Antalya 640 kilometrelik sahili ve yüzlerce plajıyla her yıl milyonlarca yerli ve yabancı turisti ağırlarken, ziyaretçilerine 222 dalış noktasıyla da Akdeniz’in sualtı dünyasının kapılarını açıyor. Bölgede eğitim ve tanıtım dalışları olmak üzere her gün yaklaşık bin dalış yapılıyor. Antalya dalış turizmi konusunda Avrupa’nın en popüler noktalarından biri olma yolunda ilerlerken, Doğu Akdeniz ekosistemi içinde yer alması nedeniyle berrak temiz suyu, doğal resif alanları, biyolojik çeşitliliğinin fazla oluşu ve son yıllarda Kızıldeniz’den gelen deniz canlıları türleriyle dalış turizmine renk katıyor. Antalya, su altı fotoğrafçılarının da yoğun ilgisini çekiyor.
Antalya Sualtı Derneği Üyesi Buğra Kayalı (39), 1 yıldır su altı zenginliklerini görüntülediğini belirtirken, Antalya’nın biyo çeşitliliği ve batıklarıyla çok zengin olduğunu söyledi. Çektiği fotoğraflar ve videolarla yaklaşık 222 dalış noktasıyla su altının gizemli dünyasını tanıttığını kaydeden Kayalı, “Bölgede dalış eğitimleri veren ve dalış yaptıran gruplar var. Sezonda bütün bölgede tanıtım dalışlarıyla birlikte eğitim dalışları da dâhil günlük bin dalış yapılıyor diyebiliriz” dedi. Antalya’nın su sıcaklığı nedeniyle dört mevsim dalışa uygun olduğunu da vurgulayan Kayalı, “Yılın 12 ayı dalış yapılabiliyor ama sonbahar, ilkbahar ve yaz aylarında dalış aktiviteleri artıyor” diye konuştu.
Su altının bilinmeyen bir dünya olması nedeniyle ilgisini çektiğini sözlerine ekleyen Kayalı, “Su altından birçok insan haberdar değil. O dünyayı tanıtmak ve bazı noktalarda bilinçlendirmek adına fotoğraf çekiyorum” dedi. Su altı fotoğraf ve videolarını sosyal medya hesabından paylaştığını söyleyen Kayalı, “2017 yılında kurulan ve halen 100 üyesi bulunan derneğimizin amacı da su altını tanıtmak. Çoğu kişinin haberdar olmadığı bu dünyadan onlara bir şeyler sunabilmeyi amaçlıyoruz” dedi.
Akdeniz Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi’nden öğretim üyesi Prof. Dr. Mehmet Gökoğlu ise Antalya bölgesinde dalış yapanların her an deniz kaplumbağası, aslan balığı, uzun dikenli deniz kestanesi, Akdeniz’in Amazon ormanları olarak nitelendirilen ve adını ‘Deniz Tanrısı’ Poseidon’dan alan Posidonia Çayırları, orfoz, lagos ve endemik olan Akdeniz’in diğer balıklarıyla karşılaştığını belirtti. Antalya bölgesinde su altındaki batıkların da dalış turizmine renk kattığını belirten Prof. Dr. Gökoğlu, Antalya yat limanı açıklarındaki Fransız savaş gemisi, Kemer ilçesi açıklarındaki Paris Batığı, Manavgat ilçesi yakınlarındaki Hadley’s Harem adlı uçak batığının hikâyeleriyle de dikkat çektiğini söyledi.