İSTANBUL, 30 Temmuz (Reuters) – Merkez Bankası enflasyon raporu ve ABD Merkez Bankası (Fed) kararının beklendiği TL'de pozitif ayrışma bugün de vam etti. Dolar/TL yaklaşık dört ayın en düşük seviyesi olan 5.5530'a kadar geriledi.
Piyasalar yarın açıklanacak olan enflasyon raporu ve verilecek mesajlar ile Fed'in yarın akşamki toplantısına odaklanmış durumda. Fed'in bugün başlayacak ve yarın sona erecek para politikası toplantısında politika faizini 25 baz puan indireceği tahmin ediliyor. Fed bu kararı alırsa, 10 yıldır ilk defa faiz indirmiş olacak.
Öte yandan piyasaların gündeminde Türkiye ABD ilişkileri, küresel büyüme endişeleri, küresel ticaret savaşları, Brexit, Akdeniz'de AB ile yaşanan gerginlik, olası bir kabine revizyonu, yeni parti hazırlıkları ve jeopolitik gelişmeler de kalmaya devam ediyor.
Analistler TL'nin hala yüksek getiri sunmaya devam etmesi, küresel merkez bankaların genişlemeci politikalara yeniden yönelmesi ve Türkiye-ABD ilişkilerine yönelik olumlu beklentilerin TL'ye destek olmaya devam ettiğini belirtiyor.
Bir bankacı, “Şu anda TL'yi olumsuz etkileyecek bir event beklenmiyor. S-400 konusu biraz soğudu, Ağustos ayında da PPK toplantısı olmayacak. Dolar/TL'de 5.58 seviyesi kalıcı kırılırsa 5.48-5.45 seviyeleri mümkün” dedi.
Beklentilerdeki iyileşme ve enflasyonda başlayan düşüşle birlikte TCMB geçen hafta 4.5 yıllık aranın ardından politika faizinde 425 baz puanlık indirime gitse de enflasyonda düşüş eğilimin süreceği dikkate alındığında TL hala yüksek reel getiriyi sunan EM'ler arasında yer alıyor.
Bu sabah saat 0901'de 5.6155/5.6220 seviyesinde olan dolar/TL TRYTOM=D3 , 5.5530'a kadar geriledikten sonra saat 1724'te 5.5620/5.5650seviyesinden işlem görüyor. TL bugün dolar karşısında %1 civarında değer kazancı ile benzer gelişmekte olan ülke para birimlerinden pozitif ayrışıyor.
Aynı saatte sepet bazında TL 5.8808/5.8843, euro/TL ise 6.2002/6.2041 seviyesinde.
TL'nin dolar karşısındaki değer kaybı bu yıl içinde, son 1 yılda %32 son üç yılda ise %52 seviyelerine kadar yükseldikten sonra son dönemde kayıpların bir bölümü de telafi edilmiş durumda. Son 3 yıla bakıldığında kayıp %46'ya gerilerken 1 yılda ise bu oran %13'e gerilemiş durumda. Son dönemde yaşanan değer kazançlarına karşın TL hala son 1 ve 3 yılda da gelişmekte olan ülkeler arasında dolar karşısında en çok değer kaybeden para birimlerinin başında yer alıyor. Ancak değer kazançları negatif ayrışmanın da gittikçe azalmasını sağlıyor.
Dolar/TL, geçen hafta TCMB'nin 425 baz puanlık faiz indirim kararı ardından Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın alışılagelenin aksine sert faiz indirimleri yerine kademeli faiz indirimi çağrısı yapmasıyla birlikte yönünü aşağı çevirmişti.
Erdoğan'ın kademeli faiz indirimi çağrısı ile birlikte hem TL'de değer kazancı hem de tahvil bono getirilerinde düşüş hızlanmıştı.
Siyasilerin faiz indirimlerindeki söylemlerinin eskiye göre daha yumuşak algılanması TL'yi desteklen bir süreç olarak ön plana çıkıyor.
Nitekim bugün ekonomideki gelişmelere dair düzenlediği değerlendirme toplantısında gazetecilerin sorularını yanıtlayan Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak da Türkiye'nin düşük faiz beklentisi içinde olması gerektiğini belirtti. Nihai kararın TCMB'ye ait olduğuna dikkat çeken Albayrak eeel sektörün maliyetlerinin düşmesi anlamında her türlü faiz indirimine olumlu baktığını da söylerine ekledi. TL'nin değerine ilişkin sorulara ise rakamsal bir yanıt vermese de TL'nin küresel ticarette rekabetçiliği sağlayacak bir seviyede olmasının önemli olduğunu belirtti. Portföy Başekonomisti Nilüfer Sezgin “TCMB faiziyle ilgili çok net yönlendirmeler yapmasa da indirimlerin devam edeceği mesajını aldık. Zira reel faiz açısından diğer ülkelerle farkımıza bakmak gerektiğini vurguladı. Burada da makas açık ve alan var. Sorunlu kredilerin devlet desteğiyle kurtarılmasına yeşil ışık yakmasa da, diğer ülkelerde de yaygın olarak kullanılan seküritizasyon sisteminin ve hatta bu varlıkların teminata kabul edilmesi yönteminin kullanılmasını dışlamadı. Bu da aynen kamu bankalarının son bir senede daha aktif rol oynaması gibi merkez bankasının da farklı alanlarda ekonomiye daha fazla destek verecek şekilde politika çeşitlendirmesine gidebileceği intibası uyandırıyor” dedi ve ekledi:
“Ayrıca, cari açıktaki düşüşün geçmiş krizlerden farklı olarak iç talep daralmasıyla açıklanamayacağını, burada talep koşullarından bağımsız olarak da kalıcı bir iyileşme olduğunu vurgulaması önemliydi. Bu anlamda büyüme oranı artarken de cari açığın kontrol altında kalması için rekabetçi kur vurgusu yapması, rezerv birikimi yapılmasını desteklemesi, TL'nin küresel ticarette rekabetinin korunduğu bir çerçevenin tercih edileceğine de işaret etti” dedi.
TAHVİL GİRİŞLERİ TL'Yİ DE DESTEKLİYOR
Tahvil getirileri ise TCMB faizlerinde kademeli düşüş beklentilerinin kuvvetlenmesiyle birlikte düşüşünü devam ettiriyor. En belirgin düşüş geçen hafta Cuma günü yaşandı. 2 yıllık gösterge tahvil Cuma günü yaklaşık 80 baz puan gerileyerek son işlemde %16.35 bileşik seviyesindeydi. Dün son işlem %16.10 olan tahvil faizi bugün %15.99'a kadar geriledikten sonra son işlemde %16.03 seviyesindeydi.
Gösterge 10 yıllık tahvilde ise Cuma günün düşüş 50 baz puana yaklaştı. 10 yıllık tahvilde bileşik getiri dün son işlemde %15.41, bugün ise %15.52 oldu.