Investing.com –
TCMB, 12 Eylül’de gerçekleşen PPK toplantısında politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranının yüzde 19,75’ten yüzde 16,50’ye düşürmüştü. Kurul bugün PPK toplantı özetini yayınladı.
TCMB resmi sitesinde yayınlanan PPK özetinde “Türkiye ülke risk primi, para politikasındaki temkinli duruş ve makroekonomik göstergelerdeki iyileşmenin yanı sıra, gelişmiş ülkelerde genişleyici yönde şekillenmeye başlayan para politikası görünümüne bağlı olarak Haziran ayının ikinci yarısında geriledikten sonra dalgalı bir seyir izlemiştir. Ülke risk primi ve kur oynaklığının yüksek seviyelerde seyretmeye devam etmesi ve süregelen küresel belirsizlikler ile jeopolitik riskler orta vadeli enflasyon görünümü üzerindeki yukarı yönlü riskleri canlı tutmaktadır.” İfadesine yer verdi.
PPK özetinde ayrıca şu açıklamalar yer aldı:
– İç talep koşullarının enflasyon üzerindeki sınırlayıcı etkisine karşın, enflasyon beklentilerinin bulunduğu seviyeler orta vadeli enflasyon görünümü üzerinde yukarı yönlü risk oluşturmaya devam etmektedir. Enflasyon beklentilerinin çıpalanması, para politikası etkinliğinin desteklenmesi ve enflasyon-büyüme ödünleşiminin sınırlanması açısından kritik önem taşımaktadır.
– Kurul, son dönemde ülke risk priminde görülen iyileşme sürecinin devam etmesinin fiyat istikrarı ve finansal istikrar açısından önemini vurgulamıştır. Bu kapsamda, para politikası etkinliğinin desteklenmesi ve olası enflasyon-büyüme ödünleşiminin asgariye indirilmesi açısından makro finansal politikaların finansal oynaklık ve risk primini düşürmeye odaklı bir şekilde belirlenmesi ve maliye politikasının öngörülebilirliğinin güçlendirilmeye devam edilmesi kritik önem arz etmektedir.
– Para politikası duruşu oluşturulurken, maliye politikasına dair esas alınan görünüm fiyat istikrarı ve makroekonomik dengelenmeye odaklı, para politikasıyla eşgüdüm arz eden bir politika duruşu içermektedir. Bu doğrultuda, yönetilen/yönlendirilen fiyat ve vergi ayarlamalarının geçmiş enflasyona endeksleme davranışının azaltılmasına yardımcı olacak şekilde belirleneceği varsayılmıştır. Maliye politikasının söz konusu çerçeveden belirgin olarak sapması ve bu durumun orta vadeli enflasyon görünümünü olumsuz etkilemesi halinde para politikası duruşunun da güncellenmesi söz konusu olabilecektir.
Enflasyona dair açıklamalar:
– Enflasyon görünümündeki iyileşme devam etmektedir. İç talep gelişmeleri ve parasal sıkılık düzeyi enflasyondaki düşüşü desteklemektedir. Enflasyonun ana eğilimine dair göstergeler, arz yönlü faktörler ve ithalat fiyatları enflasyon görünümünü olumlu etkilemektedir. Bu gelişmelere bağlı olarak, güncel tahminler yılsonu itibarıyla enflasyonun Temmuz Enflasyon Raporu’nda verilen öngörülerin bir miktar altında kalabileceğine işaret etmektedir. Bu çerçevede Kurul, enflasyon görünümünü etkileyen tüm unsurları dikkate alarak, politika faizinin 325 baz puan indirilmesine karar vermiştir. Gelinen noktada, mevcut para politikası duruşunun hedeflenen dezenflasyon patikasıyla büyük ölçüde uyumlu olduğu değerlendirilmektedir.
– Gıda fiyatlarının seyri, enflasyonun kısa vadeli görünümü üzerinde etkili olabilecek risk unsurlarından biridir. İşlenmiş gıda fiyatları üzerindeki birikmiş maliyet etkileri büyük ölçüde tamamlanmış ve bu grupta Ağustos ayında ılımlı bir fiyat artışı kaydedilmiştir. İşlenmemiş gıda enflasyonu ise olumlu görünümünü korumaktadır. Bu çerçevede, gıda fiyatlarının seyrinin enflasyonun kısa vadeli görünümü üzerinde oluşturabileceği risklerin Temmuz Enflasyon Raporu öngörülerine göre aşağı yönde seyrettiği değerlendirilmektedir.
– Önümüzdeki dönemde net ihracatın büyümeye katkısını sürdüreceği; enflasyondaki düşüş eğilimiyle birlikte risk primi ve finansal koşullardaki iyileşmenin ekonomideki kademeli toparlanmayı destekleyeceği öngörülmektedir. Bu görünüm altında toplam talep koşullarının enflasyona düşüş yönlü katkısını sürdürmesi beklenmektedir.