Silivri açıklarında Marmara denizi tabanında gerçekleşen 5.8 büyüklüğündeki depremle İstanbul'un birçok noktası sallandı. Tarihi veriler, hemen hemen aynı noktada 250 yılda bir büyük depremin olduğunu gösteriyor.
İstanbul'daki ciddi hasarlı son depremin 1894'de kaydedildiği görülüyor!
Devrin hükümdarı II. Abdülhamid kısa süre içerisinde bilimsel bir araştırma yapılmasını istedi.
Bunun üzerine Atina Rasathanesi Müdürü Eginitis, İstanbul Rasathanesi Müdürü Coumbary ve yardımcısı Lacoine tarafından bir rapor hazırlandı. Buna göre deprem toplamda 17 saniye kadar sürmüş ve 3 ayrı sarsıntı halinde gerçekleşmişti. Bunlardan 1. dalga eşyaları bile oynatmayan hafif bir hareket, ardından gelen 2. sarsıntı ise en kuvvetli, 3. dalga ondan biraz daha hafif olarak hissedilmiştir.
Yapılan araştırmalar sonucunda en dayanıklı binaların ahşap ve tuğladan inşa edilenler olduğu sonucuna ulaşıldı.
Bundan başka depremden evvel bazı ilginç olayların gözlendiği açığa çıktı. Şöyle ki Yeşilköy açıklarında deprem saatinden aşağı yukarı yarım saat evvel denize girdiğini söyleyen bazı vatandaşlar suyun aşırı derecede sıcak olduğunu belirttiler. Aynı şekilde kuyulardan çekilen sular için de olağandışı sıcaklık hissedildiğini bildirenler oldu.
Depremden önce bazı hayvanların da sıradışı hareketler sergiledikleri dikkati çekti!
Kırlangıçların yuvalarını terk etmeleri, bazı tavukların korku içerisinde sağa sola kaçışmaları gözlemlenen hadiselerden bazılarıydı. Bu durum belki de hayvanların depremi önceden hissedebildiği ve bunun bir kontrol mekanizması olarak kullanılabileceği kanaatini uyandırdı.
1894 depreminde ölü ve yaralı rakamları verilmese de raporda geçen “hiçbir hane hasardan kurtulamamıştır” ibaresi genel bilançoyu aksettirir niteliktedir. Yine rapora göre Heybeliada Ruhban Mektebi, Kapalıçarşı ve birtakım kamu binaları ciddi hasara uğramıştır. Aradan 250 yıla yakın bir zaman geçtikten sonra, bugün yine aynı derecede bir felaketin yaşanmamasını temenni ederiz.