Bu haftaki bölüm resmen sağ gösterip sol çaktı yalnız
Merhaba değerli Gerçek Kesit tutkunları. Bu hafta da yine taşlı sopalı kavgaya anadan üryan girmiş gibi dayak atan bir bölümle karşınızdayız. Bölümümüzün adı AĞIR BEDEL ve emin olun size sağ gösterip sol çakacak. Başlayalım…
Bu birbirine deli gibi aşık çift bir hata yapıp medeni kanunla hayatlarını birleştirmişler. Adamın adı İhsan. Daha önce Libidolu Selma olarak karşımıza çıkan hanımefendi bu kez Azgın Meral olarak huzurlarımızda ve inanın Selma bunun yanında cennetten düşmüş bir bal tanesi.
Hüseyin karısına “Bana bağırma” dedikten sonra “Kafan anca alıyo, defol git kahveye de kafamı dinleyeyim” diyerek evden kovuluyor. Bakın burada bıyıkları kaderinden de sarı bir efsane var. İhsan diye tabir edeceğimiz bu tutku bombası Libya'dan yeni geldi.
Kocasını evden kovan Meral, arkadaşı Fatma'ya “Bıktım bu adamdan. Bunun yeni modelleri çıkmış: Hüseyin 8S Plus, onlardan alacam ben” diyo. Fatma şoklar içerisinde kalırken Meral sürtünme kuvvetini daha da artırıp “Niye tahammül edeyim ki? Dünyada tek erkek o mu?” diyor. Kız sen bizim başımıza iş açacan Meral, belli oldu…
Bu arada Hüseyin salağı, İhsan'ın Libya'ya işçi gönderdiğini duyunca zengin olacağını düşünüp eve yemeğe çağırıyor ve durumu karısına açıyor. Meral yemek boyunca sinameki suratıyla oturuyor ve İhsan'a beyin gücüyle “Sittirgit lan bu evden” diyor.
Mal Hüseyin “Neden kötü davrandın adama? Çok ayıp ettin!” diyo. Meral'in en büyük özelliği dobra oluşu; öyle de bi kadın biliyor musunuz. Aslan be! “Sen bir gerizekalısın Hüseyin, artık bunu kabul et. Bu adam dolandırıcı. Çekil şurdan üstüne bascam şimdi…” diyor
Ertesi gün Meral, arkadaşı Fatma'ya dün gece yaşanan bok gibi yemek organizasyonunu anlatıyor ve ne diyor biliyor musunuz? “Dolandırıcı ama çok hoş adam be :)” Arkadaşlar, kimse Sarı Bıyık'a karşı koyamaz bak görüyorsunuz işte. Adam yürüyen testosteron ve cazibe merkezi adeta!
Hüseyin ve Meral aşk dolu yuvalarında yine şampanya içip şömine önünde uzanırken bir tatsızlık yaşanıyor. Meral olayı şu sihirli cümlelerle çözüyor: “Bu ev benim altınlarımla alındı, kalk git burdan lan!”. Böylece Hüseyin duvarlarına aşk sinmiş, pembe mezarlık gibi evini terk ediyor…
Şu depresyon hırkalı seksi şeye bir bakın hele! Meral'i çarşı pazardan dönerken gören İhsan, kadının peşine takılıyor. Meral'in normalde elindeki BİM poşetini kafasına geçirmesini bekliyorsunuz di mi? İyi… Çok beklersiniz!
Meral “Ne takip ediyorsun beni be?” diyor. İhsan'da “Kim takip ediyo be?” diyor ve dünyanın en anlamsız tartışması Meral'in “Kocam da evi terk etti zaten…” açıklamasıyla yön değiştiriyor. Ortadoğu'da kartlar yeniden dağıtılmaya başladı arkadaşlar!
Cinsel gerilimin tüm mahalle sakinleri tarafından zangır zangır hissedildiği bu hadise, İhsan'ın Meral'e gidip “Girebilir miyim?” demesiyle sarsıntısını daha da güçlendiriyor. Ay yemin ederim şu sahnedeki erotizmi Cine 5'in şifreli yayınlarında bile görmemiş olabiliriz ahahaha çok heyecanlı!
İhsan'ı resmen eve atan Meral, hak edilmiş orgazm sigaralarını pöfür pöfür tüttürüyor. Bu arada İhsan “Kocanı kahvede gördüm, delikanlıysan eve gitmezsin dedim. Boşver lan sana kadın mı yok dedim, yuttu zokayı enayi” diyor. Şerefsizlikte açılmış yeni bir çığır olarak okumladım bu hadiseyi…
Bunlar olayı bir üst noktaya taşıyıp artık otele falan gitmeye başladılar. Nasıl bir yokluk çektilerse artık yılların acısı mı diyelim, azgın azınlık mı diyelim bilemedim. Bu arada otel odasında bayramlaşırmış gibi sarılınmayacağını herkes bilir, yapmayın çocuklar!
Şimdi şu ekibe dikkatle bakmanızı rica ediyorum. Bakın burası çok önemli! İhsan, kahvede gördüğü Hüseyin'e “Eve dönüp o karının dırdırını çekme sakın” derken yanlarındaki piyanist şantör Ümit ise “Boşanacak mısınız Hüseyin?” diye soruyor. Herkes ekmeğinin peşinde herrrkesss. Olacaklara hazır mısınız?
