EmreE Kurttepeli Türkiye’de girişimcilik dünyasının en önde gelen aktörlerinden biri. Robert Kolej, Columbia Üniversitesi, Wall Street deneyimi ve ardından aile şirketindeki kısa süren sorumluluğunun ardından değişen dünyadaki yeni fırsatları görüp “kendi yolumda ilerleyeceğim” diyerek kimsenin internetle ilgili fazla bir fikrinin olmadığı dönemde internet sağlayıcı Fornet’i, 1999’da da “internete içerik lazım” diyerek Mynet’i kurdu. Kurttepeli bugün Türkiye’deki girişimcilik ekosisteminin en önemli oyuncularından. Son dönemde yapay zekâya odaklanan şirketlere yatırım yapan, 40’ın üzerinde girişimin kurucusu ya da yatırımcısı olan Kurttepeli ile konuştuk.
– E-ticaret, sosyal networkler, oyun şirketleri, yapay zekâ şirketleri… İnternet üzerinden çok sayıda şirketin kurucu ve yatırımcısısınız. Sanat galeriniz de var. Öncelikle ailede var mıydı girişimci? Siz nasıl yetiştirildiniz??
Babam Yücel Kurttepeli Almanya eğitimli. O da girişimci. LPG’nin tüplere doldurularak satıldığını Avrupa’da görüp, bunu Türkiye’de gerçekleştirmiş. İpragaz’ın kurucusu. Ben Columbia Üniversitesi’nde eğttim aldım. O dönemde mühendislik fakültesine kabul edilen tek Türk öğrenciydim. Endüstri Mühendisliği okudum. Üniversitenin ilk yıllarında internetle tanıştım. 1990’da ünivesiteden mezun olduğumda internet dünyasının bu noktaya geleceği hayal bile edilemezdi. Ben de Mynet’in İpragaz’dan kat kat büyük bir şirket olabileceğini düşünemezdim.
– Aklınızda internet işi mi vardı?
Evet. İnternette bir şey yapacağım ama ne yapacağımı bilmiyordum. İnternet kullanıcısı filan da yoktu. Ama internetin insanları birbirine bağlayacağını, çok şeyi değiştireceğini sezmiştim. İzi Adato ile arkadaşlığım vardı. Onla bir işe giriştik ama sermayemiz de yoktu.
– Nasıl başladınız işe?
Çok düşündük. Türkiye’de bazı büyük şirketler bu işlere giriyordu. Bizim onlar gibi alt yapı kuracak sermayemiz yoktu. Biz kurumlara internet servisi sağlayıcı Fornet’i kurduk. Ancak kimse bizi ciddiye almadı. Biz de yabancı bir şirketi arkamıza alırsak kendimizi kabul ettireceğimizi düşündük.
– Nasıl aştınız?
Türkler ancak yabancı markalarla ikna olurlar düşüncemiz haklı çıktı. İngiltere’den Ppex diye bir şirketle iletişim kurduk. Londra’ya gittik. Onlar da orta boy internet sağlayıcı bir şirketti. Biz ppex ile hareket etmeye başladık. ABD merkezli UUNet, Ppex’i satın aldı. Biz Amerika’nın en büyük internet servis sağlayıcısı olan World.com UUNet’in Türkye’deki iş ortağı olduk. Türkiye’deki neredeyse tüm yabancı şirketler bizle çalışmaya başladı. O dönemde kurumsal pazarda payımız yüzde 98’e çıktı. Ve işlerimiz büyüdü. Superonline ve KoçSistem bizi almak istedi. KoçSistem’e 7.1 milyon dolara sattık şirketimizi. Şirket Koc.net’in oldu.
– İlk girişim büyük başarı kazanmış her şeye rağmen… Hemen yeni şirket mi kurdunuz?
İzi Adato e-ticaret yapmak istedi. Ben “henüz erken” diye düşünüyordum ve yollarımız ayrıldı. Ben internette içerik üretmek üzere 1999’de Mynet’i kurdum. Bugün 20 milyondan fazla kullanıcıya ulaşan en büyük internet platformu olacağımızı hiç düşünmemiştim. Yalnızca o dönemde neye ihtiyaç olduğunu görmüştüm.
