Çanakkale’nin Adatepe köyü, Truva, Pers, Roma, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinin izlerini taşıyor. Köyü gezen ziyaretçiler, günün her saatinde tarihe yolculuk yapma imkanı buluyor. Yılın her döneminde gezilebilen köy, özellikle yaz aylarında şehir yaşantısı ve iş stresinden uzaklaşmak, eşsiz doğa güzellikleri içinde, huzurlu ve sakin bir tatil geçirmek isteyenlerden büyük ilgi görüyor.
Taş evlerde konaklayanlar, eski yapıların düzenlenmesiyle oluşturulan kafelerde, asırlık ağaçların gölgesinde çayını kahvesini yudumlayabiliyor. Adatepe’ye 790 metre uzaklıkta bulunan ve Küçükkuyu’dan Ayvalık’a kadar uzanan Edremit Körfezi’ne hakim bir noktada bulunan Zeus Altarı’na (sunak) çıkan tatilciler, körfezin sahil şeridini, yeşil ve mavinin birleşmesiyle ortaya çıkan doyumsuz manzara eşliğinde görebiliyor.
Köy doğal bir yapıya sahip
Köy muhtarı Erhan Kabakçıoğlu, Adatepe’ye yerli ve yabancı turistlerin geldiğini ve çok beğendiğini söyledi. Kabakçıoğlu, köyün doğal bir yapıya sahip olduğunu anlatarak, şöyle konuştu: “Doğal ve sit alanı olduğundan, beton yığını olmadığı için gelen misafirlerimiz beğeniyor. Köyümüzde ayrıca doğal zeytinyağı, peynir, kekik, Kazdağları çaylarını gelen misafirlerimize sunuyoruz. Beğeniyorlar, memnun kalıyorlar. Bu bölgeye gelen herkesi köyümüze bekliyoruz.”
“Havası ve doğası mükemmel”
Balıkesir’den ailesiyle gelen Kadir Köseoğlu da Adatepe’ye her yıl uğradıklarını belirtti. Kazdağları’nın havasının çok güzel olduğunu vurgulayan Köseoğlu, “Buranın havası merkeze göre 3-4 derece daha fark ediyor.
Havası, doğası mükemmel. Burada yediğimiz içtiğimiz her şey doğal. Kızımla, eşimle her zaman geliyoruz. Herkesin burayı görmesini tavsiye ediyorum” dedi.