Kazım Koyuncu, anlatmaya kelimelerin yetmeyeceği bir barış aktivisti, şarkı sözü yazarı, gerçek bir sanatçı ve gerçek bir doğa aşığı…
Konser aralarında veya röportajlarda söylediği, hepimizi düşünmeye sevk eden birkaç sözünü derledik.
Doğum günün kutlu olsun şair ceketli çocuk!
1. Bir şey ürettim ben, üç beş kişilik şey değil, sevgi denen şey herhalde.
2. Bütün dünyanın, bütün toprakları hepimizindir. Bütün şarkılar, dünyadaki tüm insanlarındır. Tüm topraklar da memleketimizdir.
3. Devrimi düşlüyorsan ona göre yaşarsın. Yürüyüşün farklı olur. Bakkala, manava başka türlü davranırsın.
Bunun için sana kimse puan yazmaz tabii; ama anlarlar. Orada birisi farklı yürüyordur.
4. Ben bir müzisyenim, ondan sonra biraz Karadenizliyim; ama hepsinin ötesinde ben bir devrimciyim.
Ve gerçekten doğru bildiğim bir şeyi en azından çok zorlanırsam ortaya koymaktan çekinmem.
5. Trabzonspor’u tutmak sadece o yörenin çocuğu olmakla açıklanabilecek milliyetçi bir davranış değildir.
6. Benim için Trabzonspor, en güçlülere karşı koyan ve herkesi yenen hayali kahramandı. Öyle bir kahramandı ki; statükoyu bile devirmişti.
7. Çok fiyakalı bir hastalığa yakalandım baba…
8. Beni radyasyon değil, Türkiye'deki sistem kanser etti.
9. Birbirimizi anlamamız için, aynı dili konuşmamıza gerek yok. Ezildikten sonra, hepimiz aynı şarabız…
10. Bu arada; hiç başımızdan eksik olmayan gökyüzüne, günün karanlık saatlerine, ara sıra kopsa da fırtınalara,
Bir gün boğulacağımız denizlere, eski günlere, neler olacağını bilmesek de geleceğe, kötülüklerle dolu olsa bile tarihe, tarihin akışını düze çıkarmaya çalışan tüm güzel yüzlü çocuklara,
11. Don Kişotlar 'a, ateş hırsızlarına, Ernesto “Çe” Guevara'ya, yollara-yolculuklara, sevgililere,
Sevişmelere, sadece düşleyebildiğimiz olamamazlıklara, üşürken ısınmalara, her şeyden sıcak annelere, babalara ve tadını bütün bunlardan alan şarkılara kendi sıcaklığımızı gönderiyoruz.
12. Kötü şeyler gördük. Savaşlar, katliamlar, ölen-öldürülen çocuklar gördük.
13. Kendi dilini, kendi kültürünü, kendisini kaybeden insanlar, topluluklar gördük.
14. Yanan köyler, kentler, ormanlar, hayvanlar gördük. Yoksul insanlar, ağlayan anneler, babalar, her gün bile bile sokaklarda ölüme koşan tinerci çocuklar gördük.
15. Biz de öldük. Ama her şeye rağmen bu yeryüzünde şarkılar söyledik. Teşekkürler dünya.