Hande ve sevgilisi, İblis olmanın hakkını gerçekten vermişler
Merhaba değerli Gerçek Kesit tutkunları. Ensemizden sırtımıza doğru giren buz parçası gibi, tüylerimizi havaya kaldıran bir bölüm ile karşınızdayız. Bu bölümümüzün adı İBLİS ama bir tane değil, iki taneler bunlar.
Bu görmüş olduğunuz kürk mantolu Madonna'nın adı Hande. Hande, ustalara saygı kuşağı kapsamında abla dediği ahretliği Saime'yi periyodik olarak ziyaret ediyor. Hande, sevgilisi Hasan'la tam imam nikahı kıyacakken oto hırsızlığı yaptığı için hapse atıldığından muzdarip. Saime “Aman olsun kız nolcak” diyor bacısına.
Saime, Hande'yi gönderdikten sonra “Ay benimki de meyhanede adam yan baktı diye bıçaklamıştı, şimdi içerde. Bu da gelmiş bana ne anlatıyor?” diyor. Kriminal adamlara bayılan kadınlarla birlikteyiz gördüğünüz gibi. Bad boy seviyor bunlar!
Hande, Saime'den çıktıktan sonra bir takım yükselmeler yaşıyor. Yolda yürürken “Ne çok erkek var ya. Ben de yalnız kaldım. Neyse ki Hasan'ın son sattığı arabanın parasını ben yiyecem. Bu arada şu karşıdan gelen adam da iyiymiş yalnız, keşke kocam olsa…” diyor. Yemin ediyorum aynen böyle!
“Bi kapuçino içeyim de östrojenimi bastırsın” diyerek giriyor bir pastaneye. Karşısında oturan küllü kumral beyefendi de eş zamanlı olarak başlıyor mu Hande'yi kesmeye? Hayırlı işler arkadaşlar, yerleri yeni sildik yalnız, biraz dikkat!
Kırmızı kravat artık kaçıncı çayı içtiyse büyük bir cesaretle Hande'nin yanına gidip “Ben de çok yalnızım, sohbet edelim mi?” diyor ve isminin Zeki olduğunu söylüyor. Hande sapyoseksüel sever, bu isim onu bir miktar tahrik ediyor.
Şişe ayran dolabının önünde cilveleşmeye başlayan çiftimiz, rakı sofrasına hızla ışınlanıyor. Libido bu, damarda durduğu gibi durmaz.; insanın gözünü açtığında kah makilik arazide buldurur, kah rakı masasında. Doğru muyum?
Otobanda sol şeritten hayalet hızıyla geçen arabalar vardır bilir misiniz? İşte bunların ilişkisi de aynı o hızla ilerliyor. Fakat Hande'nin yüzündeki “Hayaller, hayatlar…” üzüntüsünü görmemek imkansız. Halbuki o leopar desenli pijama çok daha iyi performanslara ev sahipliği yapabilirdi… Ah be Hande!
Hande pes etmiyor. “Bi de bal kaymak yedirip bakmak lazım” diyerek kahvaltı götürüyor yatağa. Malum, adamın fazla uzaklaşmaması lazım!
Master Şef Saime “Seviyor musun kız Zeki'yi” diyor. “Yok ya, parasını yiyorum. Zaten bamy… neyse” diyor. “Eee diyor” Saime, “Hasan çıkınca ne bok yiyeceksin acaba?”. Hande'nin cevabını iki gözümün önüne akmasını göze alarak söylüyorum: “BUNU SANA DEVREDERİM, YEDEK PARÇA OLARAK KULLANIRSIN ABLA”. Aauuuuuuuuuuuvvvvv!
Güney Marmara'nın sarışın yakışıklısı, bıyıkların kudretli hükümdarı, doğuştan röfleli kılların yegane iktidarı SARI BIYIK geliyorrrr! Evet kendisi oto hırsızı ve Hande'nin yavuklusu bad boy Hasan!
Hande, kocişkosuna ver ediyor rakıyı ver ediyor rakıyı. “Haydi” diyor, “Fondip yap da sana son öğrendiğim twerk dansını icra edeyim”. Snoop Dog buna itiraz edemiyor tabii ki, geçiyorlar iri güllü nevresim takımlı yatak odasına.
