Geoffrey Smith
Investing.com – Hükümetleri iklim değişikliğini daha çok ele almaya çağırmak için Cuma günü protestocular dünya genelinde sokaklara dökülüyor.
Almanya’nın ortaya attığı – Cuma günü sonlarında Berlin’de bir basın toplantısında açıklanacak olan – “iklim paketinin” bazı yerel şirketlere güç verebilmesi olası olsa da, hisse senedi piyasalarının bu duruma doğrudan bir karşılık vermesini beklemezsiniz.
Ama daha yakından bakın, o zaman protestoların ardındaki düşünce aşamalarının piyasanın değişik noktalarında zaten geçerli olduğunu görebilirsiniz. Dünya çapında sürdürülebilir yatırım olgusunun yükselişi, sürdürülebilir yatırımlara tahsis edilen paranın ağırlığından dolayı, gelecekte yalnızca bunun üzerinde duruyor.
Muhakkak ki, Dieselgate skandalının, halk sağlığı üzerinde iklim değişikliğinden daha acil etkileri olmasıyla, CO2 salınımını azaltmak için Avrupa’nın kirliliği büyük ölçüde artıran bir yakıta bel bağlayarak gerçekleştirdiği ilk girişimlerinin yıkıcı başarısızlığını ortaya çıkarmasından beri piyasanın kronik düşük performansı olan otomobil sektörü var.
Bunun sonucu olarak, Avrupa otomobil üreticileri kendilerini elektrik teknolojisine çok yıllık, oldukça pahalı bir geçişin ortasında buluyor. Aynı zamanda, dünyadaki yerel piyasalar için geliştirdikleri teknolojilerden daha fazla yararlanmak için artık çok daha iyi konumlanmış Çinli üreticilere karşı sahip oldukları teknolojik avantajların çoğundan vazgeçtiler. Avrupalı majör OEM’lerin hiçbiri, iyi bir nedenden ötürü 10 üzerinde bir fiyat/kazanç seviyesinde işlem yapamıyor.
Sonra, küresel emisyon sorununa katkısından dolayı gittikçe daha çok inceleme altına giren havayolu sektörü var (Fransa’nın uçuşlar üzerinde karbonla ilişkili yeni bir vergisine ve Almanya’nın bunu takip edebileceğine dair seslerine şahit oluyoruz).
Deutsche Bank (DE:DBKGn) stratejisti Ulrich Stephan, Avrupalı CO2 fiyatlarının bu yılın başından beri %200 üzerinde arttığını ve daha da artabileceğini belirtiyor – onların alımına karşı uyarıda bulunmasının sebeplerinden biri bu (artan yakıt ve ücret maliyetleri ile rekabet güdümlü fiyat baskısı aynı derecede ikna edici diğer nedenlerden).
Ancak kazananlar da var. En ilham verici örnek, elbette Danimarkalı rüzgâr santrali şirketi Oersted A/S (CSE:ORSTED) – kendi yerli uzmanlığını başta ABD olmak üzere yeni daha çok piyasaya getirmesinden dolayı son iki yılda hisse fiyatları iki katından fazla yükseldi. Bununla birlikte, değerlemesine ilişkin endişelerle bu ay %7 kayıp yaşadı.
Avrupa’nın kamu hizmet sektörünün kalanına atılan bir bakış da, şu günlerde yeşilliğin gittikçe daha çok ödüllendirildiğini ortaya koyuyor: Orsted dışında en iyi performansa sahip olanlar, kararlı bir biçimde hidroelektrik ve yenilenebilir oynayan Iberdrola (MC:IBE) ve Avusturyalı Verbund AG Kat. A (VIE:VERB). En kötü performans, biraz korkutucu düzenleme sorunları ve EdF’de olduğu gibi teknolojik zorluklarla mücadele eden gaza bağlı Centrica (LON:CNA) ve nükleer ağırlıklı Electricite de France (PA:EDF).
Ayrıca “donanım zordur” düşüncesini kabul etmek isteyen yatırımcılar için, Asyalı rakiplerden yükselen tehdide rağmen türbin üreticiliği liderliğini korumayı başarmış olan Danimarkalı Vestas Wind Systems A/S (CSE:VWS) ve İspanyol merkezli Siemens Gamesa (MC:SGREN) bulunuyor.