Sabahın ilk ışıklarıyla indiğimiz Dubai Uluslararası Havaalanı’nın üç ana terminali var. Pasaport kontrolüne gitmek için raylı sistem bir araca biniyorsunuz ve yaklaşık bir kilometre sonra kapıları otomatik açılıyor. Beş vagonun sağladığı mini seyahatten de anlayacağınız üzere THY’nin iniş yaptığı terminalin körüğü bir hayli uzakta. Şansınız varsa pasaport kontrolden 10 dakikada geçebilirsiniz ama bir saat bekleyenlerin oranı hiç de az değil. Kremrengi taksiler, merkeze ulaşmanın en hızlı yolu. 20-25 dakikalık bir yolculuk için 50-70 Dirhem arası ödeme yapılıyor.
Benim gibi en uzak noktalardan biri olan Jumeirah Beach Residence’a gidiyorsanız, 110 Dirhem’i gözden çıkarmanız gerekiyor (1 Dubai Dirhemi yaklaşık 1 lira 68 kuruş ediyor). Taksi fiyatları İstanbul, Ankara ve Avrupa şehirlerine göre çok ucuz. Üstelik son model lüks araçlara bindiğiniz için kaliteyi ucuza aldığınıza sevinebilirsiniz. Bu arada altı krem, üstü pembe renk olan taksiler kadınlar için ve sürücüleri de kadın. Terminal 1 ve 3’te durakları bulunan metro hattıyla daha ucuza gidebilirsiniz. Metro sistemi ucuz, temiz ve oldukça kullanışlı. Havalimanından alacağınız bir kartla lüks ya da daha ucuz halk tipi vagonlardan birine binebilirsiniz. Aman dikkat; metroda iki vagon sadece kadın yolculara hizmet veriyor ki, görevliler erkek sinek bile yanaştırmıyor!
En iyi günbatımı
Dubai’ye gitmek için en uygun zaman kasım-mayıs arası. Yılın diğer aylarında kavrulmanız işten bile değil. Burada her keseye uygun yüzlerce otel var. Yeni yerleşim bölgesi Al Barsha, yabancıların merkez üssü konumunda. Mall of Emirates ise bölgenin ilk kapalı kayak pisti Ski Dubai’nin de içinde yer aldığı devasa bir turistik alan. Dünyaya mal olmuş simgesel yapılardan biri olan Burj Khalifa de aynı yerde. Arap Çölü’nde cam ve metal cephesiyle 830 metreye yükselen yapı, dıştan olduğu kadar içten de etkileyici. Bünyesinde oteller, iş merkezleri ve restoranlar var. 124’üncü katında At The Top adında bir de gözlem noktası var ki, tüm bölgeye tepeden bakma imkânı veriyor. Size tavsiyem At The Top’a giriş biletlerini internetten, tarih ve saat belirleyip almanız. Zira 125 Dirhem’e alacağınız giriş biletine, çat kapı gittiğinizde ödeyeceğiniz para 400 Dirhem oluyor. Akşamüstü saatlerini tercih etmenizde fayda var. O yükseklikten Dubai’yi hem gündüz gözüyle hem de karanlığı aydınlatan ışık şelalesi içinde görebilirsiniz. Herkes bu günbatımını hedeflediğinden oluşan kalabalıktan sıyrılmak için internetten bilet almak avantajlı. Ya da bir alt kattaki At.Mosphere adlı bardan yer ayırtabilirsiniz. Kişi başı 200 Dirhem harcama yaparak manzaraya karşı içkinizi de yudumlayabilirsiniz.
Nusr-et’te yer bulunmuyor
Jumeriah bölgesinde daha çok lüks villalar bulunuyor. Az ötesindeki Jumeriah Beach Park’ta hem denizden yararlanmak hem de Dubai’nin diğer yerleşim alanlarındaki konaklamanın bir gömlek üzerindeki kaliteyi yakalamak mümkün. Hiç kuşkusuz, Jumeirah’ın dünyada en bilinen yeri Palm Jumeirah. Palmiye şeklindeki suni adanın olduğu yer… Palmiyenin dallarında Hollywood yıldızlarının malikâneleri, villaları, ucunda da en lüksün tanımını tek başına yapan Atlantis Otel var. Bu suni adanın hemen dibindeki Burj Al Arab, yani yelken otel, dünyanın tek yedi yıldızlı oteli. Paranın nasıl bir lüks yaşam sunduğunu en iyi bu otelde anlarsınız desem yalan söylememiş olurum. Altın varaklarla kaplı alanları dev bir kuyumcuda konaklama yaptığınız hissini uyandırıyor. Jumeirah Beach’te faaliyet gösteren pek çok Türk restoranı da var. Big Chefs, Butcha, Tike, Köşebaşı, Mado, Simit Sarayı bunlardan birkaçı. Four Seasons’ın içinde açılan Nusr-et, şu an Dubai’nin en pahalı ve gözde restoranı. Rezervasyonsuz yer bulmak neredeyse imkânsız. Arap zenginler bile hesabın kabarıklığından şikâyet ediyor ama yine de masaları dolduruyor.
