Doğal güzelliklerinin yanı sıra sahip olduğu Uzungöl ve Sümela Manastırı gibi turizm destinasyonları ile uluslararası marka olan Trabzon, dağ ve yayla turizmi ağırlıklı potansiyelini giderek çeşitlendiriyor. Mavi ve yeşilin bin bir tonunun hakim olduğun kentte, dağ ve yayla turizminin yanı sıra yat turizmi, yelken, kano gibi su sporları da giderek yaygınlaşıyor. Zaman zaman yelkenli yatların demirlediği kentte, Beşikdüzü Yelken Kulübü çatısı altında bir araya gelen gençler de yelken ve kano yaparak Karadeniz’in serin sularının tadını çıkarıyor.
Günün erken saatlerinde Beşikdüzü limanında kanolarına binen gençler, saatlerce denizde kürek çekiyor. Ellerinin su toplamasına ve kanamasına aldırış etmeyen gençler, akarsu yerine denizde antrenman yaparak katıldıkları yarışmalarda da Türkiye birinciliği gibi önemli başarılara imza atıyor. Doğanın tüm güzelliklerini bünyesinde barındıran Karadeniz’de demirleyen yelkenli yatlar, kano ve yelkenciler güzel manzaralar oluşturuyorlar.
?
“Amacımız denizi sevdirmek, amatör denizciliği öğretmek”
Beşikdüzü Yelken Kulübü Başkanı Gürhan Zengin, kulüp çatısı altında su sporlarıyla ilgili kano, yelken ve zıpkınla balık avlamak gibi branşların olduğunu anlattı. Zengin, derneğin yaklaşık 8 yıllık bir geçmişinin olduğunusöyleyerek, bu süreçte gençlerin katıldıkları yarışmalardan önemli başarılar elde ettiğini vurguladı. Gençlerin birbirlerine başarılarıyla rol model olduklarını ifade eden Zengin, “Bu sporu daha küçüklere de yaygınlaştıracağız, sevdireceğiz. Türkiye’de başarılı sporcular yetiştirmeye çalışacağız. Temel amacımız performanstan ziyade gençlerimizi kazanmak, yanlış alışkanlıklardan kurtarmak, onlara denizi sevdirmek, amatör denizciliği öğretmek” dedi.
“Altyapıları yapmamız gerekiyor”
Zengin, akarsu kanocularının da denizde çalıştığını belirterek, “Bizim akarsuyumuz yok ama bu eksikliğimizi hava fırtınalı, dalgalı olduğu zaman denizlerde gidermeye çalışıyoruz. Bugün Avrupa’da suni parkurlar var. İnsanlar orada spor yapıyor, bu ihtiyacı giderebiliyorlar. Trabzon’da da bunun olması gerekiyor” ifadelerini kullandı. İlgililerden su sporlarının daha da geliştirilmesi açısından altyapı konusunda destek isteyen Zengin, Karadeniz rallisine çıkan 15 yelkenli yatın da Beşikdüzü ilçesinde bir süre önce demirlediğini hatırlattı. Zengin, gelen turistlerin de bölgeye hayran kaldığını anlatarak, “Yalnız altyapı eksikliğimiz var. Bölgede yelken yatçılığını geliştirebilmek için de altyapıları yapmamız gerekiyor. Bu konuda yetkililere zaman zaman rapor veriyorum, projelerimizi sunuyorum. İnşallah karşılığını kısa sürede alırım” dedi.
“Ünlü kanocu Jessica Fox gibi olmaya çalışacağım”
Kanoda Türkiye Şampiyonu olan Büşra Güdü de spora ilk yelkenliyle başladığını ifade etti. Yaklaşık iki yıl yelkenli yaptığını, ardından da kanoya geçtiğini söyleyen Güdü, şunları söyledi: “Bana iki seçenek sundular. Durgun su mu? akarsu mu? diye. Daha çok aksiyon seven biri olduğum için akarsu ile başlamaya karar verdim. Eğittiler, gösterdiler sağ olsunlar. Bazen antrenörüm olmadı tek başıma çalışmaya çalıştım. Videolar izledim. O şekilde yarışlara katıldım. Allah’a şükür de birincilik getirdim. Ailem de çok memnun.”
Güdü, şuan olimpik merkeze gitmek için hazırladığını belirterek, şöyle konuştu: “Oraya girdikten sonra dünya yarışlarını kazanmayı istiyorum. Hedefim aslında herkesin bir meslek hayali olduğu gibi benim de var. Allah’ın izniyle psikolog olmak istiyorum. Bu şekilde devam edersem hem meslek olarak psikoloji okuyacağım hem de inşallah hayalimi gerçekleştireceğim ve ünlü kanocu, dünya birincisi Jessica Fox gibi bir kadın olmaya çalışacağım.”