Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Cahit Turhan, 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı etkinlikleri kapsamında Gemi Kurtaran Römorkörü’nün Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde (KKTC) görevlendirildiğini anımsatarak, “Bu görkemli geminin KKTC’deki varlığı, Doğu Akdeniz’deki söz hakkının göstergesidir.” dedi.
Turhan, KKTC Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Tolga Atakan ile görüşmesi öncesinde yaptığı açıklamada, kendileriyle son olarak 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı etkinlikleri kapsamında Gemi Kurtaran Römorkörü’nün adada görevlendirilmesi vesilesiyle bir araya geldiklerini anımsattı.
Bu görkemli geminin Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ndeki varlığının Doğu Akdeniz’deki söz hakkının göstergesi olduğunu dile getiren Turhan, Türkiye’nin de katkılarıyla KKTC’de son yıllarda gerçekleşen kalkınma hamlesi ve ona bağlı ekonomik büyümenin herkesi gururlandırdığını bildirdi.
Ekonomideki gelişmeyi kalıcı hale getirmek için öncü sektörlerin başında gelen ulaştırma ve haberleşme alanlarında atılacak adımların oldukça önemli olduğunu vurgulayan Turhan, şöyle devam etti:
“Bu vesileyle ifade etmek isterim ki görev alanımıza giren tüm konularda elimizden gelen gayreti her zaman göstermeye hazırız. Mevcut durumdan daha da ileriye gitmek ve önümüzdeki 10 yıl içinde, KKTC’yi Doğu Akdeniz’de bir çekim merkezine dönüştürerek, kişi başına milli geliri iki katına çıkartmak ortak hedefimiz olmalıdır. Türkiye de Kıbrıs Türk halkı da bu konuda gerekli kararlılığa sahiptir.”
Turhan, Türkiye’nin Kıbrıs Türkü’nün huzur, refah, kalkınma ve güvenliğinin sağlanması, hukukunun korunması için üzerine düşeni yapmayı, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da sürdüreceğine dikkati çekerek, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin Doğu Akdeniz’deki tek yanlı hidrokarbon faaliyetlerinin bölge açısından tehdit oluşturduğunu ve bunlara izin verilmeyeceğini her vesileyle söylediklerini anlattı.
Sondaj gemileri Fatih ve Yavuz’un yanı sıra sismik araştırma gemisi Barbaros Hayreddin Paşa’nın son dönemdeki faaliyetlerinin, gerek ülke gerek Kuzey Kıbrıs Türk halkının hak ve çıkarlarını koruma iradesinin şüpheye yer bırakmayacak şekilde ortaya koyduğunu dile getiren Turhan, “Önümüzdeki dönemde dördüncü gemimiz Oruç Reis de bölgeye intikal edecektir. Bu bağlamda başta AB olmak üzere uluslararası toplumun tepkisinin bu konudaki kararlılığımızı etkilemeyeceğini vurgulamak istiyorum.” diye konuştu.
Turhan, bakanlığının görev alanına giren ulaştırma ve haberleşme konularında geçmişte olduğu gibi gelecekte de KKTC’ye destek vermeye devam edeceklerinin bilinmesi gerektiğini kaydetti.
“KKTC, DOĞU AKDENİZ’DE TÜRK ULUSUNUN SARSILMAZ KALESİ”
Atakan da Türkiye ile KKTC’nin iş birliğinin özellikle bakanlıklar arasında sürdürülen ve yakın gelecekte planlanan projelerle daha da güçlü hal alacağını ifade ederek, dünyanın gözünün üstünde olduğu Doğu Akdeniz’de KKTC’siz ve Türkiye’siz bir oldu bittiye asla izin vermeyeceklerini söyledi.
Türkiye ve KKTC’nin hak ve çıkarlarının yok sayılacağı herhangi bir senaryonun hayat bulmayacağını dile getiren Atakan, bunun temelinde Türkiye ile KKTC arasındaki iş birliği, kardeşlik, dostluk ve bugüne kadar devam eden ve asla bitmeyecek birliktelik olduğunu kaydetti.
Atakan, bundan dolayı KKTC olarak Türkiye’ye bir kez daha şükranlarını iletmek istediklerini belirterek, yakın zamanda sürdürülen ve yeni eklenecek projelerle KKTC’nin kendi ayakları üzerinde duran, ekonomisi, milli benliği ve varlığıyla Doğu Akdeniz’de Türk ulusunun sarsılmaz kalesi olarak hayatını idame ettireceğini ifade etti. Görüşme daha sonra basına kapalı devam etti.