Burdur’un Ağlasun ilçesinde “aşkların ve imparatorların şehri” olarak bilinen, 1750 rakımdaki 5 bin yıllık Sagalassos Antik Kenti, senenin ilk 6 ayında 27 bin 740 ziyaretçi ağırladı. Geçmişi milattan önce 3 bin yılına kadar uzanan ve 2009’da UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’ne giren Sagalassos, ziyaretçilerini 5 bin yıllık sokaklarında tarihi yolculuğa çıkarıyor.
Roma dönemi mimarisinin en iyi örneklerini barındırıyor
Derin vadilere hakim tepenin yamacında, deniz seviyesinden 1750 metre yükseklikte kurulu Sagalassos, Roma dönemi mimarisinin en iyi örneklerini barındırıyor. Milattan sonra 7. yüzyılda geçirdiği büyük deprem sonrası görkemli Roma yapıları toprak altında kalarak korunan ve yükseltisinden dolayı üzerinde modern yerleşme yapılmayan Sagalassos’taki kazı çalışmaları, 1989’da Leuven Katolik Üniversitesinden Belçikalı Prof. Dr. Marc Waelkens başkanlığında başladı.
Antik kent, binlerce yıldır suyu akan Antoninler Çeşmesi, agoraları, Roma hamamları, macellum yapısı, dans eden kızlarla bezeli heroon yapısı, kütüphanesi ve tiyatrosuyla, ziyaretçilerin ilgisini çekiyor. Valilikten alınan rakamlara göre 2017’de 35 bin 727, geçen yıl 51 bin 45 ziyaretçiyi ağırlayan Sagalassos’u, bu senenin ilk 6 ayında ise 27 bin 740 kişi gezdi. Bu rakam geçen yılın aynı döneminde 17 bin 548 olmuştu.
“Sagalassos yüksekliğinden dolayı iyi korunmuş”
Buradaki çalışmalara 1995’ten beri katılan Kazı Heyeti Başkan Yardımcısı, Süleyman Demirel Üniversitesi Dr. Öğretim Üyesi Peter Talloen, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Sagalassos’ta Helenistik dönemden itibaren bir kent yerleşkesi olduğunu söyledi. Sagalassos Antik Kenti’ni 19. yüzyılda bir İngiliz vatandaşının keşfettiğini belirten Talloen, “Burasının, Pisidya bölgesinin en önemli kenti olduğu yönünde unvanı bulunuyor. Ancak bu özelliğine rağmen Sagalassos’un nüfusu tarih boyunca 3 bin 500-5 bin arasında kaldı.” dedi.
Talloen, sözlerine şöyle devam etti: “Sagalassos yüksekliğinden dolayı iyi korunmuş olarak günümüze geldi. Ondan dolayı burada restorasyon potansiyeli çok yüksek. Biz arkeologlar için bu çok büyük fırsat. Sagalassos’un son günlerini gün yüzüne çıkarabiliyoruz. Burada binaları neredeyse bütün olarak buluyoruz ve onları tekrardan ayağa kaldırıyoruz. Bu yapılara iki önemli çeşmeyi örnek gösterebilirim. Biri dorik bir çeşme, hala dağdan çıkan su akıyor. Bunun yanında yukarı agoradaki görkemli Antoninler Çeşmesi var. Yüzde 85 orijinal taşlarını bulduk. 2010’da restorasyonun ardından ziyarete açıldı. Onların dışında büyük bir hamam ve birçok tapınak var. Meydanlarımızda da birçok onursal anıtımız var. Bu bakımdan Sagalassos biraz özel çünkü böyle bir potansiyel her yerde yok.”
“Keşfedilmeyi bekleyen bir inci”
Ağlasun Belediye Başkanı Ali Ulusoy da Sagalassos’un “keşfedilmeyi beklenen bir inci” olduğunu söyledi. Antik kentin ilerleyen yıllarda adını daha da duyuracağını belirten Ulusoy, “Lavanta tarlaları, Salda Gölü ve Sagalassos, günübirlik turların üçlü sac ayağını oluşturuyor.” dedi.
“Kesinlikle gelip görmeliler”
İstanbul’dan gelen ziyaretçilerden Zeynep Öztan, Sagalassos’un etkileyici bir yer olduğunu, burayı gezerken antik döneme yolculuğa çıktıklarını ifade etti. Bursa’dan gelen Gülcan Karagöz ise ilk kez ziyaret ettiği Sagalassos’u çok beğendiğini anlatarak, “İnsanlar kesinlikle gelip burayı görmeli. Çok bakımlı, bakir kalmış, yıpranmamış bir kent.” diye konuştu.