Kırklareli'de binlerce dönüm tarım arazisinin sulandığı, hayvanların su ihtiyacını giderdiği Teke Deresi'nde kirlilik korkutucu seviyede. Derede balık ölümleri yaşanırken, çevreye de ağır kokular yayılıyor. Kırklareli Kent Konseyi Çevre Meclisi Başkanı Göksal Çidem, “Teke deremiz tertemiz akarken, içinde balıklar yaşarken şu an içler acısı bir durumda. Yetkililer suyu kirletenleri tespit edip ağır yaptırımlar yapması gerekiyor. Sözün değil suyun bittiği yerdeyiz” dedi.
Teke Deresi, kirlilik nedeniyle renk değiştirip, yer yer beyaz ve gri renge bürünerek akmaya başladı.
Bölgede binlerce dönüm tarım arazisinin sulandığı, hayvanların içme suyunun giderildiği dere, İnece'nin içinde temiz ve içinde balıklar yüzerken, yaklaşık 4 kilometre mesafedeki Dokuzhöyük köyü içinde ise kirlenip, beyaz ve gri renge bürünüyor.
Köy bölgesinde derede balık ölümleri yaşanırken, çevreye de ağır kokular yayılıyor. Köylüler, İnece ile köyleri arasındaki bölgede kurulan mandıralar ve hayvan çiftliklerinin kirliliğe neden olduğunu öne sürdü. Mandıralardan bırakılan peynir altı sularının derenin rengini beyaza, diğer tesislerin ise griye boyadığı iddia edildi.
“Su hayattır, suyun olmadığı yerde yaşanmaz”
“Rengi değişmiş felaket kötü kokan bir dere var burada. Canlı yok, balıklar da öldü”
Kırklareli Kent Konseyi Çevre Meclisi Başkanı Göksal Çidem, Teke Deresi'nin Trakya'da kirliliği gündemde bulunan Ergene Nehri'nin önemli bir kolu olduğunu söyledi.
Çiğdem, “Ergene'yi temizlemek için proje yapanlar, öncelikle kaynaklarını koruyup, kurtarmaları gerekiyor. Bu kurtarma amasız, ancaksız olmalı. Çünkü dünyada temiz su kaynakları azalırken Teke deremiz tertemiz akarken, içinde balıklar yaşarken şu an içler acısı bir durumda. Rengi değişmiş felaket kötü kokan bir dere var burada. Canlı yok, balıklar da öldü. Yetkililer suyu kirletenleri tespit edip ağır yaptırımlar yapması gerekiyor. Sözün değil suyun bittiği yerdeyiz” açıklamasında bulundu.
Kırklareli Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü'nün 2018 yılı İl Çevre Durum Raporu'nun yeni çıktığını söyleyen Çidem, “2018 yılı 'İl Çevre Durum Raporu'nda peynir altı suyunun, alıcı ortamlara bırakılmasında, kirlilik yaratıldığını il çevre durum raporunda belirtilmiştir. Derenin yukarısında mandıralar var. İnece beldesinden önce tesis olmadığı için temiz. Devamında peynir üreteme ve diğer sanayi kuruluşları var. Bu alanları daha sık denetlenip derenin temiz akması sağlanması gerekir ” dedi.
“Şimdi deremize elimizi sokamıyoruz”
Dokuzöyük Köyü Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği Başkanı Mustafa Bilik, Teke Deresi'nin kirliliğinin nedenin bulunması için yetkililere başvurduklarını ve en son 10 gün Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü ekiplerinin numuneler aldığı belirterek, henüz bir sonuç alamadıklarını söyledi. Bilik, “Köyümüzün içinden geçen, Teke Deremiz kirlendi. Kirlilikle ilgili yetkililere sürekli şikayetlerimizi yapıyoruz ama bir sonuç alamıyoruz. Kirliliğin tespitinin yapılıp deremizin temizlenmesini istiyoruz. Deremizde daha önce mahsulümüzü sulayıp, hayvanlarımız su içiyordu. Şimdi deremize elimizi sokamıyoruz. Mahsulümüzü taşıma suyu ile sulamaya başladık. Şikayetimiz oldu, tahliller yapıldı, maalesef kirletilen yerde bir sonuç alamadık. Yetkili kurumlardan deremizin temizlenmesini istiyoruz” diye konuştu.
“Yazık oldu deremize”
Dokuzöyük köyü üreticilerinden Hüseyin Canseven, “Deremiz uzun süredir böyle pis akıyor. Hayvanlar eskiden dereden su içerdi şu an derenin yanına bile yanaşmıyor. Yukardan gelen bir sürü atık su var. Buna mandıra suyu diyelim ya da başka bir işletme yani bu su bizim köyden gelmiyor, yukardan geliyor. Bunu engelleyemedik. Tarım sularından kullanamıyoruz. Ne aktığını bilmiyoruz. İçinde kimyasal mı var ne var. Yazık oldu deremize. Bundan 2 ay önce balıklar öldü. Bu derede çok balık öldü. Yetkililerden deremizin temizlenmesini istiyoruz” dedi.
Kırklareli Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü yetkilileri, Teke Deresi'nden alınan numunelerin incelendiğini söyledi.