– Siz Endeavor ve Galata İş Melekleri’nin başkanısınız. Türkiye’den Türkiye’nin kaderini değiştirecek girişimlerin nasıl çıkacağını konuşuyoruz. Nerede eksikler var?
Türkiye’de girişimcilik uzun dönem çok iyi anlaşılmadı. Yeni mağaza açan bir girişimcilikten söz etmiyoruz biz. Yenilikçi, kendisinin, çevresinin ve ülkesinin kaderini değiştirecek girişimlerden bahsediyoruz. Ekosistem bunu yapacak insanları Türkiye’de tutmak için gerekiyor. Fikir var ama para yok, ya da işi yapacak ortam yok kalkıp Estonya’ya gidiyor girişimci. Chobani neden Türkiye’de yapmadı? deniliyor. Bu Chobani’nin değil Türkiye’nin problemi. Yapay zekâda anlayan doktora öğrencisi yok Türkiye’de. Türkiye’nin dehşet bir gençliği var. İyi yetişmiş, yurtdışında eğitim almış üstelik bu jenerasyonun bizlerde asla olmayan özgüvenleri de var. Onların Türkiye’de iş yapabilmesini sağlamak lazım. Bir marka ülkelerin kaderini değiştiriyor. Benim küçüklüğümde en kötü mal Kore malıydı, Samsung tüm ülkenin kaderini değiştirdi. Almanya otomotiv sektöründeki başarısıyla yıllardır büyük bir güç olarak duruyor. En iyi mühendislik Almanya’da. Girişimcilik de bulaşıcıdır. Alibaba Çin’e girişimciliği öğretti. Fransa bile son dönemde tamamen girişimciliğe odaklandı. Başbakanları, bakanları yol açmaya değil, girişimcilik merkezlerine gidiyor, devamlı girişimciliği destekliyorlar. Bir ülke gençlerine sahip çıkarsa geleceğine sahip olur.
DEVAMINDA NE GELECEĞİ GÖRMEK LAZIM
– Siz çok fazla alanda yatırım yaptınız, yapıyorsunuz. İnternet dünyasındaki girişimcilere işe başlarlarken ne söylersiniz?
Şu andaki değil sonraki dalgaya görmeliler. “e-ticaret çok iyi gidiyor, ben de e-ticarete gireyim” değil, “bunu ne izler”, bunu görmek gerekiyor. Ben de 2010’dan itibaren iş kurmanın dışında farklı işlere yatırım yaptım. Sobee ve Trendyol iki farklı alanda iyi işlerdi, ikisi de çok iyi büyüdü.
– Neyi hedefliyorsunuz?
Yeni işlerin peşindeyiz. Ben Tiger Global’deki tüm hisseleri aldım. Çalışanları hissedar yapmayı planlıyorum. Mynet yeni mobil oyunlar çıkaracak, hazırlanıyoruz. Ayrıca blockchain ve yapay zekâ yatırımlarımız var. Bir yazılımcımız Avusturalya’da yaşıyor, bizle çalışıyor. Dünyanın farklı yerlerinde yaşayan yetenekli Türk gençleri de bir havuzda topluyoruz.
EMRE KURTTEPELİ KİMDİR?
Emre Kurttepeli, Robert Kolej ardından da Columbia Universitesi/NY mezunu. 20 milyon kullanıcı ile en büyük Türk internet platformu olan Mynet Grubu’nun kurucusu ve başkanı. Aynı zamanda çoğunlukla kendi kategorisinde lider olan e-ticaret’ten dikey sosyal network sitelerine, mobil ve oyun şirketlerine kadar 40’dan fazla internet ve teknoloji şirketinin kurucusu veya yatırımcısı. Aynı zamanda Türk İnternet firmalarına yatırım yapan 212 VC yatırım fonunun kurucu ortağı. Endeavor Türkiye Başkanlığı ve Galata İş Melekleri (GBA) Başkanlığını yapmakta olan Kurttepeli, TUBİSAD Yönetim Kurulu ve TOBB Girişim Sermayesi Meclisi ile TOBB Girişimciler Üst Kurulu üyesi, Columbia Universitesi İstanbul Global Center kurucularından olup, Global Relations Forum, YPO ve Ashoka üyesi. Evli ve 2 çocuğu olan Emre Kurttepeli ve eşi Maide Kurttepeli’nin NY’de de C24 adlı bir sanat galerileri var.