Dün açıklanan FOMC tutanaklarında komite 0,25 bp faiz indirimine gidilmesinde artan küresel belirsizlik, zayıflayan yatırımlar ve düşük enflasyonu gerekçe gösterdi. Komitenin belirttiği nedenlere baktığımızda;
ABD ve Çin arasındaki ticaret savaşları Çin ekonomisini 2018'in son çeyreğinde oldukça zorladı. Özellikle PMI tarafındaki sert düşüşler ülkedeki yatırımların azaldığını ve yüksek risk nedeniyle üretimin de zayıfladığını gösteriyor. Çin ekonomisinde bu yıl içi göstergelerde düzelme olmaması sürecin yakın vadede geçici olmadığına işaret ediyor. Tüm bunların üzerine her ne kadar Aralık ayına ertelense de ABD tarafından ek yaptırımların yeniden devreye alınması mevcut risklerin de artmasına neden oluyor.
Tek sorun Çin ekonomisinde değil ve Fed için bu en önemli kısım çünkü Almanya başta olmak üzere Euro Bölgesi ekonomisindeki ciddi bozulma, Brexit'in hem bölge ve İngiltere'ye hem de zincirleme olarak tüm ticaret ortaklarına zarar vermesi riski de ticaret savaşlarına eklenince tablo oldukça karamsar.
Öte yandan ABD'deki yatırımların artan belirsizlikle azalması ve harcamalarda da zayıflık yaşanması enflasyonda istenen ivmenin yakalanamayacağını gösteriyor. Enflasyonu da kontrol edebilmek için koşullar faiz indirimini destekliyor.
Bu başlıklar Fed'in faiz indirimine gitme nedenleri olurken Temmuz toplantısından bu yana da görünümde iyileşme olması bir yana riskler daha da arttı. ABD Başkanı Trump'ın yaptırımlarda ısrarcı olması ve aynı zamanda Fed'den de yüksek oranda faiz indirimine gitmesini istemesi, küresel ekonomide risk iştahının azalması, önemli ekonomiye sahip ülkelerdeki göstergelerin zayıflaması gibi faktörler Fed'in yıl içinde faiz indirimine devam edeceğine işaret ediyor.
Piyasaya beklentileri bu yıl içinde Eylül ve Aralık olmak üzere 2*0,25 bp faiz indiriminin olacağını fiyatlarken bu olasılığın 3'e çıkması noktasında ise ABD-Çin arasındaki gelişmelerin etkili olacağı düşünülüyor.
Yaklaşan seçim öncesinde Trump'ın Çin ile anlaşmaya varmasına çok ihtimal verilmezken Fed'e de zorlanan sürece faiz indirimi ile önlem almak düşüyor.
Tutanaklar sonrası piyasalarda belirgin bir volatilite yaşanmadı, ABD Dolar Endeksi 98,0 seviyesini korurken EUR/USD 1,11 Altın ise 1,500$ yakınında işlem görüyor. Gelişen ülke paraları ise tutanaklar sonrası bir miktar yükseliş yaşadı ve bugün günün ilk yarısında da yükseliş devam ederken en iyi performans ruble de yaşanıyor. TL ise hafta başından itibaren negatif ayrışmaya devam ediyor ve USD/TRY kuru bugün 5,7530'a yükselerek 25 Temmuz sonrası en yüksek seviyeyi gördü.
Temmuz ayı içinde gelişen ülke paralarından pozitif ayrışan TL tarafında bu hafta itibariyle negatif ayrışma var, bunda bir miktar TCMB'nin zorunlu karşılık adımı etkili olurken jeopolitik ve siyasi tansiyonun yüksek olması, ABD ile Fırat'ın doğusu konusunda net bir anlaşma sağlanamaması ve fazla yükseliş sonrası gelen TL satışları etkili oluyor.
Hafta başındaki raporlarımızda da belirttiğimiz gibi USDTRY kurunda yeniden 5,78-5,82 aralığına doğru yükselişin devam edeceğini düşünüyoruz. Önemsediğimiz direnç seviyesi ise 5,87 ve bu direncin korunması durumunda 5,70'li seviyelerde denge kurulabilir.