Birsen Altayli
ÇANAKKALE/KİRAZLI, 5 Ağustos (Reuters) – Çanakkale-Kirazlı'daki altın madeni projesinin bölgedeki ormanları yok edeceğini ve doğal kaynakları kirleteceğini söyleyen binlerce kişi protesto gösterisi düzenledi.
“Su ve vicdan nöbeti” kapsamında bir araya gelen bölge sakinleri, milletvekilleri ve STK'lardan oluşan grup Çanakkale-Kirazlı'da toplandı.
Protestocular, Kanada merkezli Alamos Gold'un AGI.TO yan kuruluşu olan Doğu Biga Madencilik'in, Kirazlı kasabası yakınlarında, İda Dağı'ndan biraz uzakta Kaz Dağları olarak bilinen bölgede açtığı altın madenini protesto etti.
Projeye yönelik protestolar sivil toplum örgütlerinin şirketin bir çevre etki raporunda planlanandan dört kat daha fazla ağaç kesildiğini açıklamalarının ardından geçen haftalarda giderek arttı.
Bir grup çevreci, “Su ve vicdan” nöbeti olarak adlandırılan nöbet kapsamında 26 Haziran'dan bu yana çadırlarda kalıyor.
Eylemciler, projede kullanılacak olan siyanürün, toprağa ve suya karışacağını söylüyor.
Çanakkale Belediye Başkan Yardımcısı Rebiye Ünüvar “ekokıyıma” son vermek için sonuna kadar mücadele edeceklerini söylerken, “Cevher işlenirken net bir şekilde biliyoruz ki siyanür kullanılacak. Sulama kaynağımız olan baraj kirlenecek kirlenmenin ötesinde hayati tehlikeye neden olacak. Sağlık sorunları ve ölüme kadar giden tehdit söz konusu” demişti. Türkiye'nin dört bir yanından gelen protestocular binlerce kişi tarafından “Altınsız olur, Kaz Dağları olmadan olmaz”, “Ölüler altın takmaz”, “Uyanışa ortak ol”, “Yaban hayata dokunma” yazan pankartlarla madene yakın bir tepe üzerinde toplandı.
Bölgede ilk çadır kuranlardan biri olan 34 yaşındaki Burak Çiftçi, “Kanadalı şirket belki mizahtan anlar diye dün gitar çaldık. Çocuklarımızla balonlar götürdük” dedi.
58 yaşındaki Asım Yıldız da her yaz bölgeyi ziyaret ettiğini ve projeyle ilgili farkındalık yaratmak için protestolara katıldığını belirterek, “Burada olmamız kamuoyu oluşturur… Hak arayanın haksız duruma düştüğü bir ülkedeyiz… Anti-demokratik bir ülkede sonuç alacağımızı beklemiyoruz, kanuni yönden bir sonuç almayı beklemiyoruz” dedi.
Enerji Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada da halk arasında madenlerin aranması ve çıkarılması süreçlerinde siyanür kullanıldığına dair yanlış bir kanının olduğu belirtilerek, altın dahil madenlerin aranması ve çıkarılması süreçlerinde doğal ortamda siyanür ya da türevi bir madde kullanılmadığı, çıkarılan kayanın içindeki altının metal olarak ayrıştırılması aşamasında ise ulusal ve uluslararası kriterlere göre kapalı tesislerde üretim yapıldığı belirtilmişti. Biga şirketi de yaptığı açıklamada, maden sahası için 13,400 ağacın kesildiğini ve işlerin tamamlanmasının ardından bölgeye ağaçların dikileceğini söyledi.
Altın madeni için bölgede kesilen ağaç sayısını uydu görüntüleri üzerinden 195,000 olarak tespit eden TEMA Vakfı da, bu sayının Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve Çanakkale Valiliği tarafından doğrulanması için gereken başvuruyu yaptı.
Çanakkale'de yaşayan ve “yaş kesmek baş kesmektir” diyerek protestolara katılan 71 yaşındaki Nezahat Ertopçu, “Yaş ağacı kesmek çok günah… Bıraksınlar buraları ne var sanki biz onlardan birşey istemiyoruz, onlar da bizden istemesin… Biz de gidelim dedik belki yaşımızdan dolayı merhamet ederler” dedi.