Ren, AP’ye verdiği özel mülakatta “ABD’de kimsenin bizim kısıtlama listesinden çıkarılmamıza yönelik bir adım atacağını sanmıyorum. Şu anda Huawei’ye saldırmak siyasi olarak doğru tavır olarak görülüyor. Hal böyleyken kim bize yardım eli uzatmak isterse üzerinde büyük baskı olacaktır. Bize göre bu liste uygulaması bir süre daha devam edecek.” dedi.
“Kısıtlamalar aslında bize yarardı”
ABD’nin ithalat kısıtlamalarının, Huawei’nin işleri üzerinde ciddi zararı olmayacağını savunan Ren, “ABD şirketlerine bağlı olmadan da üretim yapabiliriz.” ifadesini kullandı.
Ren, kısıtlama kararının şirketi, önceden dışarıdan temin ettiği bazı teknolojileri kendi başına üretmeye teşvik ettiğini söyledi.
Bazı marjinal yan üretimleri ve iş kollarını terk ederek piyasa değeri yüksek teknoloji ürünlerine odaklanılmasını sağladığına dikkati çeken Ren, “ABD’nin ‘Varlık Listesi’ne girmenin aslında stratejik düzeyde Huawei’ye faydası oldu. Şirket olarak artık en rekabetçi ürünlerimize odaklanıyoruz.” diye konuştu.
“Kızım daha fazla acı çekecek olsa da…”
ABD Başkanı Donald Trump’ın, Pekin yönetiminin aralarındaki dış ticaret ve teknoloji konularında yaşadıkları anlaşmazlıkta uzlaşma yoluna gitmesi halinde Huawei’ye yönelik kısıtlamaların kaldırılabileceğini söylediğinin hatırlatılması üzerine Ren, “Çin’in yoksul halkının çıkarları Huawei için feda edilecekse, bunu kabul etmem mümkün değil. Kızım daha fazla acı çekecek olsa da Çin’in yoksul insanlarının, Huawei’nin kurtulması ve büyümesi için feda edilmesine razı olamam.” dedi.
“Amerikan şirketleriyle ilişkilerimizi sürdürmek istiyoruz”
Ren, Google ve Microsoft gibi Amerikan şirketleriyle teknoloji alanındaki işbirliğini sürdürmeyi istediklerini vurgulayarak, “Huawei’nin piyasada güçlü olması ABD şirketlerinin de güçlü olması anlamına geliyor çünkü aslında derinine bakarsak bizim cihazlarımız da Amerikan teknolojisinden güç alıyor.” ifadesini kullandı.
Google’ın Huawei’nin Android işletim sistemini kullanmasına kısıtlama getirdiğinin hatırlatılması üzerine Ren, Android kullanmalarına engel getirilmesi halinde alternatif sistemler geliştirmeye yöneleceklerini, bunun da ABD’nin çıkarına olmayacağını ifade etti.
Ren, “Umarım cihazlarımıza Amerikan şirketlerinin ürettiği teknolojileri ve bileşenleri kullanmayı sürdürebiliriz. Her ne kadar kendi ürünlerimizi ve bileşenlerimizi üretebilecek kapasitede olsak da kapasitemizi düşürüp Amerikan üretimi teknolojileri kullanarak refahı paylaşmayı tercih ederiz.” değerlendirmesinde bulundu.
Ren’in kızı, Huawei’in Mali İşler Müdürü Mıng Vancou, ABD’nin İran yaptırımlarına aykırı hareket ettiği gerekçesiyle 1 Aralık 2018’de Kanada’da göz altına alınmıştı.
ABD Başkanı Donald Trump, 16 Mayıs’ta imzaladığı “Bilgi ve İletişim Teknolojileri ve Hizmetleri Tedarik Zincirini Koruma” başlıklı kararname ile ABD şirketlerinin aralarında Çin şirketi Huawei’nin olduğu “ulusal güvenliği tehdit eden ülkelerin şirketlerinden teknoloji donanımı satın almasına” kısıtlama getirmişti.
Kararın ardından ABD’li teknoloji devi Google, Huawei’nin ürettiği cihazlarında Android işletim sistemini kullanmasına kısıtlama getirmiş, Çin dışında kullanılan Huawei marka akıllı telefonlarının, Android mobil uygulamalarının yayımlandığı Google Play Store, Haritalar ve Gmail gibi önemli uygulamalara erişimini engellemişti.
Google’ın ardından Intel, Broadcom, Qualcomm ve Xilinx gibi işlemci ve entegre devre üreticileri de Huawei ile olan ilişkilerini askıya aldıkları ve ürün tedariki sağlamayacaklarını bildirmişti.
Çin’in Şıncın kentinde 1987’de kurulan ve dünyanın en büyük telekomünikasyon şirketleri arasında yer alan Huawei’nin, 170 ülkede 180 binden fazla çalışanı bulunuyor.
Bilgi ve iletişim teknolojisi (ICT) çözümleri, telekomünikasyon, kurumsal ağlar, bulut bilişim, akıllı telefon ve internet alanlarında hizmet veren Huawei, 2018 yılını 105,1 milyar dolar gelir ve 8,7 milyar dolar net karla kapatmıştı.