Savunma Teknolojisinde Yenilikler Ajansı (DIA) tarafından yayımlanan bir raporda, geniş vizyonlu kişilerin askeri strateji uzmanlarının aklına gelmeyebilecek tehdit senaryoları üzerinde çalışacağı kaydedildi.
Bu ekibin çok gizli yürüteceği çalışmalar, rapora göre öngörmesi zor “zararlı unsurlar” ile mücadele bakımından önem taşıyor.
Fransa ordusu bir süredir savunma kavramına yaklaşımını yenilemeye yönelik adımlar atıyor.
Başkent Paris’te geçen hafta Bastille Günü kutlamaları sırasında yapılan askeri geçit töreninde, Franky Zapata adlı kaşif jet motoruyla havalanarak kalabalıkların üzerinde uçuş yaptı.
Zapata’nın heyecan yaratan uçuşundan sonra Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron uçuştan bir video klip eklediği tweetinde “Ordumuzla gurur duyuyorum. Modern ve yaratıcı” dedi.
‘Kızıl Ekip’ kimlerden oluşacak?
4 ya da 5 bilim-kurgu yazarından oluşacak bir grubun, ordunun geleneksel düşünme biçimlerinin dışına çıkarak tehditler konusunda daha yaratıcı tahminler geliştirmesi umuluyor.
Ekip, “terör örgütlerinin ya da yabancı devletlerin” ileri teknolojiler kullanarak ne tür tehditler geliştirebileceğini hayal etmeye çalışacak.
Fransa Savunma Bakanı Florence Parly, ülkenin askeri yenilikler konusundaki yarışta “tüm kritik kartları elinde tuttuğunu” söyledi.
Bu yılki Bastille Günü kutlamaları sırasında sergilenen diğer silahlar arasında bilim-kurgu filmlerinden fırlamış gibi görünen Nerod F5 mikrodalga sinyal bozucu da vardı. Bu silahla insansız hava araçlarının, kumanda cihazı ile iletişimini kesmek hedefleniyor.
Mali’de konuşlanmış Fransız askerlerini destekleyecek robotlar geliştirilmesi konusunda halen devam eden deneyler de Fransa ordusunun yenilikçi hamlelerine bir başka örnek.
Bilim-kurgunun gerçek olduğu durumlar
Aya iniş: Jules Verne’nin 1865 tarihli Ay’a Yolculuk kitabında Florida’dan fırlatılan bir uzay aracıyla üç kişi Ay’a gönderilir. Bu tasavvur, bir çok benzerlik içerecek şekilde 104 yıl sonra Apollo 11 misyonu ile gerçek oldu.
Görüntülü telefonlar: Görüntülü telefon fikri ilk kez 1927 tarihli Metropolis filmiyle beyaz perdeye yansımıştı. Ama filmdeki görüntülü iletişim araçları bugün kullandıklarımızdan çok daha büyüktü.
Atom bombası: HG Wells’in 1914 tarihli The World Set Free adlı kitabında erken atom araştırmalarından yararlanarak herşeyi yok eden ve sonsuza kadar patlayan bombalar öngörmüştü.