Bu arada Hande ve Zeki, çiftleşme eylemlerine Saime'nin evinde devam ediyorlar çünkü artık Hasan geldi. Zeki salağının bundan elbette haberi yok. Hande resmen Zeki'yi Saime'nin evine atıyor. Şu sahnenin bir takım filmlerin senaryosuna benzediğini düşündüğünüzü biliyorum, terbiyesizleşmeyin arkadaşlar!
Bir takım olaylar yaşandıktan sonra “Çok canım sıkkın Zeki. Ortadoğu'daki savaş ortamı ve küresel ısınma beni çok yıpratıyor” diyor. Zeki de Hande mutlu olsun diye ona bir miktar nakit veriyor. Hande “Saime Abla da penguenlere üzüldü dün, ona da bir şeyler verebilir misin?” diyor. Hay hay diyor şeysalak Zeki!
Sarı Bomba, kahvede otururken bir işsiz tarafından “Yengeyi geçen gün belgesel çekerken görmüşler” diye yetiştiriyor. Hasan delleniyor, zebraların anatomisi geliyor aklına. Sakin ol Hasan, sincap belgeseli çekiyorlar onlar…
Hasan hemen bulduğu en güvenli noktada kamufle ediyor kendini. Serengeti milli parkının davetsiz bir misafiri var şu günlerde… Görüyor tabii avını ama soğukkanlılığını da koruyor sinsi hayvan.
Gördüğü tropikal manzaranın sebep sonuç ilişkilerini sormak için derhal Hande'nin yanına gidiyor Hasan. Hande diyor ki “Ok, boynuz olayı accepted! Fakat adam para babası ve borsacı bir birey”. Hasan diyor ki “Neden daha önce söylemedin aşkitom? Bu saklancak bir şey mi? Aşkol yani…” Hande bu yaklaşıma “O zaman bizi müsait bi zamanda bas yatakta, adama şantaj yapalım, parasını yiyelim” diyor. Hayatımda bu kadar haysiyetsiz bir ikili görmedim arkadaşlar!
Hande son güncelleme için Saime'nin yanına gidiyor. “Abla” diyor. “Müsait bi zamanda Zeki'yle fuhşiyat yaparken Hasan bizi basacak senin evde, uygun mudur?” diyor. Saime derhal “konfirme edilmiştir” kaşesini vurup “Burası senin evin hayatım, istediğin gibi tepiş” diyor. Pes! Vallahi de billahi de pesssss!!!
Neyse, Hande planı uygulamak üzere Zeki'yi atıyor yatağa. Zeki'nin kafası o kadar şeyindeki, Hande'nin yatağa manav kasasıyla getirdiği ve kesmeye tenezzül etmediği meyveyi bile görmüyor.
Şu beyaz atletle yatağa giren sincapın yapabilecekleri kafanızda neler canlandırabilir ki dostlarım? Hiç belli olmaz dediğinizi duyar gibiyim… Neyse herkesin özel hayatı bizi ilgilendirmez tabii, neler var hayatta
Veee sarı molotof kokteyli tam da İblis sevgilisiyle planladığı gibi basma eylemini gerçekleştiriyor. Hande, Oscarlık bir performansla “Eyvah Kocam!” diye bağırıyor. Bu esnada Sincap adam, “Bana evli olduğunu söylemedin!” diyor. Hande'den teorik olarak doğru, pratik olarak şerefsiz bir cevap geliyor: “Sormadın ki!”
Ve bakın neler oluyor: Sincap Zeki, pastanede içtiği çayın ve kasayla gelen meyve tabağının bedelini canıyla ödüyor…
Saime, Zeki'yi murdar ettikleri için dostlarına bir parça kırgın çünkü kendisi de bu yabani hayattan faydalanacaktı sözde…
Hande, Beyonce'nin “Crazy in Love” şarkısını yeniden coverlamak ve klip çekmek için hazırlıklara çoktan başladı bile…
Hasan, hapishanesiz bir hayat düşünemediği için çıktığı yere geri döndü ve saçlarının dibi geldi…