Kaynakların daha verimli ve çevreci kullanımı noktasında hem atık yönetimi hem de yenilenebilir enerjiye geçiş kritik bir öneme sahip. Dünya ile eş zamanlı olarak Türkiye’de de fosil kaynak kullanımın azalırken güneş ve rüzgar gibi yenilenebilir enerji kaynaklarına erişimin gittikçe arttığını söyleyen Erkanlı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Rıza Hüseyin Erkanlı, “Yenilenebilir enerji kaynaklarına yatırım yaparken Türkiye’nin gözden kaçırdığı çok önemli bir nokta var. Bu da atık yönetimi. Biz binlerce tonluk atığımızı toplayamıyoruz. Orada dev bir enerji kaynağı var. Bunlardan en önemlisi de çamurlar. Büyük sanayiler, madenler ve şehirlerimiz sürekli olarak atık çamur biriktiriyor. Üstelik bu çamur birikintileri artık beraberinde bir depolama sorunu getiriyor. Ancak bu çamurlar işlemden geçirilip kurutularak yeni enerji kaynağı olarak sanayiye gönderilebiliyor” dedi.
SANAYİYE YAKIT VERİYOR
Türkiye’de 90’lı yıllarda yoğun bir arıtma ve atık tesisi yatırımı yapıldığı belirten Erkanlı, “Bu tesislerde atık sular arıtılıp çevreye salındıktan sonra elde edilen çamurlar hala depolanıyor. Yıllardır depolanan çamurlar her tesiste binlerce ton seviyesine ulaşmış durumda. Biz kendi tesislerimizde dev sanayi kuruluşlarından atık çamurları alıp işlemden geçiriyoruz. Çamurun içerisindeki organik ve inorganik maddelerden bir karışım elde edip bunu fırına veriyoruz. 100 ton çamurdan en az 20 ton karışım sağlanıyor. Çamurun içerisindeki nem buharlaştıktan sonra ortaya çıkan ürün 4 bin kalorilik bir enerjiye sahip oluyor. Daha sonra bu karışımı çimento fabrikalarına gönderiyoruz. Daha önceden fosil yakıt kullanan çimento fabrikaları daha çevreci ve ucuz olan bu çamurdan enerjilerini karşılıyor” şeklinde konuştu. Bir çimento fabrikasının maliyetinin yüzde 70’ini yakıt giderlerinin oluşturduğunu belirten Erkanlı, “Türkiye Avrupa’nın en büyük çimento üreticilerinden biri. Ancak Türkiye’deki çimento fabrikaları enerji yönetimi konusunda Avrupa’nın çok gerisinde. Avrupa’daki fabrikalar enerjisinin minimum yüzde 30’unu atıktan karşılıyor. Enerjisinin tamamını atıktan karşılayan fabrika sayısı çok fazla. Bu Türkiye’de ortalama 3.25 iken en iyi performansı gösteren fabrikadaki oran yüzde 25” diye konuştu.
Dünyada ve Avrupa’da atık ve geri dönüşüm şirketlerinin en büyük sanayi kuruluşları arasında ilk sırada yer aldığını aktaran Erkanlı, “Atık firmaları sanayiden atığın bertaraf edilmesi için para alıp bir de atıktan elde ettiği ürünleri satıyor. Yenilenebilir enerji kaynaklarına yatırımın arttığı bu ortama paralel olarak atık bertarafı da dünyada çok önemli bir pazar haline gelmeye başladı. Türkiye eğer atığın kaynağından toplanıp bertaraf edilmesi noktasında başarıya ulaşırsa 20 milyar dolarlık dev bir sektör bizi bekliyor. Buradan elde edilecek enerjide cari açığın kapatılması noktasında çok önemli olacak” dedi.
ATIK İTHAL EDİYORUZ
– TÜRKİYE’DE yıllık 1.5 milyon ton tehlikeli atığın 18 milyon ton da tehlikesiz atığı beyan edildiğini aktaran Rıza Erkanlı, sözlerini şöyle sürdürdü: “80 milyonluk bir ülkede en az 2.5 milyon ton tehlikeli atığın beyan edilmesi gerekiyor. Bu bizde bir beyan probleminin olduğunu gösteriyor. Tek çare yapılan denetimleri arttırmak. Atık toplama sorunumuz var o yüzden ithal kağıt ve plastik atıkları alıyoruz. Eğer atığı kaynağından toplayıp düzgün şekilde bertaraf edecek organizasyon yapısı olsa Türkiye bugün kağıt sorunu yaşamazdı. Biz atığa çöp olarak bakıyoruz ama Avrupa çok yüksek miktarda atık ithal ediyor. Atıkları aldığı ülkelerden para alıyor. Sonra bu atığı işleyip ham maddeye ve enerjiye dönüştürüp üstüne para kazanıyor.”