?
Dünyanın en büyük marinası
Sizlere tavsiyem, kesenin ağzını biraz daha açarak Jumeriah Beach Park bölgesindeki otellerden birinde konaklamanız. Böylece hem denizden faydalanır hem de kaliteyi bir üst aşamada yaşarsınız. İki kilometrelik sahil boyunca sıralanan Jumeirah Beach Residence binaları, Arap ve Akdeniz mimarilerini harmanlıyor. Kordon boyunda kaliteli alışveriş durakları ile keyif yapacağınız kafe ve restoranlar sizi bekliyor olacak.
Dubai Marinası da mutlaka gezi rotanızda olsun. Çölün ortasında yaratılan bu harika vaha, dünyanın insan yapımı en büyük marinası. Merkezinde, 90 derece burguyla tasarlanmış dünyanın en yüksek binası Cayan Kulesi yer alıyor. Yürüme yollarıyla çevrili marinanın restoranları oldukça keyifli. O kadar uzun yürümeyi sevmeyenler için küçük elektrikli araçlar var.
Dubailand, dünyanın en büyük ve maliyetli tema parkı. İçinde Marvel Süper Kahramanlar, Universal Studios, Formula 1, Arap halk masalları gibi bölümler var. Ayrıca büyük bir outlet ve AVM, restoranlar, oteller, atletizm tesisleri ile lüks daireler barındırıyor. Yine Jumeriah bölgesinde bulunan Madinat’a da gidebilirsiniz. İçindeki suni gölde gondol sefası veya sörf yapmak, yüzmek mümkün.
HIZLI GECE HAYATINDAN NOTLAR
Dubai, gece hayatı konusunda oldukça renkli bir şehir. Oteller ve özel izinli birkaç restoran dışında alkol satışı yasak ama gece turunda alkol duvarını aşmış birçok insana rastlayacaksınız. Popüler restoran ve barların genellikle otel bünyesinde açılması da bu alkol yasağını aşmak için.
Yıllardır Dubai’nin en meşhur kulüplerinden olan Cavalli Club, Fairmont Hotel bünyesinde restoran ve kulüp olarak hizmet veriyor. Önceden rezervasyon yaptırmanız ve şık giyinmeniz tavsiye edilir. Armani Otel içindeki restoran ve kulüp için de aynı kurallar geçerli.
Dubai Marina bölgesindeki Grosvenor House otelinin altında bulunan Buddha Bar Dubai, gece yarısına kadar restoran-bar, sonrasında kulüp olarak hizmet veriyor. Yine marina bölgesindeki Marriott Otel’in 52. katındaki Observatory isimli roof barı da denemeden dönmeyin.
Rixos Premium Otel içindeki gece kulübü, en çok rağbet gören işletmelerin başında geliyor.
Atlantis The Palm Otel’in içindeki N’Dulge kulüp özellikle cuma akşamları oldukça eğlenceli.
JW Marriott Marquis otelinin içinde bulunan The Vip Room, Dubai’nin en iyi kulübü diye anılıyor.
Meşhur Jumeirah Beach Hotel’in bünyesinde yer alan ve tesisin plaj bölümünde denizin üstüne konumlanan 360, diğerleri gibi restoran ve kulüp olarak hizmet veriyor. Geceleri müzik eşliğinde sunduğu Burj Al Arab manzarası ise doyumsuz. Palmiye adasında yer alan Jumeirah Zabeel Saray otelindeki Musichall ise locaları ve amfitiyatro şeklindeki dekoruyla oldukça ilginç. Four Seasons Hotel’in birinci katındaki Provocateur Club, New York’taki aslının birebir kopyası muhteşem bir diskotek. Localarından birine kurulup etrafınızı seyre dalabilirsiniz. Devasa iki kata yayılan Zuma, tüm dünyada olduğu gibi Dubai’nin de en gözde restoranlarından biri. Bar ve kulüp olarak oldukça revaçta.