TRUMP’ın Ortadoğu’ya barış getireceğini öne sürdüğü ‘Yüzyılın Planı’nın ilk ayağı bugün dünya sahnesine çıkıyor. Manama’da düzenlenen “Refah için Barış” adlı ekonomik çalıştayda sunulacak planın ilk ayağında İsrail-Filistin meselesinin ekonomik çözümü ele alınıyor. Plan hakkında birkaç gün önce açıklama yapan ABD Başkanı Donald Trump’ın damadı Jared Kushner, plan içinde Filistin ve komşu ülkeleri kapsayan 50 milyar dolarlık yatırım fonu ve Batı Şeria ile Gazze’yi bağlayan 5 milyar dolarlık bir ulaşım koridorunun inşaatının olduğunu söylemişti. Planın ilk ayağının Kudüs’ün statüsü, Filistin’in sınırları, Filistinli göçmenlerin geri dönüş hakkı gibi krizin kaynağındaki konuları ele almayarak altyapı ve yatırım projelerine yer vermesi Ortadoğu ülkeleri tarafından büyük bir çekinceyle karşılanıyor.
DOĞU KUDÜS YOK
Ekonomik planda Batı Şeria ve Gazze’ye yönelik yatırım planları bulunurken, Filistin cephesinin başkent olarak kabul ettiği Doğu Kudüs’ün isminin anılmaması oldukça dikkat çekici. Kushner’in planı uyarınca, donör ülkelerin ve yatırımcıların toplamda 50 milyar dolar toplaması gerekiyor. Bu paranın 28 milyar dolarının Batı Şeria ve Gazze’ye gitmesi, 7.5 milyar doların Ürdün’e, 9 milyar doların Mısır’a, 6 milyar doların ise Lübnan’a dağıtılması planlanıyor. Filistin yönetimi, ABD’nin barış planı ‘Filistin’i satın almak’ olarak nitelendiriyor. Dün, İsrail yanlısı görülen plana karşı Gazze Şeridi ve Batı Şeria’da gösteriler düzenlendi.
‘GERÇEĞİ ANLAMIYOR’
Uluslararası Af Örgütü’nün ‘70 Yıllık Yurtsuzluk: Filistinli Mülteciler ve Geri Dönüş Hakkı’ paneli için İstanbul’a gelen Georgetown Üniversitesi’nden Francesca Albanese, ABD’nin ‘Yüzyılın Barışı’ planında ekonomik projeleri öne alıp, kritik siyasi meseleleri arka plana atarak İsrail-Filistin meselesini çözmesinin mümkün olmadığını söyledi. ABD’nin Filistin meselesinde sahadaki gerçekliği anlamadığını söyleyen Albanese, İsrail’in işgal ettiği bölgelerden çekilmeyi kabul etmeyerek uluslararası hukukun en temel prensiplerinden birini ihlal ettiğini, uluslararası hukuka dayanmayan bir plan ile bölgede barışın sağlanmasının mümkün olmadığını söyledi. Albanese’ye göre, ABD, Filistinli mülteciler ve geri dönüş hakkı konusunda sorumluluk alabilecek bir siyasi iradeye sahip değil. Filistin konusunda barışın uluslararası hukuk ihlalleri tarafından esir alındığını söyleyen uluslararası hukuk uzmanı, İsrail’in dünyadaki en uzun süreli işgali sürdüğünü ve ekonomik fırsatların barışın yerini alacak bir argüman olarak düşünülemeyeceğini söyledi.
OBAMA YÖNETİMİ SUNMUŞTU
Reuters haber ajansına konuşan İsrailli eski barış müzakerecisi Şaul Arieli, JaredKushner’in planını “Bu projelerin büyük kısmı hâlihazırda Obama yönetimi tarafından sunulmuştu” ifadesiyle değerlendirdi. Reuters haber ajansına konuşan Kushner ise barış planını üreten kadronun geçmişteki barış girişimlerinin neden başarısız olduğuna yönelik bir inceleme yaptığını, başarısız projeleri eleyerek başarılı bölümleri kapsama aldığını söylemişti.
ABD Başkanı Trump’ın damadı Jared Kushner ve ekibi iki yıldır planın detaylarını sır gibi saklamıştı. Washington Post gazetesi hiçbir Filistinli yetkililerin katılmama kararı aldığı ve İsrailli yetkililerin katılımının ise beklenmediği konferansın umut vermediğini yazdı. ABD’li yetkililer planın başarısız olmasını anlayacaklarını söylemişlerdi.
BÖLGEDEN TEPKİLER
Filistin Devlet Başkanı Mahmut Abbas, ABD’nin Filistin halkını sadece ‘bir grup insan’ olarak gördüğünü söyleyerek, “Filistinliler Kushner’in kölesi değil” ifadesini kullandı.
Hamas, ABD’nin, ‘Filistin halkının para karşılığında haklarından vazgeçeceği’ vehminde yanıldığını bildirdi.
Lübnan Meclis Başkanı Nebih Berri “Bu yatırım, başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız devlet kurma ve geri dönüş gibi Filistin halkının hakları ve Filistin davası aleyhinedir” dedi.