:))))))) Dur gülmem geçsin yazıcam :))))))))) Ayhh… Meral, ekipteki üçüncü eleman olan taksici Ümit'le şemsiyeli kokteyl içerek yer küreyi daha da zangırdatmak için harekete geçiyor ve Ümit'e soruyor: “Ümit, hiç utanmıyor musun arkadaşının karısıyla fingirdemeye?” Ney ney ney???? Ahlak felsefesinin iflas ettiği noktadayız tam olarak.
Ertesi gün Ümit taksi durağının telefonundan Meral'i arayıp “Sevgilim, gece buluşuyor muyuz yine?” diyor. Meral tapu dairesindeki işlerinin ancak yetişeceğini, bu yüzden ancak saat 22:00 gibi erotizm dünyasına yelken açabileceğini ifade ediyor.
İhsan ve Meral, aylık abone sistemiyle üye oldukları otele gidiyorlar aynı gün. İhsan “Benim hanım şüphelenmeye başladı bu arada” diyor. Meral de “Sus ve öp beni şapşal şey!” diye karşılık veriyor. Seni seviyorumlar, Jötemler havada uçuşuyor değerli dostlar. Allah olmayanlara da kısmet etsin şu tabloyu…
Azgın Meral, Gebeş Ümit'e söz verdiği gibi gece 22:00'de buluşacakları mekana gidiyor. Evrak işlerinin uzun sürdüğünü, bürokrasiden nefret ettiğini ve damga pulu vergisinin gereksizliğinden bahsediyor. Duvardaki Lois Armstrong, olanı biteni hayretler içerisinde gözlemliyor…
Neyse bunlar bakıyorlar ki liseliler gibi barda yiyişmek gerçekten de gereksiz bir eylem, otele gidiyorlar. Fakat resepsiyonist ergen, Meral'i hemencecik tanıyor ve arkasından “Seni gidi gidi” hareketi yapıyor. Sana ne lan hormon yumağı?!
Yine aynı gün (Allahım yarabbim) İhsan, Meral'le otelde buluşmak için sözleşiyor fakat az evvelki ergen dana, İhsan'a “Hanım arkadaşınız bugün buradaydı” diyor. İşgüzar pezevenge bakar mısınız lütfen?!!!
Ümit ve Meral adeta Ahu Tuğba ve Cüneyt Arkın gibi seks yapmak için şehrin çok da dışında olmayan ama dolmuşla da gidilmeyen bir çiftliğe doğru yola çıkıyorlar.
Bu arada İhsan yampisi olayı hemen çözüyor. Sanki aynı boku kendi yemiyormuş gibi Meral'e kendisini nasıl aldattığını soruyor. Ümit'le otele gittiğinden haberdar olduğunu söylüyor ve “Seni çok seviyorum Meral, gidemezsin kimseylen bi yere” diyor. Meral “Hasssle ordan be, istediğimle giderim. Geri bas!” diyor. Meral gerçek bir Rock'n Roll kraliçesi arkadaşlar.
İhsan, boynuz plus paketine platinium üye bir insan olarak Ümit'i alıp bir mekana götürüyor. Yılbaşından kalma kalitesiz süslerle donatılmış bu mekanda kanka muhabbeti yapıyorlar. Daha doğrusu Ümit öyle sanıyor…
Bunlar mekandan kalktıktan sonra “Hadi bakkaldan iki bira alıp Şahin Tepesi'nde şehri seyrederek içelim” diyorlar. İhsan birayı tıkırık diye açtıktan sonra Ümit'e “Seninle ortak bir noktamız var” diyor. :))) Girişe bak :)))
Bu esnada Meralgil'in evinde olanlar inanılmaz. Hüseyin eve gelip Meral'e “Evime dönmek istiyorum. Benden sonra bazı ilişkilerin olmuş, sorun değil çünkü o sıra ayrıydık ne de olsa” diyor. Bak bunu bizim ilişkilerimizde göremezsiniz arkadaşlar. Adam kendi başına bir medeniyet sembolü adeta!
Bu iki teletabi, arabanın içinde “Meral beni seviyor aptal salak”, “Hayır beni daha çok seviyor, ayrıca salla da sümüğüne bak” diye kavga ediyorlar. Şu noktada ön koltukta öpüşmeye başlasalar ben bu hikayenin bütününde şaşırmam, söyleyeyim. Bence öyle de olmalıydı…
Ormanda delikanlılığın kitabı yeniden yazılırken kartuş tükeniyor ama dünyanın en lüzumsuz çifti olan Hüseyin ve Meral, evliliklerine kaldıkları yerden devam etmek için barışıyor. Bu kadar seksten sonra o adamın beyaz slip donla televizyon seyreden halini nasıl çekeceksin Meral, ben de bunu merak ediyorum
Ümit, taksiciliğe ve şerefsizliğe artık öbür tarafta devam etmek zorunda kalıyor…
İhsan, depresyon hırkasını çıkarmadan Libya'ya gitmek için planlar yapıyor ama nah gidiyor! Kendisi şu an mapusta onlayn!
Ve bakın neler oluyor… Meral adeta Çiftlik Bank vurgunu yaparak kazanımlarını damarlarına hapsediyor ve Hüseyin'e evlilik yıl dönümlerinde bir kese kağıdı alıyor.
Bu içerik de ilginizi çekebilir (Çok farklı bir manyaklık)
Instagram takipçi nasıl arttırılır
Instagram 10.000 takipçi kaç TL
izmir escort obio.link muzikindirdinle.com izlexl.com downloadbu.com xcryptotrack.com scriptsnulled.net