Ankara'da yaşayan İkbal Nur T., oturduğu apartmanın 50 lira tutarındaki aidatını ödemeyi geciktirdiği gerekçesiyle yönetici Lütfi Ş. ile ailesi tarafından tekme tokat dövülerek darp edildi. Güvenlik kamerasına yansıyan olayda saçından tutulup, yerde sürüklenen öğretmen adayı İkbal Nur T., doktor raporu alarak polise şikayette bulundu. İkbal Nur T., “Tartaklandım, yerlere yatırıldım, adeta kurbanlık koyun gibi” dedi.
DHA'da yer alan habere göre, Keçiören ilçesinde oturan, resim öğretmenliği branşında atama bekleyen İkbal Nur T, 17 Ekim akşamı köpeğini gezdirmeye çıkardı. Genç kız, evine dönerken binanın girişinde apartmanın yöneticisi Lütfi Ş. ve ailesiyle, aidat konusunda tartıştı. Lütfi Ş. ve o sırada yanında bulanan eşi ile yakınları, İkbal Nur T'ye saldırdı.
Olay güvenlik kameralarına yansıdı
Apartmanın güvenlik kamerasına yansıyan olayda İkbal Nur T, aldığı darbelerle yere düştü. Genç kız, yerde saçından tutulup, tekme tokat dövüldü.
İkbal Nur darp raporu ile şikayette bulundu
İkbal Nur T, olayın ardından hastaneden aldığı darp raporu ile polis merkezine giderek şikayette bulundu. Polis, Lütfi Ş, eşi ve kavgaya karışan diğer yakınlarının da ifadesine başvurdu.
“Tartaklandım, yerlere yatırıldım”
Soruşturma sürdürülürken, İkbal Nur T, motosikleti için apartmanın önüne yaptığı park yeri nedeniyle de daha önce yönetici ile tartıştıklarını belirterek, “Olay akşamı köpeğimi gezdirmeye çıkardım. Dönüşte yönetici ile karşılaştık. Yönetici yine aidatı istedi. Ben de 'Bu tür işlerle ailem ilgileniyor, onlarla irtibata geçin' dedim. Bir anda Kezban Ş. oradan atladı, 'ne oluyor sana söyleyince' diyerek hakaret etti. 'Benimle bu şekilde konuşamazsınız' dedim, geri döndüm. Bir anda olayın, kavganın içerisinde buldum kendimi. Tartaklandım, yerlere yatırıldım, adeta kurbanlık koyun gibi, saçlarıma basılıyor, yumruklar atılıyor. Ben öğretmen adayıyım, öğretmen olacağım. Gelişi güzel tekmeler, yumruklar. Kafamdan bir sürü darbe almışım. Ya beyin travması geçirmiş olsaydım orada? Benim amacım kavga etmek değil ki, öyle olsaydı zaten köpeğimi bırakmaz mıydım, köpeğim hala elimde. O insanlar benim masum zavallı köpeğime tekme attılar. Sabaha kadar köpeğim ağlaya ağlaya benim yaralarımı temizledi” diye konuştu.
“Bu insanlar hala elini kolunu sallaya sallaya normal hayatlarına devam ediyorlar”
Olayın ardından şikayette bulunduğunu; ancak dosyanın hala savcılığa gitmediğini söyleyen İkbal Nur T., “Ben o gün bugündür uyuyamıyorum. Kafamda hala şişlikler mevcut. Aldığım darp raporu olayın aslını göstermeyen basit bir kağıt parçasından ibaret. Benim kafamla alakalı hiçbir şey yazılmamış, yumruklar, morluklar. Evden dışarıya çıkmaya korkuyorum. Bakkala ekmek almaya dahi tek başıma çıkamıyorum. Annem 1,5 yaşındaki yeğenimi bıraktı, bana bakıyor şu anda. Ve ben köpeğimi gezdirmeye bile annemle çıkıyorum dışarıya, bakkala annemle çıkıyorum, onun haricinde evden dışarı çıkmıyorum. Bugün bana yapılan şey yarın bir başkasına yapılabilir. Adalete inanıyorum, elimdeki tek güvencem bu zaten. Çünkü beni koruyacak kollayabilecek tek mercinin de adalet olduğunu düşünüyorum ve gereğinin yapılmasını istiyorum. Ama bu insanlar hala elini kolunu sallaya sallaya normal hayatlarına devam ediyorlar. Eğer bu insanlar cezalarını çekmezlerse bugün bana yaptıklarını yarın bir başkasına yapmaya devam edecekler” dedi.
“Orada olsaydım hiçbir şey yapamasam evladımın üstüne yorgan olur serilirdim”
Anne Satı T. de kızına saldıran ailenin kendilerini tehdit etmeyi sürdürdüğünü, bu nedenle karakola giderek tekrar şikayetçi olduklarını dile getirerek, “Geldiğimde kızım perişandı, yürümeye mecali yoktu. Psikolojisi mahvoldu. Kabuslar görüyor, bir korku oluştu kendisinde, yalnız dışarıya çıkmaya korkuyor ve aynı binadayız o kişilerle. Görüntüleri izleyince ben bittim. O gün bugündür benim de uykularım harap, bu kamera görüntüleri gündüz gece hep kafamda, ben de çok kötüyüm. Orada olsaydım hiçbir şey yapamasam evladımın üstüne yorgan olur serilirdim, onun teline zarar gelmesine izin vermezdim. Adalete sığınıyorum. Bu suçluların cezalarını çekmelerini istiyorum” ifadelerini kullandı.