayatta olmayan, ekonomik yönden de durumu yetersiz olan çocuklara kapımız açık. Bu koşullarda ülkemizde 10 bin civarı çocuk var, ancak bize 1500-2000 kişi başvuruyor. Bunun için büyük çaba harcıyoruz. Öğretmenlere, muhtarlara, ailelere mesajlar gönderiyoruz. Bölgesel toplantılar yapıyoruz. Televizyonlarda, radyolarda, tanıtım ve duyurularımız, sokaklarda afişlerimiz oluyor. 1500-2000 sınav için düşük bir rakam. Okula ancak 120 öğrenci alabiliyoruz. Eğitimde fırsat eşitliğine inanıyorsak, sınava girmelerini her türlü zorluğa karşın sağlamak için çaba harcıyoruz. Sınav için gelen çocuklar ve ailelerinin yol masraflarını dahi karşılıyoruz. Bazen bir bağışçımız çıkıyor. Öğrenci sayısında 120’de kaldığımız için üzüldüğünü söylüyor ve 121’inci veya 122’nci çocuğun da giderini karşılayabiliyor. O zaman istisnalar oluyor. Bu çerçevede yine İş Bankası’nın ‘81 ilden 81 öğrenci’ kampanyası bizim için çok değerli.”