İstanbul’da yıllarca gıda sektöründe çalışan mühendis Süphan Feyza Bektaş, şehirden ve teknolojiden uzaklaşıp 30’dan fazla ülkeyi gezerek farklı kültürleri tanıdı, ardından memleketi Samsun’un Bafra ilçesine yerleşip kafeterya açarak yaşamını sürdürme kararı aldı.
Hacettepe Üniversitesi Gıda Mühendisliği Bölümü’nden mezun olduktan sonra yıllarca İstanbul’da gıda sektöründe çalışan 42 yaşındaki Süphan Feyza Bektaş, daha sonra şehirden ve teknolojiden uzaklaşmayı tercih etti. Kamboçya, Hindistan, Fas, İran, ABD, İtalya gibi 30’dan fazla ülkeyi gezdikten sonra doğup büyüdüğü Samsun’un Bafra ilçesine yerleşme kararı alan Bektaş, dedesine ait eski binayı kafeterya haline getirip, annesiyle yöresel ev yemekleri yapıp satarak hayatını sürdürüyor.
Binanın dekorasyonunu da kendisi yapan Bektaş, iş yerini bazıları binada bulunan, bazılarını da eskicilerden aldığı eski eşyalarla süsledi.
Bektaş, AA muhabirine, üniversiteyi bitirdikten sonra dil eğitimi için gittiği İngiltere’de bir süre çalıştığını, daha sonra İstanbul’a dönerek mühendislik yaptığını söyledi. Bir zaman sonra bu işlerin kendisine göre olmadığını fark ettiğini belirten Bektaş, stres ve sürekli hareket halindeki şehrin kendisine yorucu geldiğini anlattı.
Bunun üzerine işini bırakıp dünyayı gezmeye başladığına işaret eden Bektaş, “Pek çok ülke gezdim. Faklı kültürleri, yaşamları gördüm ama daha çok Asya ülkeleri ilgimi çekti. Türkiye’de göçmen kamplarında gönüllü olarak görev yaptım, en sonunda memleketime dönerek dedemden kalan 120 yıllık binayı kafeterya haline getirdim. Burada annemle birlikte yöresel ev yemekleri yaparak hayatıma devam ediyorum.” dedi.
“Mutluluğu, huzuru memleketimde buldum”
Gezdiği ülkelerin kendisi için iyi bir deneyim sağladığına dikkati çeken Bektaş, şöyle devam etti: “Dünyanın birçok ülkesinde yaşadım, güzel dostluklar kurdum ama aradığım mutluluğu, huzuru burada, memleketimde buldum. Kurduğum kafeteryada tarihi ve o dönemki kültürü yaşatmaya çalışıyorum. Evdeki bütün eşyalar tarihi eser. Bahçesini de eski eşyalarla süsledim.
İnsanlar buraya geldiğinde hem yöresel ürünleri tüketiyor hem de geçmişi yaşıyor. Burası geçmiş ile gelecek arasında bir köprü. Bazen yaşlılar gelip burada eski eşyaları görüyor, geçmişi yad ediyor. Gençler geliyor, dünyayı ve oradaki kültürlerle ilgili benden bilgi alıyor.” Bektaş, açtığı iş yerinde para kazanmaktan çok insanlara fayda sağlamayı hedeflediğini kaydetti.