FİBA Holding Yönetim Kurulu Başkanı ve Özyeğin Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Hüsnü Özyeğin, “Beynimi sürekli meşgul ediyor. En büyük heyecanım üniversite” dedi. Özyeğin Üniversitesi’nde bir ofisi olmadığını, fiziki olarak sürekli okulda bulunmadığını ancak yine de çalışma saatleri içinde vaktinin çok büyük bir bölümünü üniversiteye ayırdığını belirten Hüsnü Özyeğin, “Finansbank’ı sattıktan sonra yapabileceğim en anlamlı işin Türkiye’ye dünya standartlarında bir üniversite kazandırmak olduğunu düşündüm hep. Bunun da çok farklı bir üniversite olmasını istedim, öncelikle çok kaliteli bir hoca kadrosu ve öğrencileri olması için çalıştık, büyük yatırım yaptık. Değişen dünyada aranılan meslekler sürekli değişiyor, meslekler için aranılan özellikler sürekli gelişiyor. En büyük hedefim, öğrencilerimizi işte bu sürekli yenilenen dünyaya hazırlamak. Bugüne kadar yaptıklarımız evet; çok güzel, bunlarla çok mutlu oluyoruz ama beni asıl heyecanlandıran daha yapacak çok işimizin olması. Daha yapacağımız sonsuz şey var. İşte bu ‘sonsuzluk’ beni çok heyecanlandırıyor. Hemen her gün bir öğrencimizin ya da mezunumuzun bir başarısını duyuyoruz. Bu gerçekten müthiş bir mutluluk. Özyeğin Üniversitesi, benim aileme ve ülkeme bırakabileceğim en büyük, en önemli miras” diye konuştu.
500 MİLYON $ YATIRIM
Özyeğin Üniversitesi için arsa maliyeti hariç bugüne kadar 500 milyon dolar yatırım yaptıklarını vurgulayan Hüsnü Özyeğin şunları söyledi: “Okulun arsası da bize ait. Devletten bu anlamda bir destek almadık. Eğitimin yüzde 85’i İngilizce yapılıyor. Yerli ve yabancı hocalarımızın yüzde 80-85’i ABD’den. Çünkü iyi bir öğretim üyesi kadrosu olmadan iyi bir okul olmak mümkün değil. Hoca ile birlikte öğrenci kalitesi de çok önemli. Bizim öğrencilerimiz artık yurtdışında da tanınmaya başladılar. Yurtdışında çok önemli üniversite programlarına, yüksek lisans, doktora programlarına kabul ediliyorlar. Bu çok önemli, şu anda 100’ü aşkın mezunumuz dışarıda yüksek lisans yapıyor. Benim hedefim çok hızlı değişen dünyada özellikle dijital hayata ayak uyduracak mezunlar yetiştirmek. Türkiye’de yapay zeka ve veri tabanı konusunda master programı geliştirdik. Endüstri mühendisliği ve bilgisayar bölümünden hocalarımız bankalara ve farklı kuruluşlara bu konuda eğitim veriyor.”
AİLENİN DE ÖNCELİĞİ
Eğitim faaliyetlerinin tüm Özyeğin Ailesi için en öncelikli konulardan biri olduğunu vurgulayan Özyeğin, şöyle devam etti: “O sebeple çocuklarım da başından beri bu işin içindeler. Oğlum (Murat Özyeğin) mütevelli heyetinde, kızım (Ayşecan Özyeğin) her toplantıya katılır. Biri Harvard mezunu, biri Stanford mezunu. Her ikisi de mezun oldukları okulun danışma kurullarında yer alıyorlar. Ben halen Harvard Üniversitesi İşletme Fakültesi Dekan’ın danışma kurulundayım.”
3D YAZICILARLA ELEKTRİKLİ KAYKAY
HÜSNÜ Özyeğin öğrencilerin başarılarından duyduğu heyecanı göstermek üzere elektrikli kaykay geliştiren bir öğrenciyi de görüşmemize davet etti. Özyeğin Üniversitesi Makina Mühendisliği 1. Sınıf öğrencisi Kerem Yıldırım hızı 25 kilometreye kadar çıkan elektrikli kaykayı okul bünyesindeki araştırma ve inovasyon merkezi ‘Openfab’in imkanlarını kullanarak nasıl geliştirdiğini şöyle anlattı:“Küçüklüğümden beri kaykay süren biriyim ve özellikle yokuşlarda yoruluyordum. Her zaman elektrikli bir kaykay, hatta çizgi filmlerde gördüğüm uçan bir kaykay yapmayı hayal ettim. Ama ben büyüyene kadar yaptılar. Yurtdışında elektrikli kaykay var, Türkiye’ye getirmek de mümkün, biliyorum fakat çok pahalı. O nedenle kendi kaykayımı kendim yapmaya karar verdim. Gerekli parçaları Openfab’deki 3D (3 boyutlu) yazıcılarda oldukça uygun bir maliyete ürettim. İstanbul’un yokuşlu ve arnavut kaldırımlı yollarına uygun şekilde tekerlekle elektrikli kaykayımı kullanılabilir hale getirdim. Şu anda hemen her yere bu kaykay ile gidebiliyorum. Hızı 25 kilometreye kadar çıkıyor. Şimdi daha güçlü olması ve bir aksilik olması durumunda devreye girmesi için ikinci motor üzerinde çalışıyorum. Onu da üzerine monte edip, ticari ürün olarak pazara sunmaya hazırlanıyorum. Okul yönetimi ve hocalarımdan büyük destek gördüm.”
BOSTON CONSULTING İLE İŞBİRLİĞİ YAPTIK
GEÇEN yıl, danışmanlık şirketi Boston Consulting ile bir işbirliği yaptıklarını belirten Hüsnü Özyeğin şunları anlattı: “Geleceğin mesleklerinin neler olacağını, gelecekte mevcut mesleklerden beklentilerin nasıl şekilleneceğini hepimizin görmesi için Boston Consulting’den destek istedik. Elde ettiğimiz bulgulara göre, ders programlarımızı, derslerin içeriklerini revize ettik. Teknoloji şirketleri ile temaslar kurarak onların beklentilerini ihtiyaçlarını tespit ettik. Ayrıca hocalarımıza yönelik eğitimde mükemmeliyet hedefiyle yeni bir bölüm kurduk. Hocaları eğiten hocalar getirdik. Öğrencilerimizi çok yakın takip edip, performanslarını yakından takip ediyoruz. Ortalaması düşen varsa, çağırıp konuşuyoruz, sebepleri üzerinde duruyoruz.”
GENÇLERDEN ÖĞRENİYORUM
ÜNİVERSİTENİN tanıtım toplantılarına bizzat katıldığını ve tercih yapacak öğrencilerle tanıştığını söyleyen Hüsnü Özyeğin, şöyle konuştu: “Gençlerin bana katkısı çok büyük, o sebeple her yıl tanıtım toplantılarına katılıyorum. Öğrencilerin beklentileri hedefleri sürekli olarak değişiyor. Bunları takip edip onlardan çok şey öğreniyorum. Öğrencileri tanımazsam ben geleceğe yönelik nasıl plan yapabilirim, vizyonumu nasıl revize ederim?”