Guatape, Medellin’e 1.5-2 saat uzaklıkta. Bu minik kasabaya kıvrılarak giden yollar o kadar yeşil, o kadar güzel ki yolun nasıl geçtiğini anlamıyorsunuz bile. Kasabaya girdiğinizde ilk dikkati çeken, rengârenk mimari oluyor. Binaların üzerini, yaklaşık 52 yıl önce yapımına başlanan ve gelenekselleşerek günümüze kadar gelen ‘zocala’ denilen kabartma resimler süslüyor. Halk işyerlerinin, evlerinin cephesine kendilerini tanımlayan resimler çizmekte serbest. Örneğin kasabanın en uzun kişisinin evinin duvarında zürafa, terzininkinde makas, kafenin duvarında fincan görebilirsiniz. Bir süre sonra, önünden geçtiğiniz yapıda kimin oturduğuna veya çalıştığına dair tahmin oyunu oynarken buluyorsunuz kendinizi.
GI harflerinin hikâyesi
Guatape’nin simgesi, 200 metresi yerin üzerinde, 400 metresi ise yerin altında yer alan yekpare bir kaya parçası. Yaklaşık 70 milyon yaşında olduğu düşünülüyor ve dünyanın sayılı doğal oluşumları arasında gösteriliyor. Son yıllarda ülkenin en çok ziyaret edilen noktalarından biri haline gelen kayaya tırmanmak isteyenlerin sayısı da hızla artmış. Zirvesine ilk kez 1954 yılında, yaklaşık 5 günlük bir tırmanışla ulaşan dağcılar manzara karşısında o kadar büyülenmişler ki, daha o yıllarda oldukça değerli bir konuma gelmiş.
El Penol ile Guatape yerleşimleri arasında kalan kayayı sahiplenmek için geçmişte köylüler farklı girişimlerde bulunmuşlar. Bunlardan biri de üzerine Guatape yazmakmış. Hedeflerine ulaşma yolunda G harfini başarıyla tamamlayan köylüler U harfine geldiklerinde El Penol’ün gençleri duruma müdahale etmiş ve yarım kalan harf ‘I’ şeklinde kayanın üzerinde kalmış. Uzaktan bakıldığında rahatlıkla görülen GI harflerinin komik hikâyesi böyle.
Zirvedeki muhteşem manzarayı daha çok kişi görebilsin diye kaya içerisine yerleştirilen merdivenler ile zirveye çıkmak nispeten kolaylaştırılmış. Fakat yine de 650 basamak çıkmayı göze almanız gerekiyor. Oraya kadar çıkmışken seyir kısmındaki kafede kısa bir keyif yapmak isterseniz basamak sayısı 740’a yükseliyor. Zor mu? Evet. Yapılamayacak bir şey mi? Sağlığınız yerindeyse değil. Fakat mesele, dört yaşındaki oğlumuz Efe ile kayaya çıkmak olunca biraz daha dikkatli ve tedbirli olmamız gerekti.
Efe’yi gideceğimiz yer, çıkacağımız merdivenler için öncesinden bilgilendirdik. Yürüyüşte giyeceğimiz ayakkabılarımızı, yağmurlu sezonda olduğumuz için yağmurluklarımızı birlikte seçtik. Yorulacağımız anlar için ufak atıştırmalıkları ve içme suyunu çantamıza koyduk. Güneş ihtimaline karşı şapka, gözlük ve en önemlisi güneş kremimizi yanımıza aldık. Terleme, üşüme durumları için ince bir üst ya da şal her zaman işe yarar dedik ve onu da çantamıza attık. Başımıza gelebilecek aksilikler için arabamızın bagajına yedek kıyafetlerimizi koyduk.
Efe, vazgeçmemek, yorulsak da dinlenip yola devam etmek konusunda en az bizim kadar istekliydi. Yine de kangurumuzu da çantamıza koyduk. Acil durumlarda eşim Eren ya da ben Efe’yi kangurusuyla birlikte sırtımızda taşıyacaktık. Kanguru sayesinde riskli alanlarda daha güvenli ilerleyebiliyoruz.
Efe’nin kutlama dansı
Son olarak tırmandığımız zirvede nasıl kutlama yapacağımıza karar verdik. Kutlamalarımız yürüyüş parkurundaysak genelde parkta oluyor, eğer dağın zirvesine çıkıyorsak zirvede “Başardım” diye bağıran oğlumuzun sesi yankılanıyor. Guatape’nin zirvesi için bizim ufaklık dans etmeyi tercih etti. Biletlerimizi alıp zirveye çıkmak için yola koyulduğumuzda belirli aralıklarda basamak sayılarının yazdığını fark ettik, basamakları saymak ve zirveye her basamakta daha da yaklaşmak bizi oldukça motive etti. Zaman zaman dinlenme için ayrılan alanları kullanarak, zaman zaman birbirimize destek olarak ilk 650 basamağı tamamladık ve Efe planladığı zirve dansını yaptı. Efe’nin çıkışına şaşıran turistlerin tezahüratlarıyla dans tam bir kutlamaya dönüştü. Oğlumun gözlerindeki mutluluktan mı yoksa gördüğümüz manzaranın muhteşemliğinden mi bilmiyorum fakat zirve büyüleyiciydi. Göl seviyesinden tam 2 bin 135 metre yukarıdan gördüğümüz tablo gibi manzarayı dakikalarca seyrettik. Seyir kısmındaki kafeye çıkmak için 740. merdiveni de tamamladık.
Dönüş kısmındaki merdivenler kayanın gövdesinden bir bölüm oyularak yapıldığından ve iç kısımda kaldığından ıslak ve kaygandı. Kayma, düşme gibi riskleri göz önünde bulundurunca Efe’nin inişinin kanguru ile olmasına karar verdik.
Escobar’ın evinde paintball
Geçmişte tehlikeli bir bölge olarak kabul edilen kasaba son dönemde zengin coğrafyası sayesinde Kolombiyalı ailelerin yazlık mekânı haline gelmiş. Yazlıkçılar ve turistler için yakınlardaki baraj gölünde tekne turları düzenleniyor. Dilerseniz gölün üzerinden zipline ile kayabilirsiniz. Tercih edilen aktivitelerden biri ise paintball. Bu etkinliğin vurucu noktası ise oyunun Pablo Escobar’ın bombalanmış ve harabe halindeki evinde oynanıyor olması.