Mehmet Aslantuğ o kadar haklı ki…
1. Beren Saat
2. Mehmet Aslantuğ
Hülya Avşar’ın televizyon programına katılan ve “Erkek çalışsın, kadın evde çocuklarını büyütsün” cümlesiyle karşılaşan Mehmet Aslantuğ tüm sakinliği ve sağduyusuyla şu açıklamayı yapmıştı: “Üretime girmesi lazım kadının. Muasır medeniyet seviyesi başka türlü olmuyor var ya Ata'nın işaret ettiği… Bu çok anlaşılır bir duygu ama bunu işte şöyle formüle etmek zorundayız. Bu erkeğe de anlam katar, kadına da… Bu duyguları koruyalım ama kadın evinde üretimden çekilip bütün istikbalini bir adamın vicdanına, aşkına, samimiyetine, günün sonunda bir gün aklının karışmasına, yanılgılarına bırakmamalı.”
3. Nil Karaibrahimgil
'Özgür Kız' karakteri ve 'Pırlanta' şarkısı ile popüler kültürde feminizm denince akla ilk gelen isimlerden biri olan Nil Karaibrahimgil, 'Feminist diyorlar bana, desinler değişemem' başlıklı köşeyazısında şu sözlere yer vermişti: “Erkekler, kadınların dediklerini yapıyorlar. Bir yere, arkadaşınız olan bir erkeği çağırmak istediğinizde, kız arkadaşını ya da karısını ararsınız. Kararı verecek olan, odur çünkü. Gizli açık bir sürü kararı verdiği gibi. Erkeğin haberinin olmadığı binlerce haber, ’az sonra’ alt yazısıyla geçmez mi beynimizden? Neredeyse hiçbir zaman da şaşırmayız. Bu kadar sıkıcıyız işte.”
4. Mert Fırat
Yaşadığımız coğrafyada yaşanan acı hikayelerin artık kendisini şaşırtmadığını dile getiren Mert Fırat, yüreğine dokunan şeyin kadın mücadelesi olduğunu eklemiş ve şu sözlerle mücadeleye desteğini ifade etmişti: “Tek başına bir kadının bir markayı, bir şehri, bir kasabayı değiştirme öyküsü… Mesela Mardin’de tam da böyle her şey düzelmişken bu barış sürecinden sonra kadınların sabun ürettikleri, o sabundan yarattıkları kaynakla kreş kurup, öğretmenlerin parasını ödedikleri, bir pansiyon açıp, onun işletmesini sağlayabildikleri bir örnek vardı. 40 kadının ortaklaşarak yükselebilmesinden çok etkilenmiştim. Acılar üzerinden gidince yine bir yere indirgiyoruz. Mağduriyetle yaratılan bir iktidar var.”
5. Bergüzar Korel
Kadınlara yönelik şiddetin hiçbir şekilde açıklaması olmayacağının altını çizen Bergüzar Korel, “Belki kadınların bu kadar güçlü ve cesaretli olması hazmedilemiyor. Çünkü bir kadına 'Sen yaparsın' denildiğinde kadın üstesinden geliyor. Bir güç savaşı var ortada” demişti.
6. Tamer Karadağlı
Kadına yönelik şiddetin bir erkek sorunu olduğu ifade eden Tamer Karadağlı, bunun çaresinin eğitim olmadığının altını çizerek şu sözlerle devam etmişti: “Çok iyi eğitimli insanlar da kadına şiddet uygulayabiliyor; bunu biliyoruz. Ben şiddetin daha ziyade kültürel bir problem olduğuna inanıyorum; en azından bu kadar yoğun olarak yaşanmasında kültürün bir payı var. 'Sever de döver de' zihniyeti hala geçerli. Bunun önüne bir şekilde geçmek durumundayız. Kültürel zihniyetin yön değiştirmesi gerekiyor. Ben bir kız çocuğu babasıyım ve duyduğum haberlerden, gördüğüm fotoğraflardan, olanlardan endişe duyuyorum.”
7. Aslıhan Gürbüz
Kilolarıyla ilgili eleştiride bulunan takipçisine yüzyılın ayarını veren Aslıhan Gürbüz, medyada öne çıkarılan kadın bedeni kalıplarını yıkan bir açıklama yaptı: “Kalıplarınızdaki ünlü anlayışı nedir bilemem ama bazılarınızı karşılamadığımın farkındayım. Ama karşılamak için de bir çabamın olmadığını bilmenizi isterim. Bir karakterin bana uygun olduğunu düşünen yapımcı-senarist-yönetmen o kadını bana emanet eder, ben de elimden geldiğince o emanete hizmet etmek için çalışır çabalarım. O rolün Aslıhan’a uygun olduğunu düşünen merci, kaşımı-gözümü, yüzümü-saçımı, bedenimi-yaşımı göz önünde bulundurarak bir karar verirler, koca koca insanlardan bahsediyorum haaa… 10 yıldır teklif edilen kadınlar içinde hiç balerin, eski manken, verem hastası ya da gencecik bir genç kız vs. olmadı, olamaz da.”
8. Ahmet Ümit
Türkiye'de halen kadınlar tarafından da savunulan erkek egemen kültürün devam ettiğini söyleyen Ahmet Ümit, “Kadına yönelik şiddetin cezalarını çok ağırlaştırmak ve ağır tahrik, namus meselesi gibi saçma gerekçeleri tümüyle ortadan kaldırmak lazım. Hukuki anlamda en az o kadınları öldüren erkekler kadar acımasız olmak gerekiyor onlara karşı. Töre algısını, erkeklerdeki kadının ikinci sınıf olduğu mantığını değiştirmeden yol almak mümkün değildir. 'At, avrat, silah', 'Kadının sırtından sopayı, karnından sıpayı eksik etmeyeceksin' gibi atasözlerini değiştirmek lazım. Bu uzun süren bir mücadele” demişti.
9. Hazal Kaya
Eskiden kadınların sahip olduğu gücün farkında olmadığını, bugün ise kendine değer vermeyi öğrenmeye başladığını ve toplumun dayatmalarını kabul etmediğini, bunun da dizilerdeki hikayelere yansıdığını ifade eden Hazal Kaya, şöyle devam etmişti: “Ben Antepliyim. Bizim oralarda kavga çıkmasın diye akşam kapı çaldığında kadınlar açar kapıyı. ‘Ben kadınım, güçlüyüm’ bunları yeni yeni söylemeye başlıyoruz. Yolda yürürken bir kağıt toplayıcısı bana ‘Yürü kızım arkandayım, o adamı da boşa’ dedi. İnanamadım. Buna sebep olan hangi enerjiyse şükürlerimizi sunuyorum. Kadın senaristler yeni yeni kadın karakterleri yazmayı öğreniyor.”
10. Tarkan
Sağduyulu tavırları ve mantıklı söylemleriyle bir Megastar'dan fazlası olduğunu her daim kanıtlayan Tarkan, 8 Mart'ın kutlanması gereken bir gün olmadığını şu sözlerle ifade etmişti: “Bu günün kutlanması için; erkek zulmüne uğramakta olan bütün kadınların acılarının dinmesi, ölüm ve şiddet riskinden kurtulmaları, çocuk gelinlerin kurtarılmaları ve bütün kadınların özgürleşmeleri gerekir… Hukukun, şiddete maruz kalan kadınları daha fazla desteklemesi gerekir. Hepimizin, kadınlara uygulanan şiddete karşı bilinçlenmesi ve sonuna kadar savaşması gerekir… 8 Mart, ancak o zaman kutlanacak bir gün olur…”